GİTME ÇOCUK...


O kadar yorgun ki heybemde ki cümleler, hangi cümleye dokunsam bin ah işitir bin ağıt dinler haldeyim şu an.
Günlerdir çığlıkların gökyüzünde resim çizdiği bu çirkin şehrin en güzel çocuklarından birini kaybetmenin hüznünü iliklerime kadar hissediyorum. Bir kalbin umut dolu gözlere yenik düştüğü bir karıncayi bile incitmeyen bir bedenin ölüme yakışmadığını ve bu kentin böylesi bir acıyı hak etmediğini düşünüyorum. Ölüm haktır her canlı tadacaktır mutlaka ama kötülerin bu kadar yoğun yaşadığı bir dünyada iyilerin bu şekilde göç etmesi inanın yürekleri dağlıyor. Kendi halinde bir insandı Murat. Güzellemek için  ardından iyi konuşmak için yazmıyorum bu cümleleri ki zaten bu kadar iyi olmasaydı bizden daha çok severmiydi yaradan...
Canım hiç bu kadar yanmamıştı ve hiç bu kadar ölüme azraile isyan etmemiştim. Kıyametin alemeti gibi mahşeri bir kalabalıkla uğurlandı ebediyete. Kimse inanamadı kimse kıyıp tabutana dokunmak istemedi. Sessiz çığlıklara gömüldü bir şehir ardından gözü yaşlı bir anne çaresizlikle etrafı izleyen bir eş ve daha ne olduğuna anlamayan veremeyen çocuklar. Ben şimdi hangi süslü cümleleri kurup Murad'ı size anlatayım. Hangi kelimelere sığdırabilirim böylesi bir acıyı. Bir şehir ağlıyorsa karanlığa gömülmüşse hayaller umuda giden yollar kapanmışsa bir bir yüzümüze tarifi olmayan bir duyguyu nasıl anlatabilirim ki??? Hoşçakal demeyeceğim sana biliyorum her akşam gökyüzünden gülüşlerinle bu şehri aydınlatacaksın. Biliyorum her sabaha uyandığımızda bu çirkin şehri sen güzelleştireceksin. Vedalaşmayacagim seninle Murat senin bedenini alan yaradan bizimde ruhumuzu aldı. Gülüşlerini götürdüğün cennette mutlu olman dileğimle....
GİTME ÇOCUK
Gidersen 
Sabahı görmez gözlerim.
İntihar eder umutlarım.
Ruhum sümbülden zapa uzanan bir dağ keçisini andırır.
Baharı görmeyen beyaz leylaklar gibi 
Berçelanda kokusuna hasret kaldığımız kardelenler gibi.
Mahpushaneye erken inen akşamlar misali
Bir sokağın ortasında devrilmiş Tahir gibi olur bedenim.
Gitme çocuk;
Baharın kapısında bana kışın ayazını yaşatma.
Kalk şimdi bak güneşi getirdim sana. Cebimde sana dair umutlarla.
Gitme öyle hemen sen bize kahkahalar borçlusun. 
Düşlerimi asıp gitmekte neyin nesi...
Gitme Çocuk;
Sen gidersen
Bir çocuk gibi 
Yoldaşsız kalırım 
Belki kimliksiz kimsesiz kalırım.
Gidersen tebessümlerim solar yüzümde .
Baharlar gelmez hazan olur gönlümde .
Susar yüreğim yas ilan eder ömrüme .
Bir daha gün doğmaz küser sabahlar gecelerime .
Gitme .
Yürümeyi ögrenemeyen çocuk duygularım 
takılıp düşer hasretine .
Sen öldür azraile teslim etme ellerinle.
Gitme diyorum işte gitme .
Hasretini mussalat etme başımıza
Başa çıkamam takılıp düşerim yollarında...

Abdullah DEMİRALP