Aydın olmak demek; modaya uygun elbise, şapka giymek ve kolalı gömlek giyinmek demek değildir. Aydın kesim, halkın beyni konumundadır. Halkımız sizi iyi bir eğitim aldıktan sonra yüksek bir gelir elde edesiniz, geceleri eğlenesiniz diye sizi o konuma getirmemiştir. Böyle olanlar gerçek aydın olamazlar. Onlar yozlaşmışlardır. Grigory Petrov

Bir toplum nasıl gelişir, değişmesi için nelere ihtiyaç duyar. Olumlu anlamda bir değişimden söz ediyorum. Değişim tabiatta bulunan her şey için süreklilik arz eden bir durumdur. Yaşamın her evresinde farklılaşan, değişim talep eden bir düzen her zaman var olmuştur.
Hiçbir gelişme bir anda ortaya çıkmamıştır bir amaç üzerine talep ihtiyaç bağlamında değişim meydana gelmiştir. Beyaz zambak; erdemi, saflığı, yeniden doğuşu temsil eder.
Ters lale; hüznü temsil eder. Boynu bükük bir duruşu vardır. Tabiatta doğada ne yaşanıyorsa insanlarda o yapıdan etkilenir.
Doğanın duruşu içinde barındırdığı her duruş bir anlam, yaşam değerinin önemini ifade eder. Tabiatın uyanması beraberinde getirdiği anlam insan yapısını da etkiler. Bu;insanların gözlemleri sonucu farklılaşan, değişim gösteren bir olguya sahiptir.
Bir toplumun gelişmesi için en önemli faktör eğitimdir yenilik ihtiyacıdır. Eğitim; toplumun gelişmesi ve ilerlemesini sağlar. Ve bazı standartlar toplumun gelişme seviyesini gösterir. Davranış bilimlerinin ortaya koyduğu metotlar gibi.
Eğitim modellerinin yaşama geçiş aşamalarına büyük katkı sunan filozofların bilgeliği ve eğitim üzerine tezleri ilerleyici yaklaşım modellerini oluşturmuştur.
Aydınların olduğu bir toplumda gelişme önceliklidir. aydın olmak bireyden başlayıp toplumsal bütünlüğe hizmet etmekle başlar. bir ülkenin ilerlemesi nitelikli insanların varlığına bağlıdır. Ancak bu hususta İlerleme sağlanır. T
oplum tabiatını oluşturur, değişir, dönüşür ve zamanın koşullarını oluşturan modellere evrilir.
Eğitim seviyesi yüksek bir toplum gelecek ideallerini gerçekleştirebilir, bilimin öncülüğünde yaşama geçirebilir. Çünkü zihnin ilerleyişi gelişmesi toplumun faydasınadır. Bulunduğu topluma değer katar, sorunlara mantık çerçevesinde çözüm üretir.
Filozoflar hayata geçiş aşamalarında gelecek üzerine ilkelerini ortaya koyar. Yaşadığı topluma ışık tutar. Bunun için değişimi öngörür.
Milyonlarca halk bedenen, ruhen, fikren ve ahlâken çöküyor da hiç kimse bu kokuşmuşluğu görmüyor diyen bir bilge(J.V.SNELLMAN):Geçmiş dönemin yanlışlıklarına karşı tepki göstererek değişimin gerekliliğini ortaya atmıştır. Geçmiş dönemlerin vicdani muhasebeciliğini içselleştirmiş sorunlara çözüm odaklı yaklaşılmasını sağlamıştır.
Durumdan rahatsızlığını sözle tepkisini dile getirerek kökten bir değişimi öngörmüştür. Bir toplumda aydın nasıl olamalıdır?
Aydın; görüşleriyle çelişen boş uğraşıların insanı olmamalıdır. Toplumu uyaracak ölçüt şahsın tutarlılığıdır, kendisiyle çelişmemesidir Belirli bir kültür birikimine sahip olan kişiliktir aydın başkalarının duygularını tatmin eden bir kişiliğe aydın denilemez.
Tutarlılık ve çözüm anlayışıdır aydın olmak. Gereken anlam ve öneme yetkin derecede kendini ortaya koyan kişiliktir.
Topluma referans bir görüş o toplumun değişimi için önayak oluşturacak gerçek bir diyalektikten geçer. Onun geçerlilik ölçütü değişim hareketlerine toplumun faydasına öncü olmalıdır.
Platon:İnsanın kendisini yenmesi, zaferlerin en büyüğüdür. İnsan öncelikle kendisini yönetebilmeli ondan sonra başkalarının sorunlarına çözüm bulmalıdır kişi kendinden başlar.
Ehmedê Xanî:"İnsanın kendisi hem karanlıktır, hem ışık"der aydınlanmanın insanın elinde olduğuna iradesine bağlı kılındığını vurgular. Bilgelik insanın içindeki karanlığa karşı mücadelesidir.
Davranışlarımızın bilgelikle sınırlı olduğu bir durumda olgunlaşma kişinin kendini değerli hissettirerek ortaya koyması sonucu gerçekleşir.
Bilgelik sadece sözel birkaç veri ile değerlendirilemez toplumsal ahlak değerlerin ilkeler ve sömürü yoz kültürün gelişime engel olmaya karşı olan bütün durumlara karşı tepkisini dile getirir.
Bilinçli insanların topluma birer örnek olmasının yanında toplumsal değerlere karşıda birer figür olması gerekir. Cahil bir insan önce kendisine zarar verir, sonra yaşadığı topluma karşı zararlı eğilimlere girer.
Ölçüt olarak bilgelik vurgusu yapılarak bu bilgeliğin toplum temelli yansıtılması gerekliliğine önem verilmelidir. Herkesten gelişmiş bir algı beklemek yanlış olur.
Bilim bir toplumda gerekli olan temel etmenler ve gereken etik ve ahlaki değerlere anlam yüklenmesi gerekliliğini vurgular. Kişinin varlığını gerçekleştiren biricik koşul gerekli değere anlama layık olmaktır.
Toplumun ifade etmemesi sesiz kalması kitleleri sürü gibi her şeyi olağan görmesi günümüz toplumları için normalleşmiştir. Bir toplum şahit olduğu gerçeklikleri bilmelidir, gerçekleriyle yüzleşebilmelidir.
Onları anlamlı görerek duyarlı olmalı yanlışlarına karşı bir tepki geliştirerek tepkisini ortaya koyabilmelidir. Bunu yapabilmek ancak eğitimli bir toplumla gerçekleşir.
Bilinçli bir toplumsal yaşamın argümanıdır. Cahil bir toplumdan herhangi bir ilerleme beklemek gerçeklemesi imkansız bir ütopya dan başka bir şey değildir.