Öncellikle YOKLUKLAR YÖRESİ Hakkari valiliğine atanmanızı tebrik ediyor görevinizin sizlere ve ilimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.

Kendimi sizlere kısaca tanıtarak HAKKARİ KALKINMA ŞURASI talebimi aşağıya yazacağım.

Ben il merkezinin en eski yerleşen ailelerinden biriyim. İşletme fakültesi mezunuyum.

Hakkari'de 30 yıla yakın bir süre gazetecilik ve spor adamlığı hizmet ve çalışmalarım oldu. ASKF il genel başkanlığı, futbol il temsilciliği, Tv- Radyo sunuculuğu, sendika yöneticiliği ve sosyal faaliyetler organizatörlüğü yaptım.

2004 yılında Hakkari belediyesinde memur iken Ankara'ya atandım, emekli memurum.

Ankara Hakkarililer Derneği kurucularındayım, Ankara'da Hakkari il kalsın platformu Türkiye sözcülüğü yaptım.

Emeklilik sonrası Bölge Medya Gazetesi ve Haberci30.com Basın organlarında yazarlık yapmaktayım.

Ayrıca Ankara 'ya Hakkari yöremizden gelen mazlum ve mağdur insanlarımıza ve hastalara yıllardır karşılıksız barınma, beslenme, ambulans, kan talebi ve cenaze işleri gibi yaşamın her alanında ANKARA -HAKKARİ ÇÖZÜM MERKEZİ adı altında hiç bir ücret talep etmeden hizmet ve çalışmalar sağlamaktayım.

İlimize vali olarak atanmanız ile birlikte halkımızda yeni bir heyecan, yeni bir umut olduğunu görüyoruz,

Bunun gerçek nedeninin Hakkari'nin sorunlarının çözümüne hep aç bırakıldığını farketmişsinizdir.

Hakkari halkı sevgidir, fedakardır, kadim bir toplumdur, herkesle kardeşçe yaşamayı ve paylaşmayı bilendir.

Bu güzel halkın yöresi için o kadar çok toplumsal talep ve beklentileri var ki hepsini ancak bir kitap yazar ben bazı başlıklarla dile getireceğim.

Hakkari halkı çok şey istiyor, Tarih boyunca hiç bir şey verilmediği apaçık ortadadır. Tarihi boyunca hastalıklarda Ankara ve diğer sağlık hizmetleri gelişkin olan illere sevk edilme yerine oralara sağlanan imkanların kendi yaşadığı yöresine istiyor insanlarımız.

İlimizin genel sorunları dağlarından daha büyüktür. Hakkari geneline baktığımızda 1936'da il statüsüne dahil edilmesine rağmen aradan geçen 87 yıllık sürede il merkezi dahil ilçeler ve beldeler hep köy yeri gibi hizmetsiz ve yatırımsız bırakılmıştır,

Bu halkımızın değil başta devletimizin ve gelmiş geçmiş hükümetlerin ayıbıdır, aynı zamanda yöremize yatırım yapmayan Hakkari'nin varlıklı iş adamlarının ayıbıdır.

Halkımız önce Demokrasi, eşitlik, kardeşlik, barış ve devletin sıcak yüzünü istiyor, tankları, barikatları, kişi başına 5 'er güvenlik görevlisini, yollarda didik didik aranmayı değil; hak ettiği özgürce yaşamı, insan olarak sosyal yaşam standartlarının kendilerine layık görülmesini, sağlanmasını istiyor,

Halkımız ; Öncellikle iş istihdamının sağlanmasını talep ediyor, yüzbinlerce genç işsiz, devletten yatırımlar ve hizmetler bekliyor.

Hakkari'de iş olmadığı için 50 binin üzerinde Hakkari'nin yüksek tahsilli ve lise mezunu gençleri İstanbul ve diğer büyük kentlerde vasıflı vasıfsız işlerde çalışarak yaşam mücadelesi veriyorlar.

Yolu yok, suyu yok, Şehir merkezinde İlçe ve beldelerde çarşı merkezinden geçen kanallardaki lağım ve çirkin görünümden kurtulmak istiyor, en önemli geçim kaynağı olan sınır ticaretinin Sinir Ticareti halinden kurtulmasını istiyor.

İnsanlarımız hastalıklarda Ankara ve diğer sağlık hizmetleri gelişkin olan illere sevk edilme yerine oralara sağlanan imkanların kendi yaşadığı yöresine istiyor,

Sosyal yaşam alanları istiyor, Büyük afetler olursa can güvenliği korkusundan kurtulmak istiyor. Pek çok yapı tabiri caiz ise milatlık, kamu hizmet yapıları da aynı şekilde...

Halkımız çocukları için tam donanımlı çağın gereği eğitim istiyor, Türkiye'de ve Dünyada Sporun iyi yer almayı arzuluyor..

Yüksekova 'da Kas hastası çocukları bulunan BAYSAL ailesini ziyaretinizde basına ve kamuoyuna verdiğiniz demecinizde;

''Bizler tüm kamu kurumlarımızla 24 saat Hakkâri’nin emrindeyiz. Elimizden geldiğince, devletimizin imkanları dahilinde sorunlara çözüm üretmek için ciddi bir gayret içerisindeyiz.'' demişsiniz.

Dilerim Hakkari 'de görev yapacağınız süre zarfında çok büyük hizmet ve çalışmalara vesile olmanız ve günü geldiğinde ayrıldığınızdan sonrada güzel şeylerle anılmanız....

Devletimizin eğer bu duygular için çok samimi olduğuna inanmamız için Hakkari'nin sorunları çözmek üzere, kalkınma seferberliği hizmet ve çalışmalarında TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI kapsamında diğer siyasi partiler gibi kurulan ve seçimlere katılarak Hakkari 'de tahsilli ve genç üç milletvekili çıkaran YEŞİL SOL PARTİ'sinin bu halk temsilcileri olan vekilleri ile el ele vererek hareket etmenizi bekliyoruz..

Bu demokrasi, adalet ve eşitlik gereğidir. Halkın teveccühüne saygı duymak demokrasiye ve hukuka saygı duymak demektir. Bunları yazarken şahsım olarak hayatım boyunca hiç bir partiye üye olmadım ve hiç bir parti mensubu değilim.

30 yıl boyunca ulusal ve yerel basında hep halkımızın toplumsal sorunlarının istem ve taleplerini kaleme aldım. İlimizin genel sorunları dağlarından daha büyüktür. Bunu başta Yüce Allah sonra, devlet, hükümet ve kamuoyu biliyor. görüyor.. Madem ki bu ilin sorunları dağlarından büyük o halde topyekun harekete geçmeliyiz.

Sayın VALİM ; Bu bilgi sunumum bağlamında; HAKKARİ KALKINMA ŞURA' sının Genel organizasyonu ve yönetimsel oluşumunu şahsen üstleneceğimi, sizler ve bünyenizde yer alan kamu kurum ve kuruluş yetkilileri, milletvekilleri, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, medya, yörenin ileri gelenlerinin ve halkımızın da hep beraber yer alacağı; Devletin ve hükümetin makamlarının da davet edileceği

''HAKKARİ BÜYÜK KALKINMA ŞURASI '' adı altında ilimiz genelinin kısa ve uzun vade de çözülmesi gereken tüm sorunlarının bu şura ile toplanarak masaya yatırılması talebimi sunuyorum.

Cumhuriyet tarihinden bu yana ilk kez yapılacak bu ŞURA'nın valilik döneminize rast gelmesi sizler içinde ülke bazında önemli bir puan ve başarı olacağını düşünüyorum.