Sendika binasından bir araya gelen üyeler adına açıklamayı Eğitim Sen Hakkari Şubesi Eş Başkanı Şükran Sönmez Güldal yaptı.

Güldal, açıklamasında  birkaç gündür bazı sosyal medya hesaplarında, Hakkari Türk Telekom Sosyal Bilimler Lisesi’nde görev yapan bir öğretmenin tehdit edildiği ve can güvenliğinin olmadığı yönünde kamuoyunu yanıltmaya, çocuklara , eğitim emekçilerini  hedef göstermeye ve Hakkari halkını aşağılayıcı paylaşımlar sebebiyle bu açıklamayı yapma ihtiyacı duyduklarını söyledi.

Hakkari halkı her zaman dışardan gelen misafirlerine kucak açmış, sevgisini heybesindeki son ekmek parçasını paylaştığını ifade eden Güldal, açıklamanın devamında şunları kaydetti.

‘’ Yaşadığı bunca acıya, çektiği o kadar cefaya rağmen bu kimliğinden hiçbir zaman taviz vermemiştir. Değerlerini korumuş, diline, kültürüne, tarihine, renklerine sahip çıkmış, başkasının varlığına, kimliğine saygı duymuş ve herkesçe bu özelliklerinden dolayı saygı görmüştür.

Eğitim emekçisi öğretmenler bir toplumun aydınlık yüzü, karanlığa karşı ışığı saçanlardır. Ve aynı zamanda toplumun geleceği olan çocuklarımıza hakkı, hukuku, doğruyu, dürüstlüğü, adaleti, barışı, özgürlüğü ve kardeşliği öğretenlerdir. Bundandır ki okullarımızdaki öğrencilerden kantincisine, servis şoföründen okul personeline, esnafından işçisine yani halkın her kesiminden her zaman saygı görmüş, el üstünde tutulmuştur. Dolayısıyla Hakkari halkı öğretmenlik mesleğine önem atfetmiş, Ahmed-î Xanê’nin öğretisiyle yaklaşmıştır.

Yeşilay'ın münazara finali Hakkari'de yapıldı Yeşilay'ın münazara finali Hakkari'de yapıldı

Ne yazıktır ki öğretmenlik mesleğinin bu derece önemsendiği ilimizde, bir okulumuzda yaşananlar ile ilgili Hakkari halkını ve çocuklarını hedef alarak yapılan paylaşımlar kabul edilemez. Merkezde görev yapan bir öğretmenin, geldiği ilk günden beri il dışı tayinle gitmek için etrafındaki insanlara nasıl gidebilirim şeklinde sorular sorması, bir arayış içine girmesi ve sonrasında çocuklarımızın suç teşkil etmediği adli makamlarca da kabul edilen bir fiilini gerekçe gösterip, ülke dışından, nereden ve kimden geldiği belli olmayan bir numaradan gönderilen mesajların arkasına sığınarak, can güvenliğim yoktur şeklinde bir beyanla çocuklarımızı hedef tahtasına koyup gitme çabası öğretmenlik mesleğinin hiçbir ahlaki özelliğiyle bağdaşmamaktadır. Hala sosyal medya üzerinden olayın bağlamından çıkartılıp, detaylarıyla birlikte olayın birileri tarafından servis edilmesi, bireysel menfaat devşirmenin bir sonucu, halkımızın, eğitim camiasının ve çocuklarımızın zarar görmesinin de gerekçesidir. Öğretmenlik mesleğinin itibarını zedeleyen, toplumun vicdanında hiçbir karşılığı olmayan bu girişimler, kendini kandırmaktan başka bir şey değildir.

Her defasında halkımızın değerlerini terörize edip ve bunun arkasına sığınarak kişisel menfaatlerini gerçekleştirmeye çalışanların karşısında duracağımızı ifade etmek istiyoruz. Öğretmenlik mesleğinin onurunu, eğitim emekçilerinin barış ortamını, çocuklarımızın ve ailelerinin hayatını etkileyen, toplumsal barışımıza zarar veren bu tür girişimler karşısında sessiz kalmayacağız. Hukuki hiçbir alt yapısı olmayan, yalan beyanlarla adli makamları yanıltmaya çalışan bu şahıs hakkında ve sosyal medyasında bu iftiraları gündemleştiren kişiler ile ilgili adli ve idari süreçlerin başlatılması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Ayrıca cumhuriyet savcılarını göreve davet ediyoruz. Bu olaydan dolayı mağduriyet yaşayan çocuklarımız ile ailelerinin yanında olduğumuzu, kendilerine her türlü hukuki desteği sağlayacağımızı belirtir, sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla sunuyoruz. ‘’

Editör: Haber Merkezi