HAKKARİ İL SESİ GAZETESİ/HİKMET TEMEŞ
Hakkari merkez ve ilçelerinde birçok alanın ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ ilan edilmesi nedeniyle yaylalara çıkamayan vatandaşlar, vadi boylarında hayvanlarını otlatmak zorunda kalıyor. Ağaçdibi köyünde geçimlerini küçükbaş hayvan besleyerek sağlayan besiciler, güvenlik nedeniyle geçen yıl iki bin küçükbaş hayvanın satıldığını söyledi. 5 yaylaya sahip köy sakinleri, ellerinde kalan 500 küçükbaş hayvan için Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak’tan en az bir yaylanın kendilerine açılması talebinde bulundu.
Köyde çobanlık yapan Osman Acar isimli vatandaş, 20 yıldır çobanlık yaptığını belirterek, geçen yıl köylerinde iki bin koyun varken şu an yaklaşık 500 küçükbaş hayvanın kaldığını söyledi. Acar, “Yasaklar nedeniyle yaylalarımıza çıkamıyoruz. Hayvanlarımız vadide iklim şartlarından dolayı terliyor. Üzerlerindeki kalın yünlerde hayvanı rahatsız ediyor. Bu hayvanların soğuk iklim şartlarında yaşaması gerekiyor. Vadiler bilindiği gibi yazın sıcak oluyor. Biz yaylalara çıkmak istiyoruz. 5 yaylamız var, en azından bir yaylanın serbest edilmesini istiyoruz. Hayvanlarımız köyde kalırsa telef olacak. Geçim kaynağımız hayvancılık olduğu için değerli büyüklerimizden köye en yakın yaylanın serbest edilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Öte yandan, sabahın ilk ışıklarıyla köyün kadınları da yasak korkusu ve coğrafyanın çetin koşulları içerisinde pancar toplayarak ailelerinin ekonomisine katkı sunmaya çalışıyor. Yağışlardan dolayı tahrip olan ve birçok noktasına inen kayalar nedeniyle kapanan yayla yolunu yürüyerek gitmek zorunda kalan kadınlar, dağlardan topladıkları pancar dolu torbalarıyla tekrar yürüyerek dere ve çayırları aşarak köylerinin yolunu tutuyor.
Dağlara pancar toplamaya gelen Vahide Acar isimli kadın ise köy kadınlarıyla birlikte piknik tadında pancar toplamaya geldiklerini söyledi. Acar, “Burada topladığımız pancar çeşitlerini evlerimize götürüyoruz. Evde temizce yıkadıktan sonra yağda kızartıyoruz. Daha sonra yoğurt, peynir ve yemeklerde kullanıyoruz. Günümüz piknik tadında geçiyor. Yaylalarımız serbest edilse, maddi ve manevi daha rahat olacağız. Yetkililerden köye en yakın yaylanın serbest edilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Teknolojiden uzak doğal yaşam ile iç içe yaşamlarını idame ettiren köy sakinleri, yasaklara rağmen çıktıkları dağlarda Kürtçe türküler eşliğinde piknik tadında bir gün geçirdiler. Doğanın güzelliği, yasak korkusu arasında gün boyunca topladıkları pancarları torbalarına doldurup sırtlayan kadınlar, uzun süren yolculuğun ardından evlerine gidiyor.