Yaklaşık 19 yıldır iktidarda olan Ak Parti’nin diğer illerini bilmem ama kadim ilimizde-bir sefer hariç- il başkanı olan her şahıs mutlaka istifa ederek yerine genel merkez tarafından birisi atanmıştır.

Yani bir nev’i siyasi değil de sanki bürokratik bir makam gibi Ak Parti Hakkari İl Başkanlığı!...

Önceki dönemlerde istifa eden, daha doğrusu istifa ettirilen il başkanlarının yerine 4-5, bilemedin on aday adayı müracaat eder, Ak Parti Genel Başkanı tarafından uygun görülen kişi ilk kongrede tek başına aday olarak il başkanı seçilirdi.

Geçen dönem bu teamülün dışına çıkılarak Ankara ‘da bu görev Emrullah GÜR’e verilmesine karşın, delegeler Metin TEKİN’i seçmişti. Ancak Genel Merkez yine de görevi Emrullah GÜR’ü uygun görmüştü.

Şimdi bu senaryoda tekrar başa dönüldü.

İki dönem önce istifa eden AK Parti Eski Hakkâri İl Başkanı ve Hakkâri Eski Milletvekili Abdulmuttalip ÖZBEK, Ak Parti Genel Başkanı tarafından tekrar Hakkâri İl Başkanlığı için görevlendirildi.

İl Başkanlığı görevini sürdürürken istifa eden/ettirilen Abdulmuttalip ÖZBEK’in, onlarca aday adayı arasından tekrar görevlendirilmesi akıllarda bolca soru işareti bırakmaktadır doğrusu. 

Belli ki Ankara tüm başvurucular arasında Abdulmuttalip ÖZBEK’i uygun görmüş.

Lakin biz Hakkârililer için bugüne kadar fark eden bir şey olmadı. Çünkü hiçbir Ak Parti Hakkâri İl Başkanının, Hakkâri’nin sorunlarını çözmek adına bir adım atmadıkları kanaatindeyim.

Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN, 2002 yılında yapılan seçim çalışmaları kapsamında ilk halka hitabını Hakkari’de yaparken, “Türkiye’yi medeni ülkeler seviyesine ulaştırmak için ilk yapacağımız hizmet, ülkeyi baştan başa duble yollarla döşeyeceğiz ve bunu Hakkari’den başlatacağız” demişti. 19 yıl geçmesine rağmen Hakkari’mizin duble yolu hala yok.

Eğer iş bitirici il başkanlarımız olsaydı, bu sorunumuz ilk iki-üç yıl içinde mutlaka çözülürdü.

Ötesinde, Hakkâri’nin sınır ticaretinin, turizminin ve sanayisinin geliştirilmesi için hiçbir adım atılmadı. İşsizlik Hakkâri’de bir facia. Yüzde 30-40’lara varan işsizlik var. Covid 19 tedbirleri uygulanıyor olmazsaydı kahvehaneler işsiz gençlerle dolup taşıyor olacaktı.

Yani demem o ki; Hakkarisizin bu kadar çok sorunu varken, iktidar partisinden il başkanı seçilecek kişi, memleketimizin meselelerine odaklanmalı; İhale ve iş takipçiliğini bırakmalı, İŞKUR kadrolarının kime verileceği hesabını yapmamalıdır.

Benim ta 1980’li yıllardan tanıdığım o dönem iktidarlarının Hakkâri İl Başkanları bir nebze de olsa memleketin sorunlarını ve çözüm önerilerini Ankara’da dile getirirlerdi.

Para, pul, mevki her zaman bulunur.

Makam sahipleri kendilerine tevdi edilen görevleri layığı ile o şehre o ilçeye bihakkın yapmalı, eş-dost kayırmamalı, kentinin, insanlarının refahı ve mutluluğu için çalışıp çabalamalı ki; İstifa etmesin, ettirilmesin.

Çünkü bu işin vebali büyüktür.

Sonuçta hepimiz faniyiz.

Bu dünyadan mal-mülk götüremeyeceğiz.

Mühim olan bu kubbede hoş bir sada bırakmaktır.