Geçen hafta Hakkari Belediyesi ile ilgili genel bir analiz oluşturan yazı yazdım.
Tabi, yazıya olumlu bakanlar da var, olumlu bakmayarak canım ne olacak sen istediğin kadar yaz burası Hakkari başkentten epey uzağız kimse arayıp sormaz ne olduğu da çok kimsenin umurunda değil hesabındaydı.
Doğru burası Hakkari. 
Bir zamanlar yol geçmez kervan geçmez bir kentti.
Ne arayanı vardı ne derdine derman olacak kimsesi vardı.
Fakiri bol, işsisizi bol, gelenin gününü doldurduğu garip Anadolu kentlerinden bir tanesi idi.
Üstelik ülkenin her şehrinde duble yollar, viyadükler, tüneller, köprüler yapılırken benim bu garip kentimin duble yollara hasret kalması size garip gelmiyor mu?
Tabi, ben Belediye ilgili yazı yazdıktan iki gün sonra kendisi devlet memuru olan fakat gazeteciyim diye yazı yazarak ortalık yerde gezen İlin Valisinden Belediye Başkanına kadar herkesin görmezden geldiği bu hukuksuz durum işlerine geliyor demek ki hemen gazetecik arkadaşa bir makale yazdırıverdi.
Ya, kardeşim ben Belediye niye yolu kazıp bize su ve kanalizasyon hizmeti getiriyor, biz bunu kabul etmiyoruz diye yazmadım ki;
Üstelik yapılan hizmeti beğendim, lakin iki yıldır su ve kanalizasyon hizmeti biten mahallelerde hiç olmazsa kaplama bir asfaltın yapılması gerektiğini belirttim o kadar.
Üstüne üstlük yok Hakkari şantiyeye dönmüş, yok Hakkari'nin toprağı bereketliymiş diye hamaset yazı yazmak vatandaşın sağlığı ile dalga geçmek değil de nedir?
Belediye Başkanı tabi ki çalışacak.
Vatandaşına hizmet verecek. 
Bu onun doğal ve tabii işi.
Hakkari'nin yeşil alan sorunu var.
Hakkari'nin yeni bir Şehir planına ihtiyacı var.
Hakkari'nin şehir içi ve şehirler arası yol sorunu var.
Yani bir belediye yol kazacak sonrasında da o yolu asfaltlanmayacak mı?
Bütün şehir halkı tozdan boğulacak tahmini iki-üç yıl sonra toptan asfaltlama yapılacak.
Ya ne kadar güzel bir hizmet değil mi?
Üstelik bu yıl doğal gaz dağıtımı için de tekrar yollar kazılacak.
Bunun için de iki üç yıl toz toprak içinde kalacağız.
Ne kadar garip bir kent değil mi?
Üstelik 30 santimlik büz konusunda belediyeden hala bir açıklama gelmedi.
Demek ki, devletin parasını toprağa gömmek bu kadar basit ve ucuz.
Üstelik halkın spor aktiviteleri için daha önce yazdığım gibi Pehlivan mahallesinde kamu yararı gözetilerek kamulaştırma kararı alınmıştı.
Edindiğimiz bilgilere göre Belediye Başkanı Epcim mülk sahipleriyle görüşmesinde ''siz hangi fiyatı verirseniz verin biz sizin bize katkı sunmanızı ve istimlak için gelen ödeneğe göre ödeme yapacağız''demiş.
Arsa sahiplerinden biri bir süre sonra Başkan Epcim'le görüştükten sonra ''Başkanın bu işi iptal edelim'' diye talimatta bulunduğu duyumunu aldık. 
Kamu yararı olan bir işte sadece bir kişinin verdiği fiyat göz önüne alınarak projenin iptal edilmesini doğru bulmuyoruz.
Daha önceki yazımda olduğu gibi yine söylüyorum. Belediye isterse bu işi dakikasında çözer.
Demek ki bu işin içinde başka faktörler var.
Yazımı bitirirken Hakkari Belediyesinin çalışmalarını önemsiyor ve destekliyorum.
Yalnız bir şartla;
Yapılan hizmetin karşılığı insan odaklı olmalı, Türkiye ve dünya gerçekleri göz önüne alınarak yapılan bir hizmetten vatandaş fayda gördüğü zaman , ertesinde zarar görmemeli.