Hakkari Şemdinli’de yöresel kıyafet alanında 42 yıldır terzicilik yapan Ramazan Sever, yöresel kıyafetlerin kuşaktan kuşa aktarılması gereken çok önemli bir kültür olduğunu söyledi.

Yöresel kıyafet dikim evinde kızlarıyla birlikte hem erkek hem de kadın yöresel kıyafetler yapan Sever, yıllardan beridir sürekli yöresel kıyafet giymeyi tercih ediyor.

1965 yılında Şemdinli Geman (Günyazı) köyünde doğan, evli ve 7 çocuk babası Ramazan Sever, 17 yaşında başladığı terzicilik mesleğini daha sonra 7 çocuğuna da öğretti.

Sever, “Bu mesleğe 1982 yılında Şemdinli’nin ilk terzisi olan Hacı Esat İmamoğlu’nun yanında başladım. Her şeyi ondan öğrendim. Ona da buradan saygılarımı sunuyorum. Onun sayesinde bugün bir meslek sahibiyim. Bu vasıtayla bizde milletimize yöresel kıyafet dikim hizmeti veriyoruz.  Burayı ilk açtığımda sadece yöresel erkek kıyafeti dikiyordum. Şuanda 7 kişi burada çalışıyoruz. Ayrıca hem erkek hem de kadın yöresel kıyafetlerini dikiyoruz. Bu mesleği öğrendikten sonra bütün çocuklarıma da öğrettim. Şuan iki kızım yanımda çalışıyor.  Okuyup başka meslek yapan çocuklarım da var. Ama hepsinin elinde altın bileziği de var” dedi.

Yöresel kıyafet ve modelleri

Eskiden, şimdiki gibi teknoloji ve imkânların olmadığını,  bu yüzden yöresel kıyafetlerin sadece Ranü Bergüz ve Peşmergi olarak iki çeşit olduğunu söyleyen Ramazan Sever, teknolojinin gelişmesi, yeni makinelerin ortaya çıkmasıyla beraber yöresel kıyafet model çeşitlerinin de arttığını dile getirdi.

Sever, “1982 yılında şimdiki imkânlar ve teknoloji yoktu. Böyle makinelerde yoktu. Köz ütülerimiz vardı, onlarla kıyafetleri ütülüyorduk.  Dolayısıyla kıyafetlerde de model olarak çok çeşit yoktu. Eskiden dedelerimiz Ranü Bergüz denilen kıyafeti elle dikiyordu. Özellikle Hakkari ve Şırnak’taki köylüler tarafından yapılırdı. Peşmergi modeli Irak ve İran’dan bize geçmiştir. O zamanlar kumaşlar oralardan alınırdı. Biz de dikerdik.  Şuanda çok fazla model var.  Bunların bazılarına değinecek olursam; Pergüzü, Mıratxani, Rezazi, Peşmergi, Leşkeri ve Niçiri  gibi birçok model var.  Biz müşterilerin istediği modeli dikiyoruz.  Yöresel kıyafetler gençler tarafından çok yoğun ilgi görüyor. Özellikle cepli ve cepsiz dikilen Niçiri modelimiz çok rağbet görüyor. Bu da bizi çok mutlu ediyor.  Çünkü yöresel kıyafetlerimiz bizim kültürümüzdür. Bu yüzden kültürümüze her zaman sahip çıkmalıyız.  Birçok yerde bu kültürümüzün modernleşme adı altında yok olmaya başladığını görüyorum. Bu durum beni gerçekten çok üzüyor. Bugün kıyafet insanın edebiyatıdır, terbiyesidir. Günümüzde bazı insanlar sadece düğünlerde ya da özel günlerde giyiyorlar. Keşke sadece özel günlerde değil de her zaman giyseler. Çünkü üstümüzde taşıdığımız atalarımızdan gelen kültürümüzdür” şeklinde konuştu.

Yaklaşık 9 yıldır babasının yayında terzicilik yapan Nesibe Sever, “Ablam 11 yıldır bende 9 yıldır babamın yanında terzilik yapıyoruz. Her şeyi babamızdan öğrendik. İşimizi gerçekten çok severek yapıyoruz. Bay ve bayan her çeşit yöresel kıyafeti dikiyoruz” dedi.

Kaynak: NİRGÜL UYSAL