Kışın uzun ve çetin geçtiği Hakkari’de uzun süre ahırlarda beslenen hayvanlar için köylerdeki besiciler, hayvanlarının kışlık yem ihtiyacı için yaz boyu mera ve tarlalarından topladığı ot ve yoncayları ahırlarının önünde stokluyor.

Yazın kavurucu sıcağında tırpan ve traktörlerle biçtikleri ot ve yoncaları toplayan besiciler yoğun mesai harcıyor. Yoğun mesaide en ağır yük ise 65 yaşındaki Halil İnce’ye düştü. 

Hakkari Merkeze bağlı Durankaya Beldesi Çayırlı (Zêve) mahallesinde yaşayan emekli Güvenlik Korucusu Halil İnce kış hazırlıkları kapsamında biçtiği yoncasını sırtlayarak taşıyor. 

İlerleyen yaşına aldırış etmeyen Halil amca eskiden olduğu gibi ot balyasını ustaca iple bağlıyor. Tek başına sırtladığı ot balyasını önce yol kenarına daha sonra da el arabası ile ahırının önüne taşıyan 65 yaşındaki Halil İnce iki ineğine yetecek kışlık yiyecek toplamak zorunda kaldığını anlatıyor. 

Derecikli kızın futbola olan tutkusu dikkatleri üzerine çekti Derecikli kızın futbola olan tutkusu dikkatleri üzerine çekti

İki çocuğundan birinin asker bir diğerinin de çobanlık yaptığını anlatan Halil İnce, imkansızlıklar nedeniyle işini beden gücü ile yapmak zorunda kaldığını söyledi. 

Köy işlerini severek yaptığını ancak işlerinin zor olduğunu anlatan Halil İnce, “1959 doğumluyum. emekli korucuyum. Hem hayvancılık yapıyorum hem de bağ bahçe işleri ile uğraşıyorum. Bu işi yapıyorum. Hayvan besliyorum. Sulama işi yapıyorum. Köy işi ile uğraşıyorum. Kış hazırlıklarına başladım. Yazın biçtiğimiz otumuzu yeni yeni toplamaya başladım. Sonra da kışlık yakacak toplamaya başlayacağım. Yani kışa hazırlık yapıyorum. İki ineğim var. Hayvanlarım için biraz ot biçtim birazını da satın alacağım. Yaptığımız iş çok zor. Bir bağ otun fiyatı 50 liraya çıktı. Sabah erkenden bahçe suluyorum. Sonra hayvanlarımı meraya götürüyorum. Önemli ev işlerini yaptıktan sonra da biçtiğimiz yoncayı toplamaya başlıyorum” dedi. 

Mecbur kaldığı için işini beden gücü ile yaptığını belirten İnce, "Komşularımızın kiminin aracı kiminin de atı var. Ancak bende araba olmadığı için ve maddi durumum iyi olmadığı için yoncamı sırtımda taşıyorum. Çevremdekiler araba ile taşırken ben başkasının tarlasına zarar vermemek için otu sırtımda yola taşıyorum sonra da el arabası ile evimin önüne götüreceğim. Orda toplayıp kışa hazır hale getireceğim. Çocuklarım düğün yaptıktan sonra evlenip ayrıldı. Bir oğlum çoban biri de asker. Devlet nasıl uygun görürse bize yardım edilmesini beklerim. Mazot desteği olursa iyi olur. Çünkü araba kiraları çok yüksek. Biz yaylaya giden araçlara 2 bin 500 lira ödüyoruz. Hepsi 3 kilometrelik yol. O yüzden gücümüz yetmediği için otu sırtımızda taşıyoruz. Biz çiftçilere bu konularda destek sağlanmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu. 

Muhabir: Zeki Dara (ÖZEL)