Hakkari Üniversitesi'nde 1/ 7 Mart Deprem Haftası etkinlikleri kapsamında ‘Faylar Üzerinde Yaşayan Kent: Hakkari’ konulu bir konferans düzenlendi.

Üniversitenin Rektörlük Binası Cölemerik Konferans salonunda düzenlenen etkinliğe; Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Pakiş, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürü Nazmi Yakar, Hakkari Esnaf Odası Başkanı İsmail Akboğa, Şoförler Odası Başkanı Abdi Arslan, HATSO Genel Sekreteri Fikret Keskin, üniversitede görevli akedemisyenler ve öğrenciler katıldı.

Konferansta sunum yapan Hakkari Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Nuri Bodur 6 Şubat Kahramanmaraş Merkezli Depremlerden sonra Türkiye ve Hakkari’nin en önemli gündemin deprem olduğunu söyledi.

6 Şubat depremleri sırasında Gaziantep'te olduğunu, depremi bizzat yaşadığını kaydeden Bodur, depremlerin oluş şekli ve yer kabuğundaki hareketlilikle ilgili bilgi verdi.

Çin ve Türkiye'den bazı bilim insanlarıyla deprem bölgesinde yaptıkları çalışmalara değinen Bodur, herkesin deprem gerçeğini kabul etmesi gerektiğini vurguladı.

‘Depremler aklın ve bilimin yolunda ayrılmamamız gerektiğini gösteriyor’ diyen Bodur, “Depremlerin ne zaman olacağı konusunda hiç kimse, hiçbir bilim insanı ya da hiçbir güç çözmüş değil. Deprem gerçekliğini kabul etmemiz lazım. Gelecek nesiller de bu gerçekle karşılaşacak. İnşallah yaşanacak depremler en hasarsız şekilde atlatılır" ifadelerini kullandı.

6 Şubat depremlerinin çok büyük bir çoğrafyada büyük bir etki yaratattığı bilgisini paylaşan Bodur, Hakkari’de de depremin kaçınılmaz olduğunu bildirdi.

Hakkari’de 7 ve üzeri büyüklüğünde bir depremin beklendiğine dikkat çeken Bodur, "Hakkari'nin her tarafı kıvrımlı, parçalı bir arazi yapısıyla oluşmuş, her taraf heyelanlı, sel felaketi ve taşkınlarına maruz kalabilecek bir alan. Bölgede Salmas-Urumiye fayları var. Orada büyük deprem 1503'te meydana gelmiş. Bu bölgedeki meydana gelen depremler Hakkari'yi de doğrudan etkisi altına almış. Artık burada da 'ben geliyorum' diyor. 6 Şubat depremleri bölgedeki fayları aktif ve hareketli hale getirdi. Bunun sonucunda da depremler artık kaçınılmaz hale geldi. Yapılan hesaplamalara göre de burada 7 ve üzerindeki büyüklükte deprem bekleniyor" diye konuştu.

Bodur açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:

"Arap plakasının Anadolu plakasının altına dalması ile birlikte yüksek rakımlı dağlar oluşurken kıvrımlar ve kırılmalar meydana gelir. Bu süreç içerisinde aynı zamanda hidro termal kaynaklı maden sahaları oluşmuştur. Buna bağlı olarak da çok sayıda su kaynağı var. Yer altı suları, sıcak su kaynakları, gaz çıkışları var. Tüm bu unsurları göz önünde bulundurduğumuzda hareketli bir bölgede tektonik bir haretlilik olduğunu gözlemlemekyeyiz" dedi.

1930'da Hakkari bölgesinde meydana gelen depremde 2 bin 514 kişinin vefat etttiği bilgisini paylaşan Bodur, kent ve çevresinde yaklaşık 3 bin ypının hasar gördüğünü bildirdi.

Zap Vadisinin bir fay vadisi olduğu bilgisini paylaşan Bodur, olası bir depremde tek çıkışı olan Hakkari’nin acilen bir alternafi yola ihtiyacı olduğunu yetkililerin bu konuda derhal önlem alması gerektiğini kaydetti.

"Zap Vadisi tamamen tektonik aktivitenin sonucunda oluşmuş bir vadidir,  yani fay vadisidir ve aktiftir, günceldir. Deprem bölgesinde kolon kesme olaylarıyla çok karşılaştık. Bunun kesinlikle yapılmaması lazım. Kentte ulaşım konusunda acil alternatif güzergah yapılması gerekiyor."

Kentte afete maruz kalan ve heyelanlı bölgeleri gösteren Bodur, herkesin evini, iş yerini güvenli alanlarda ve deprem mevzuatına uygun yapması gerektiğini vurguladı.

Bodur sunumunun ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.

İlik bağışı hayat kurtarıyor İlik bağışı hayat kurtarıyor

Kaynak: Zeki DARA