MÖ 2. yüzyılın ortalarında meydana gelen felaket sırasında kısmen yıkılan tapınak, aslında tanrı Amun için inşa edilmişti.
Avrupa Sualtı Arkeolojisi Enstitüsü’nün (IEASM) yaptığı açıklamaya göre firavunlar, eski Mısır panteonunun yüce tanrısından evrensel kral olarak unvanlarını almak için tapınağa gittiler.
Artık terk edilmiş olan yapı, bir zamanlar Aboukir Körfezi’ndeki antik liman kenti Thonis-Heracleion’un bir parçasıydı. Şu anda su altında olan ve Mısır’ın günümüz kıyılarından yaklaşık 7 kilometre uzakta olan eski kent, büyük bir deprem ve gelgit dalgalarının arazinin sıvılaşmasına ve Nil deltasına batmasına neden olmasıyla yıkıldı.
Kazılar sırasında ortaya çıkan bir adak eli. C: Christoph Gerigk ©Franck Goddio/Hilti Foundation
Arkeologlar tapınağı incelerken, gümüşten yapılmış ritüelistik aletler, altın takılar ve bir zamanlar parfümleri veya merhemleri saklamak için kullanılan kaymaktaşı kaplar da dahil olmak üzere bir dizi eser ortaya çıkardılar.
Dalgıçlar ayrıca alanda MÖ 5. yüzyıla tarihlenen “iyi korunmuş ahşap direkler ve kirişler” ile desteklenen yeraltı yapıları da buldu.
Kazılara liderlik eden sualtı arkeoloğu Franck Goddio, “Felaketin şiddetine ve büyüklüğüne rağmen sağlam bir şekilde günümüze ulaşan bu kadar hassas eserlerin keşfedilmesi son derece etkileyici” diyor.
Arkeologlar Amun tapınağının doğusunda, aşk tanrıçası Aphrodite’e adanmış bir Yunan tapınağı buldular. Bu tapınak ayrıca ithal bronz ve seramik objeler de dahil olmak üzere çok sayıda eser içeriyordu.
Sualtı arkeologları tapınağın içinde altın objeler, takılar ve lapis lazuli’den yapılmış istikrarın sembolü olan djed sütunu da dahil olmak üzere çok sayıda eser buldu. C: Christoph Gerigk ©Franck Goddio/Hilti Foundation
Arkeologlar, “Bu durum, Saïte hanedanının Firavunları döneminde (MÖ 688 ile MÖ 525 yılları arasında) ticaret yapmalarına ve kente yerleşmelerine izin verilen Yunanların kendi tanrılarına ait tapınaklara sahip olduklarını gösteriyor” diyor.
Kutsal alanda aynı zamanda bir Yunan silah zulası da bulundu; bu da Yunan paralı askerlerinin bir zamanlar bölgede Nil’in en batı kolunun ağzındaki Krallığa erişimi savunduklarını gösteriyor olabilir.
Kaynak: Arkeofoli