Biliyorum ve hissediyorum şu an hepimizin dilinde aynı cümle “Nerde eski Bayramlar”…

Evet nerde o eski bayramlar, çok derine inip sizlerin kanayan yarasına tuz ekmek istemiyorum. Çünkü nereye dokunsam binlerce ah işiteceğimi biliyorum. Yıllar geçtikçe gelişen teknoloji karşısında savunmasız kalan örf ve adetlerimizin tekrardan yaşatılması siz gençlerin elindedir. Küçük bir şehrin her mahallesinde 3 harfli dediğimiz market zincirlerinin istilası yüzünden mahalle bakkallarımız kepenk kapatmış durumda. Ellerinde veresiye defterleriyle ortada kalan mahallemizin bakkallarını unuttuk maalesef.

Ah benim kendi küçük yüreği büyük esnafım. Bir zamanların Nuri bakkalı Kasap Hayri'si Manavcı Rüstem abisi,

Koca koca tabelaların asıl mimarları. A harfinden başlayıp Z harfiyle biten büyük veresiye defterlerinin sahibi. Tanıyıp tanımadığı herkese borç veren kahraman esnafım. Ay başlarını iple çeken, hesap defteri sayesinde matematikle her daim araları iyi olan gariban esnafım. Peşin satan veresiye satan tabelasıyla adeta bugünleri taa yıllar öncesinden gören canım esnafım. Mahallenin ortak muhabbeti, para olsun olmasın, zengini fakiri ayırt etmeyen herkesin sofrasına bereket getiren, tombiş esnafım.

Sizi unuttuk ne yazık ki, cebimiz beş kuruş para görünce kendimize zengin havası katmak için bizi soyup soğana çeviren mağaza zincirlerine koştuk. Her köşe başına kurulan A 101 lere Bim'lere Şok mağazalarına gittik. Elli kuruş para üstüne tenezzül eden poşeti bize parayla satandan alışveriş yaptık. Sizin siyah poşetinizin kıymetini bilemedik. Para üstü olmasa bile bize gofret, bisküvi,çekirdek veren mahallemin bakkalının kepenklerini kendi ellerimizle kapattık.

Sevgili Hakkari halkı;

Bizi biz yapan değerlerin başında gelen yardımseverlik ve komşuluk hakkının atalarımızdan gelen bir gelenek olduğunu ve bu geleneği biz torunları olarak sürdürmek zorundayız. Küçük esnafın yanında yer alarak onları eski günlerine geri döndürmek boynumuzun borcudur. Küçücük bir şehirde herkesin birbirini tanıdığı ve genelinin akraba olduğu bu kentte alışverişlerinizi mahallenizde ki esnaftan yapın. Yarın bir gün yine o hesap defterine muhtaç kalacağınızı unutmayın.

Yaz deftere kalsın bahara, Yaz tahtaya kalsın haftaya dediğimiz küçük esnafı el birliğiyle öldürdük ne yazık ki. Siftah yapamadan dükkanlarını kapatan, evine ekmek götüremeyen bu insanlara sahip çıkalım. İnanın yarın bir gün paranız olmadığında size kapılarını açacak olan bu esnaf olacaktır.

Bugün Hakkari gibi nüfus oranı düşük bir şehirde her mahallede her sokakta A101 BİM ve ŞOK mağazalarını görüyorsunuz. İnanın kalite olarak ta fiyat olarakta mahallenizde ki bakkaldan çok aşağı kalır yanı yok. Kimsenin dile getirmediği bu sorunu el ele verirsek üstesinden geliriz. Küçük esnafa sahip çıkalım. O küçük esnaf Benim,
Sensin,
Biziz.....