Hükümet yerinde bir kararla 2011’de ihdas edilen Kamu Hastanelerini tek çatı altında oluşturulan Kamu Hastaneleri Genel Sekreterlik kurumunu lağvediyor.

Hiç gereği yokken yeni kadro oluşturmak, aynı işi Hastane Baştabibinin yapması ve üst amir olarak Sağlık Müdürlerinin icra ve sorumluluğunun bulunduğu eski yapıya dönülmesi kararı alındı.

Bizce de çok doğru olan ve bugüne kadar birçok yanlış işin yapıldığı denetim sıkıntısının yaşandığı Hakkâri İli Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliğinden anlıyoruz.

Genel Sekreter’in istediği kişiyi atama ve azletme yetkisine sahip olunan bir sistem üzerine kurulu bulunan ve mobbing uygulamasıyla istemediği kişileri canından bezdirterek istifa ettirme lüksüne sahip bir yönetim sisteminin ülke gerçeğiyle bağdaşmadığı hükümetin bu yeni planı ile ortaya çıktı.

Demek ki kentimiz dâhil ülkenin diğer kentlerinde de aynı durum söz konusu olmuş ki, hükümet bu yapılanmayı değiştirmek için düğmeye bastı.

Geçen yıl Hakkâri ili Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri hakkında eleştirisel bir yazı yazdığımızda durumun düzeleceğini sandık.

Yanılmışız.

Geçen yıldan bu yana durum düzelmediğini gördüm.

Bu vesile ile yazımın arkasındayım.

Kendini Genel Sekreter olarak çok yetkin ve etkin gören devlet memuru daha evvelki yazımdan da okunduğu gibi bir sürü usulsüz iş ve işlem ile emri altındaki personele mobbing uygulayarak onları görevlerinden ayrılmak zorunda kalarak mağdur etmiştir.

İllerdeki tüm Kamu hastanelerini tek bir çatı altında toplayan Kamu Hastaneleri Birliği Genele Sekreterlik tasarısı hem yüksek maaşla diğer memur emsallerine göre hiç yeri yokken ayrıcalıklı bir konuma yükseltmiş hem de usulsüzlüğün ve keyfi yönetimin işleyişini ardına kadar açmıştır.

Mesela kentimizdeki devlet hastanesinde bir nefes testini 7 lira gibi fahiş bir fiyata satın alındığı iddia edilen bir malın fiyatın yüksekliği ortaya çıkınca bu sefer yeni bir alımla bu fiyat 70 kuruşa indirilerek satın alındığı iddialarına ne diyorsunuz?

Üstelik 2 ay boyunca hastalar bu testin olmayışından dolayı civar il ve ilçelere sevk edilerek sorun çözülmek istenmiş.

Şimdi sorarım size; yüksek maliyetle bir malı alan ve sonrasında fahiş olduğunu kabul edip çok cüzi bir fiyatla yeni ihale açmak zorunda kalan ve bu arada testler bittiği için vatandaşı ve devleti mağdur etmek hangi akıllının işi diye hesap sormak gerekmez mi?

Hakkâri Devlet Hastanesi sağlık kurulundan daha önce haftada 100 ile 120 hastaya rapor verildiği iddia edilirken, her ne hikmetse önce bu sayıyı 40 kişiye, daha sonrada 25 kişiye indirildiği iddiasına vatandaşa ve devletin hazinesine zarardan başka bir şey var mı?

Aynı şekilde Yüksekova Devlet Hastanesindeki usulsüz asansör ihalesi için Hakkâri Cumhuriyet Savcılığının Hakkâri Valiliğinden istemiş olduğu Genel Sekreterlik yönetimi hakkındaki izin verilmiştir.

 Hakkâri Cumhuriyet Savcılığı da, 01.06.2016 tarih ve 2015/2105 soruşturma dosyası 2016/494 Esas No ve 2016/232 İddianame sayılı dava dosyasıyla Hakkâri Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Hakan Türk hakkında görevi kötüye kullanma ile ilgili olarak TCK 257/1,53/1 maddesinden dava açılmış olduğunu okurlarımıza bildirmek isterim.
Bu ve buna benzer usulsüz iş ve işlemler değil Hakkâri’de ülkenin diğer kentlerinde de var olduğundan şüphe yok.

Bu yüzden sağlıkta çok iyi bir değişim ve dönüşüm sağlayan Ak Parti İktidarı sağlıktaki bu olumsuz tabloyu olumluya çevirecek yani Kamu Hastanelerindeki Genel Sekreterlik işleyişini ortadan kaldıracak düzenleme için bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından talimat verilerek Sağlık Bakanlığının bu yönde kararname hazırlamasını istemesi sağlık camiasını sevindirmiştir. 

Beklentimiz yeni oluşturulacak kurum ve kuruluşlarda bu yöneticilere aktif olarak görev vermemeleri.