HAKKAR İL SESİ GAZETESİ -

Hakkari KESK Şubeler Platformu yazılı açıklamasında,”. Kamu İşvereni, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın “son teklif” olarak nitelendirdiği teklife göre kamu emekçilerinin ve kamu emekçisi emekliklerinin maaşlarında 2018 için %3,5+% 3,5,  seçimlerin yapılacağı 2019 yılı için ise  % 4+ %5 artış teklif etmiştir.

Öncelikle bilindiği üzere sendikalar ve konfederasyonlar toplu sözleşme tekliflerini 24 Temmuz’da teslim etmesine rağmen, kamuoyu Kamu İşvereninin yani hükümetin toplu sözleşme teklifini 14 Ağustos’ta öğrenebilmiştir.

Böylece uyuşmazlık durumunda devreye girecek olan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu süreci hariç 3 hafta ile sınırlı görüşmelerin iki haftası hükümetin teklifinin beklenmesi ile tüketilmiştir.

İşin özü hükümet evrensel gerçek toplu pazarlık ilkelerini bir kez daha çiğnemiş, kamu emekçilerini ve emeklileri haftalarca oyalamayı tercih etmiştir. Öte yandan Çalışma Bakanının bugün yaptığı açıklama, son bir haftadır, malum konfederasyon ve bağlı sendikalarının yöneticileri ile kapalı kapılar ardında kamuoyundan gizli pazarlıklar yapıldığını göstermektedir.

Çalışma Bakanı’nın “açık”, “samimi” olarak nitelendirdiği teklifi sunarken “ekonomik istikrarı, kamu çalışanlarımızın beklentilerini, 80 milyon vatandaşımızı göz önünde bulundurduk”   demesi manidardır.

Bilindiği üzere AKP hükümeti yıllardır kamu emekçilerinin, işçilerin talepleri karşısında  “bütçe olanaklarımız sınırlı,  mali disiplini bozamayız”  gerekçelerine sığınılmaktadır. Çalışma Bakanı’nı yeni teklifi sunarken yaptığı konuşmada aynı gerekçeler bir kez daha dile getirilmiştir.

KESK olarak, 4688 sayılı yasada sadece makyaj düzenlemeler yapılması sonucu ortaya çıkan ‘toplu sözleşme sisteminin kamu emekçilerinin ihtiyaçlarına cevap vermekten uzak olduğunu en başından beri ifade ettiğimiz, bu düzenlemelere karşı mücadele ettiğimiz tüm kamuoyunca bilinmektedir.

2011 yılı Ağustos ayında başlayan yasa çıkarma süreci boyunca tüm ülke genelinde sürdürdüğümüz yoğun mücadelede, grev hakkımızı yasal güvence altına almayıp mevcut yasak ve sınırlamaları daha da artıran bir yasaya dayanılarak kurulacak olan toplu sözleşme masasının ayaklarının yere basmayacağını defalarca vurguladığımız kamuoyunun malumudur.

Ne yazık ki aradan geçen yedi senede ‘toplu sözleşme’ adı altında son sözü hükümetin söylediği ‘toplu görüşmeler’ le tüketilmiştir. Milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisi kapsamından tarafların belirlenmesine,  imza ve itiraz yetkisinden grev hakkımızı engelleyici yapısına,  işlevinden oluşumuna kadar evrensel gerçek toplu pazarlık sistemi ile taban tabana zıt “Türkiye Tipi Toplu Sözleşme”  sistemine mahkum edilmiştir.

Nitekim KESK’i sadece masadan değil, işyerlerinden, alanlardan uzak tutmak için her türlü hukuksuzluğun devreye sokulduğu bu son “toplu sözleşme” sürecinde, sendika olmanın asgari koşullarını dahi taşımayanların kamu emekçilerinin temel sorunlarına çözüm üretmekten ne kadar uzak olduğu bir kez daha teyit edilmiştir.

KESK olarak, bu tabloya rağmen, hükümetin 14 Ağustos’ta yaptığı garabet teklifinde birkaç puanlık artış yapılmasını olumlu adım olarak gören, kamu emekçilerinin, emeklilerin taleplerine kulak verip buradan güç almak yerine Cumhurbaşkanı’ndan medet uman malum konfederasyon yönetimini yeni bir satış sözleşmesine imza atmaması konusunda uyarıyoruz.

Kamu emekçileri 2013 yılında bayram arifesinde ‘çifte müjde’ diye,  2014 yılı için net 123 TL artışa, üstelik ilk defa enflasyon farkı verilmeyen toplu sözleşmedeki tarihi başarınızı unutmadı. Bugün yine bir bayram arifesinde sefalet artış oranlarına atacağınız imzayı ne tarih ne de emekçiler affedecektir.

Gelin, insanca bir yaşam için taleplerimize sahip çıkalım ve bu talepler için mücadeleyi birlikte yükseltelim” denildi.

Editör: Haber Merkezi