Sonunda Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı belli oldu.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye Cumhuriyeti’nin 13’ncü Cumhurbaşkanlığı seçimi için Millet İttifakının siyasi parti liderleri tarafından oy birliğiyle Cumhurbaşkanı Adayı olarak Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu tarafından kamuoyuna açıklandı.
Gerçi bu süreç biraz sancılı oldu lakin yine de beklenen oldu.
Şimdi gelinen noktada şu anki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan iki dönemdir bu görevi yürütüyor.
Anayasamıza göre bir kişi en fazla iki defa Cumhurbaşkanı olabilir.
Ama yine de Erdoğan aday olmak için müracaat edebilir mi?
Etse, YSK Anayasanın açık hükmüne rağmen adaylığını onaylar mı?
 Anayasayı bu kadar zorlamak yani açıkça ‘’Kör gözüne parmağım’’ misali Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de YSK Anayasayı çiğneyerek adaylık başvuru ve kabul sürecini başlatırlar mı?
Ak Partinin 2002 yılından bugüne kadar Anayasayı ve yasaları pek takmadıkları kanunları istedikleri şekilde yorumladıkları bilinen bir gerçek.
Lakin artık Ülkede bu kadar sıkıntılı durumlar varken-ki en son deprem bölgesi illerinde meydana gelen yağışlarla oluşan selde onlarca kişinin hayatını kaybetmesi ve bunun yanında milyarlarca liralık maddi hasarın oluşması- ve daha da kötüsü ekonomik durumun belirsizliği bu ben yaptım oldu hadisesinde ülke ve insanı daha da zararlı çıkacaktır.
Şimdi gelelim Millet İttifakı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını biraz yorumlayalım.
SSK Eski Genel Müdürü olan Kılıçdaroğlu siyasete emekli olduktan sonra girdi.
2002 yılında Meclise CHP’den giren Kılıçdaroğlu 2010 yılında CHP Genel Başkanlığına seçildi.
Anılan tarihten bugüne kadar bu görevi yürütmektedir.
CHP Lideri önce İYİ Partiye 2018 seçimlerine katılmak için 15 milletvekili verdi ve seçime İttifak yaparak girdiler. İttifakta Saadet ve Demokrat Parti de vardı.
Daha sonra bu partilere AK Partiden ayrılan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile eski Maliye Bakanı tarafından yeni kurulan DEVA ve Gelecek Partilerini de Millet İttifakına dahil ederek  
İttifak yelpazesini genişlettirdi.
Bu arada her siyasi görüş ve liderlerle görüşerek Cumhurbaşkanlığına destek olmaya çaba sarfetti.
Şimdi gelinen noktada ülkemizdeki ucube Cumhurbaşkanlığı sisteminin değiştirecek yeni bir Cumhurbaşkanı profilini oluşturmaya ve halka şu anki sistemin sıkıntılarını dile getirme ve seçimi kazanma başarısını göstermek.
Bence CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve İttifak bileşenleri özellikle 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ili yıkan büyük depremde tel, tel dökülen Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini değiştirmeli ve seçmen de onu desteklemeli.
Çünkü bu sistem maalesef ülkemizde çok kötü bir sınav verdi.
Yolsuzluk, yoksulluk, Adaletsizlik, haksızlık ve hesap vermemek aldı başını gitti.
İnsanlar Adalete artık güvenmiyor.
İnsanlar yapılan yolsuzluğun hesabının sorulmadığını görüyor.
İnsanlar hükümetin yanlış politikaları neticesinde sürekli yoksullaştığını her gün yaşanan fiyat artışlarını yaşayarak görüyor.
 İnsanlar sağlık sistemindeki düzensizliği ve Doktor eksikliğini her gün yaşayarak görüyor.
Yani kısacası bir İktidar değişikliğinin yaşanmasını artık istiyor.
İşte CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu vatandaştaki bu değişimi iyi okursa güzel ülkemizin 13. Cumhurbaşkanı olacağı kamuoyunca bu yöndeki beklenti yüksek.
Ki, kamuoyu araştırma şirketleri de her hafta yaptıkları anketlerde de bunu deklare ediyorlar.
Şimdi kaldı 14 Mayıs günü seçim sandıklarının kurulup adil bir seçimle halkın oyunun güvenilir bir şekilde kullanıp ülkedeki bu olumsuz hem ekonomik hem de siyasi tablonun
Hiçbir sıkıntı yaşanmadan değişmesine geldi.
Hadi hayırlısı.