Hakkari kentimiz en son 25 Ocak 2005 yılında 5.5’lik depremle sarsıldı. Başta Devlet Hastanemiz olmak üzere bir çok binamız ağır hasarlı çıktı, çok az binamız yıkılmasına ve ölüm olmamasına rağmen çok sarsıldık ve çok korktuk.

O zaman kadar Hakkâri ili için resmî kurumların raporlarında 4’üncü derece deprem kuşağında olduğumuz ve buna göre inşaat izni veriliyor, yapılar buna göre yapılıyordu.

O zaman meydana gelen depremle birlikte maalesef acı gerçeği resmî kurumlardan öğrendik ve Hakkâri kenti fay hattı üzerinde bulunuyordu ve 1’nci yazıyla birinci derecede deprem kuşağında olan il olarak yeniden belirleniyordu.

O günden bugüne tam 18 yıl geçti.

Başta Hakkâri Valiliği olarak ve diğer tüm kurum ve kuruluşlar ile vatandaşlar bu yeni gerçeğe karşı ne gibi önlem aldılar bugüne kadar neler yaptılar.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odasınca (Ankara) hazırlanan 04.05.2021 tarih ve 1356/503 sayılı Hakkari’nin Depremselliği ile Raporu başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere diğer ilgililere gönderilmiş.

Raporda; Hakkâri ilinin deprem kuşağı içinde yer aldığı ve yapılan incelemelerde şehir yerleşim yerlerinin, yapı kuşağının hangi alanlarda yapılması gerektiği, inşaatlarda zemin etütlerinin buna göre yapılmasını, devletin İnsanın ‘’CAN VE MAL GÜVENLİĞİ’’ için hangi tedbirleri alması gerektiğine ilişkin detayları ile ifade edilmiş.

Şimdi biz bu yazıya izafeten bazı soruları Hakkâri Valisi ve Belediye Başkan Vekili İdris Akbıyık’a sormak ve cevabını verirlerse bu sütunda Hakkâri halkımızın bilgisine sunmak için yazacağımızı belirtmek isteriz.

Bu ayın 6’sında merkez üssü Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 dereceli iki ayrı deprem meydana gelmiş 11 kentimiz depremde hasar görmüş ve şu ana kadar 38 binden fazla vatandaşımız depremde yıkılan binaların enkazında vefat etmiş, 100 bini aşkın insanımız ise yaralı kurtulmuş, daha birçok enkazın kaldırılmadığı ölü sayısının daha da artacağı uzmanlarca belirtilmektedir.

Depremde ilk iki gün devletin hiçbir kurumu depremzede vatandaşların yanına maalesef gidememiştir.

Şimdi şu sorularımız olacaktır;

=25 0cak 2005 tarihinden bugüne başta Hakkâri Valiliği olmak üzere AFAD, Kızılay ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ne gibi hazırlık yapmışlar?

=Yeterli ÇADIR stokları var mı?

=Yeterli sayıda Arama Kurtarma Ekibi var mı?

=Deprem ile ilgili Koordinasyon ekibi hazır mı?

=Toplanma alanları yeterlimi dir?

=En son yukarıda belirttiğim üzere TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odasınca hazırlanan rapora göre Hakkâri Belediyesi ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü kentin birinci derecede deprem kuşağında olması gerçeğiyle verilen imar izinleri ve ruhsatlandırmada deprem kriterlerine uygun inşaat yapılmasını kontrol etmişler mi?

= Şehrin Fay hattı üzerinde yapılmış bina var mı?

=TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odasınca il merkezinde yapılan analizlerde, örneğin Sosyal Güvenlik Kurumu binası, Hacı Sait Camii ve diğer kamu kurum kuruluş binaları ile özel mülkiyete ait riskli binalarda hala tahliye edilmemiş olmasının sebebi ne?

=Çünkü SGK binası hasarlı ve İl Müdürü tarafından 6 Şubat ile 14 Şubat arası adeta bir dükkan gibi kapatılıp tekrar hizmete açılmasına neden göz yumuluyor?

=Binanın tahliyesi gerekirken niçin boşaltılmıyor, bu konuda İl Valisi olarak ne diyorsunuz?

=Keza aynı şekilde Hacı Sait Camii niçin hala ibadete açık ve altındaki işyerleri niçin boşaltılmıyor?

=TMMOB raporu kapsamında, kent merkezindeki kamu kurum ve vatandaşlara ait binalar hakkında inceleme yapıldı mı?

=Hakkari Üniversitesi’nin bulunduğu Kıran Mahallesi zaten 1930 yılında kentimizde yaşanan  depremde büyük yıkıma uğramış, önemli oranda can ve mal kaybı yaşanmış,(o yüzden anılan mahalleye (KIRAN) denilmiş, özellikle de heyelanlı olan bu bölgede üniversite binaları depreme dayanıklı yapılmış mı?

=Bildiğimiz kadarı ile yapılan binaların maliyeti kadar binaların kaymaması için fore kazık yapılmış lakin hala güvenli mi? Bu tartışılır.

=Öte yandan yine diğer bir deprem bölgesi olan Merzan mahallemizde 2000’li yılların başına kadar yapı ruhsatı verilmezken şimdi oranın okullar bölgesi -ki anılan mahallede onlarca okul ve Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı yaklaşık 1200 kişilik yurt binası-olması, olası bir depremde durumun ciddiyeti ve vahametini takdir edersiniz.

=Hakkâri kentinin tek çıkış ve giriş yeri olan depindeki Depin Köprüsü olası bir depremde yıkılması halinde şehre alternatif yeni bir yol bugüne kadar niçin yapılmadı?

=Bu köprünün 1960’lı yıllarda yapıldığı söyleniyor, bu konuda köprünün olası bir depremde ayakta kalması için herhangi bir güçlendirme çalışması var mı? Köprünün ayakları ve zemininde hiç etüt yapılmış mı?

=Yüksekova ilçemizde de sulak arazi üzerinde yapılan inşaatlarda hiç denetim yapılmış mı?

=Hakkari ve ilçelerimiz Yüksekova, Şemdinli, Çukurca ve yeni ilçemiz Derecik ve bunlara bağlı köylerde (özellikle fay hattı üzerindeki)  deprem anında halk ne kadar bilgilendirilmiş, bu konuda saha çalışmaları var mı?

=AFAD’ın bildiğimiz kadarı ile sadece merkezde bulunan 20 personeli ile koskoca 300 bin nüfusluk kentin hangi binasında arama kurtarma çalışması yapabilecek?

 Hakkâri ve ilçelerinde AFAD’ın arama kurtarma ekiplerinin sayısını arttırmayı ve sürekli eğitimli olması, diğer yandan halkın da bu konuda daha da bilinçli hale gelmesi için ne gibi çalışmalar yapılıyor?

=TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası’nın gösterdiği fay hattı üzerinde inşaat yasağı var mı?

=Uygulanıyor mu?

=Yapılar deprem yönetmeliğine uygun yapılıyor mu?

=İnşaatlarda kaç kata izin veriliyor, bu konuda eski yapılar güçlendirilmiş mi?

Şimdilik sorularım bu kadar.

İŞTE RAPORUN DETAYLARI