Dil, ne sifre ye ku mirov ber hemuyan veke. gotinen peşiya
İnsan felsefesi yaşamın aynasıdır. Söz vardır insanı aydınlatır, söz vardır insanları karanlığa götürür.
Algılama insan yaşam mücadelesini, felsefesini, ideolojisini oluşturur.Acılarını içselleştirmiş bir coğrafyada karanlığa karşı mücadele vermiş bir yaşam herkesin elde edemediği bir şeydir.
Bir toplumu en iyi kim anlar?
Işık tutanı aynı zamanda çağdaş modern dünyanın içinde yeşermiş bir umudu nasıl oluşur?
Yaşadığımız durum özümsenmiş cehalete feodalizme önyargılara farklılıklara hoşgörüyle yaklaşılmamasına karşı bir tepki değilmidir?
İnsan değerinin bilinmediği karanlık orta doğuda zamanın koşullarına karşı gösterdiği bir tepki bazen anlayışsız insanları kullanan kör zihniyetlere karşı varlık göstermiştir.
İnsan sözüyle kendini gösterir. Yaşamıyla bunu yaşatır, realiteye dönüştürür. Homojenlik değerleri zayıflatır.İnsanın varlığının tektipleştirilmeyecek kadar doğaya uygun olduğu ortadadır.
Tek renk tektipten oluşan anlayış bakış açısı insan doğasına aykırıdır.
Homojenlik insanı yıpratır, gelişmesini engeller. İnsan tabiatı da değişmeden yenilenmeden kalırsa varlık gayesini yitirir.
Çağın gerisindeki düşüncelerin varlık yitirilişi gibi zamanın şartlarına ortama uyum sağlayamayan her fikir çağın gerisinde kalarak varlık gerekçesini ortadan kaldırır. Değerini yitirir. Bir virüs nasıl vücudumuzu yok etmeye çalışıyorsa;insanı tüketiyorsa yanlış bir zihniyette insan gelişimine engel olabilir. Ruhsal yorgunluk oluşturabilir. Kutsal kitaplar insan değerini önemser. Varlığına anlam katar ''iftira atmayacaksın, yalan yere şahitlik etmeyeceksin.^ dinin erdemli yaşamına övgüdür. Bilimsel olan nesnelerin gözle görülür varlık göstermesidir.
Teoriye yabancı olan her anlayış uydurma süreci safsatadan öteye gidememektedir.
Başkasının gerçekliğini terk ederek yaptığı ibadet nedir?
Dürüst değiliz. İsa peygambere sorar birisi cennete gitmek için neler yapılmalı: Söylediği öğretilerden biri de iftira atmayacaksındır.
Bütün diğer kutsal kitaplarda bu kural geçerlidir. Bazıları için onur sadece sözden ibarettir. İnsan kalitesi adına utanmadan başkalarının hayatını mahvederek iftira atmak ne kadar ikiyüzlü utanmaz bir anlayış.
Mehmet Uzun Diclenin Yakarışı adlı eserinde bro dan söz eder.
Hakkarili ezidi Kürt Brahimi Hakkarinin zengin çok kültürlülüğünün yansımasını ortaya koyar.
Kültürümüz iki kilim göstermenin ötesindedir. Hakkari kültürü Mitanilerden, Sümerlerden ,Medlerden ve farklı uygarlıklara hizmet etmiş zengin bir kültürün yansımasının bir arada olduğu büyük bir kültürel varoluşun kimliğidir.
Kime söyleyeceksin? Aydınlanmamış topluma mı farklılıkların bir arada var olması insanın doğasının gereğidir.'' Her şey zıddıyla yaşar'' der. Herakleitos evren böyle bir uyumun parçasıdır.
Bu sirkülasyondan hareket eder. Değerleri öldürdük hiçliğe boğduk. Anlamsızlaştırdık. Anlamadığımız her şeye karşın öfkemizi kustuk. Saygı farklılıklara karşı derin bir hoşgörü içinde yaşadığımız toplumun en büyük arzusu değil mi günümüz teknoloji toplumu tüketim toplumu bizi her geçen daha fazla esir almaktadır.
Yaşananlara bakın intihar vakaları 'toplum cinnetinin sessiz yansıması' herkes suskun ardından neleri olduğu araştırılmadan unutulan insan değeri bencil yalnızlaştırılmış insan gençler neden intihar ediyor bunu sorgulayan birileri var mı?
Muhammed peygamber derki: ''Eğer bir sorunun karşısında siz görüp de çözüm üretmiyorsanız sizde bunun bir parçasınız'' vicdanımız gerçekliğimizi aynası olarak ortadadır.
Sorumluluk sahibi olmak yaşadığımız toplum adına bir gerekliliktir. Bilgelerimiz ne zamana kadar görememezlikten gelecek giden canlar,her gün küçük çıkarlar için övgüler dolusu methiyeler dizmeye ne gerek var insanları kutsallaştırmaya.
Yazık! Seçim dönemlerinde gösterdikleri vaatler Hakkari'yi Avrupa gibi yapma vaatleri bölgede bulunan feodalizm aşiretlerin temsilcileri sivil toplum kuruluşları nerede hiçbirinden ses çıkmıyor. Rahatsız oldukları bir gerçek neden mi yalnızlaştırıldık. İçsel boşluğa mahkum bırakıldık değersizleştik ''Yürek sofra değil ki herkese açılsın'' der.
Kürt atasözü güvensizlik ve yalnızlaşma üzerine bireyin umutsuzluğu geleceğimizin aleyhine uğraş vermeye devam ediyor.
Aklın egemenliği yerine çıkarın egemenliğine düştük anlayışsızlığımız çok bilge duruşumuz sorunları çözmeye yetmedi.
Gerçekten de yazık! Benzer konuları işlemekten artık sıkıldık ama ardında durmayan intihar vakaları insan sömürüsü devamlılık sağlayarak gündem oluşturmaya devam ediyor.
Liyakatsizlikten tutunda, intihar vakalarına,sanal kumar oyunlarının zararlarına,madde bağımlılığına (verilen daimi mücadeleye) karşı mücadeleye insanın ruhsal ve bedensel zararına kadar kalıcı bir çözüm üretilememektedir.
Cilo buzullarının bilimsel kaynak gösterilerek erimesi Hakkari ekolojisine büyük bir zarar veriyor. Festival he yerde yapılabilir. Giden tarih doğa bir daha geri gelecek mi?
Dünya değişiyor! Yeni bir devinime doğru sürükleniyor ama insanlığımız geriliyor.
Uyum adapte olamadığımız gerçekliğimizin bize her geçen gün yeni yükler getirdiği bilinen bir gerçekliktir. Göstereceğimiz olumlu adaptasyon süreçleri bizim varlık sorunumuza çözüm üretecektir. Değişimi ardından yenileşmeyi getirerek sorunlarımızla yüzleşmemizi sağlayacaktır. Görmemezlikten geleceğimiz olumsuz durumlarımızla yarın yüzleştiğimizde çözüm üretebiliriz.
Yüzleşmediğimiz her gerçeklik katlanarak karşımıza çıkacaktır. ''Günah Keçisi'' gibi kefaret vermeye gerek duymadan sorunların üzerine gitmeliyiz. Ondan ötesi sadece seyirci kalmakla geçiştiririz.