AK PARTİ İktidarı son yıllarda moda bir uygulama ile yap işlet devret tipi ve hazine araç garantili otoyol yapım işinde vatandaş hem geçmediği yolun ücretini veriyor, hem de geçtiği yolda yolun geçiş ücretini üç-dört gün geciktirince olağanüstü bir ceza ile karşılaşıyor.
 
Hani eski bir hikâye vardır; Deli Dumrul bir köprü yapmış, geçenden de bir akçe para almış geçmeyenden de almış.
 
Bizimkisi o hesap. 
 
Köprü yapacağım, yol yapacağım,  geçsen de para vereceksin, geçmesen de para vereceksin.
 
Bu akıllara ziyan uygulama vatandaşı canından bezdiriyor.
 
Üstelik bu otoyolların ücretleri Amerikan doları bazında güncelleniyor ki; Ülkemizde malumunuz her yıl dolar artıyor.
 
Yani firmanın zam yapmasına bile gerek olmaksızın, nasılsa vatandaş parasını ödüyor diye ha bire zam yapmaya devam ediyorlar.
 
Fakat yol ücretlerinin fahiş fiyatlarının yanı sıra yolu kullanan sürücülerin ola ki ücreti zamanında ödememesi durumunda ücret tutarı ilk iki ay içinde dört kat artırılıp dört ay içinde inanılmaz bir rakama ulaşıyor, vatandaş insaf ve merhamet ölçülerine sığmayan bir uygulamaya maruz kalıyor.
 
Misal 90 liralık bir geçiş ücreti 15 günlük sürede ödenmezse tam dört katı, evet, evet yanlış okumadınız tam dört katı arttırılarak vatandaşa ceza çıkarılıp yani üç-dört ay içinde bu borç 90 liradan 960 liraya çıkarılıp icra marifetiyle vatandaştan tahsil ediliyor. Üstelik bu firmaların icraya vermeden önce kişiyi uyarma zorunluluğu da
yokmuş! 
 
Yani bu otoyolları yapan firmalar hiç sermaye koymadan tıpkı Türk Telekom’u alan Lübnanlı Hariri ailesi gibi devlet bankalarında kredi alıp yapsalar-ki çoğu öyle yapmıştır- ellerini sıcak sudan soğuk suya koymadan milyon veya milyarlarca doları ceplerine indiriveriyorlar.
 
Bu resmen vatandaşı sömürmek ve devlete kazık atmaktır.
 
Tüyü bitmemiş yetimin hakkını kim savunacak.
 
Hele ki bu son iki yılda dünyada meydana gelen Covid-19 hastalığı sebebiyle otoyolları kullanan sürücü sayısının bazı günlerde sıfıra yakın olduğu göz önüne alındığında devletin ve vatandaşın kaybını varın siz düşünün.
 
Tabii bizim aklımızın almadığı bu garantili geçişlerde araç sayısını hangi kriterler daha doğrusu yani şehirlerarası araç geçiş sayısının nasıl hesaplandığı.
Çünkü sürekli olarak basından ve kamuoyundan edindiğimiz bilgilere göre yapılan tüm otoyol, köprü ve İstanbul Marmaray alt geçidinde devlet sürekli araç geçiş azlığı nedeniyle yüklenici firmayla yapılan sözleşme gereği geçmeyen her bir araç için Hazineden firmalara düzenli olarak ödeme yapıyor.
 
Tabii bu İstanbul Havalimanı ve yapılan Şehir hastaneleri içinde geçerli bir uygulama.
 
Yani tabiri caizse argo bir deyimle hem devlet hem de vatandaş SÖĞÜŞLENİYOR.
 
Bunun hesabının sorulması gerek.