Kızılay Osmanlı İmparatorluğu zamanında1868 yılında ve o zamanki adı Hilal-i Ahmer olarak bir grup idealist doktor tarafından kurulan yardım kuruluşunun şimdiki adı Kızılay olarak tarihte yerini aldı.
155 yıllık bir geçmişe sahip bir yardım kuruluşunun şimdiki hali doğrusu içler acısı.
Bırakın yangında, selde, depremde mağdur olan insanlara yardım etmeyi şu anki yönetim bunu bir yardım kuruluşu olmaktan çıkarıp ticari kuruluş yaparak mağdurlara yardım yerine malzeme satması SKANDAL’dan öte bir utanılacak ve sorgulanması gereken bir yüz karası AYIP’tır.
Gerçi 2015 yılında yönetimi ele geçiren Kerem Kınık ve ekibi bu güzide yardım kuruluşunu maalesef gelinen noktada ticari bir şirket haline getirerek sabote etmişlerdir.
Yardım yapma yerine vatandaştan, ilkokul öğrencisinin harçlığından biriktirdiği parası ve hayırseverlerden toplanan bağışlarla afetlerde mağdur olan insanlara gerek yurt içi ve gerekse yurt dışında yardım yapan bir kuruluş olmaktan çıkararak yardımları parayla satan ticari bir kuruluşa çevirmeyi başardılar koskoca KIZILAY’ı.
Kızılay’ı adeta aile şirketi gibi yaparak ve şirketleştirerek herkese bir makam ve yüksek maaşlar ile huzur hakkı bağlanarak içten soymayı ve hantal bir yapıya çevirmeyi becerdiler.
Bir yardım kuruluşu olan ve ülkenin tüm şehirlerinde ve ilçelerinde gönüllüler tarafından hiçbir ücret almadan yönetilen Kızılay’dan çeşitli şirketler kurarak HOLDİNG statüsüne çevirip vatandaşını işte son depremde görüldüğü gibi hem bölgeye zamanında gitmeyip hem de depremzedelerin acil ihtiyaç duyduğu çadır yemek ve diğer gereksinimleri PARA ile satarak mağdur eden UCUBE bir kuruluş haline getirdi Dr. Kerem Kınık.
Üstelik AHBAP adlı hayırsever derneğe çadır ve gıda ürünlerini başka alanlarda üretim yapmak için sattığını söylemesi Kızılay’a parasal destek sağlayan ve Kan bağışında bulunan hayırseverlerin üzerinde ŞOK etkisi yarattı ve Kızılay’ın itibarını yerle bir etti.
Öte yanda devletin bünyesindeki diğer bir yardım kuruluşu olan AFAD’da da yine çadır satması, yani halka bedava çadır vermesi gerekirken ve bu halk O’na (Kızılay) yardım ederken Başkan Kınık’ın bunu halka parayla satması UTANÇ duyulacak bir iş değil mi?
Depremin üzerinden 23 gün geçmesine rağmen hala çadır bekleyen depremzedelerin WC ve duş sorununu çözmeyen Kızılay yönetimine bu ayıp yetmez mi?
Kızılay yönetiminin çadır ve gıda malzemeleri sattığı ortaya çıkınca hem ülke kamuoyunda hem de dünya kamuoyunda büyük tepki almıştır.
Mayıs veya haziran ayında yapılacak olan Milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra işbaşına gelecek olan yeni hükümet Kızılay’ın Yönetiminden sorumlu Dr. Kerem Kınık ve ekibinden hesap sormalı ve görevden acilen uzaklaştırmalı.
Holding statüsünden çıkarıp tekrar hayır kurumuna çevirmeyi bol keseden yandaşlara verilen maaş ve huzur hakları yerine gelen gelirin vatandaşın hizmetine aktarılması sağlanmalı.
Bu sağlandığı takdirde Kızılay yeniden milletin gönlündeki yerini alır ve hayırseverlerce tekrar yardım edilecek kurum hüviyetine bürünür.