Son kabine toplantısında emeklilere iyileştirme çıkmaması hayal kırıklığı yarattı. Tartışmalara ilişkin yazı kaleme alan Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, emeklilere kötü haberi verdi.
Emekliye ne verilmeli?
"Emekliye ne verilmeli?" başlıklı yazısında Taşgetiren, "Acaba emekli için de sayın Cumhurbaşkanı’nın Mehmet Şimşek’in sıktığı kemer deliğinde bir gevşetme yapması mümkün olabilir mi?" sorusuna şu cevabı verdi:
"Konuşuluyor ama o bile zor görünüyor. Bir ümit mahalli seçim korkusu… Eğer emekli eylemleri Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil tüm iktidar cenahını kaybetme korkusuna sürüklerse kesenin ağzı açılabilir. Belki Mehmet Şimşek ve ekibi de bu “siyasi manevra”ya göz yumacak kadar siyasi duyarlılık kazanmıştır. 16 milyon emekli var. Her emekliye, diyelim 29 Ekim hatırına 1000 lira ikramiye verilse, 16 milyar ediyor. 1000 lira ikramiye ise, bankamatikten eve gidinceye kadar bakkalda manavda tükeniyor. Emekli kasaba zaten uğrayamıyor."
Lütuf değil hakkı
Emekli maaşın lütuf değil çalışılmış yılların kesintilerinin birikimi olduğunu belirten Taşgetiren, sistemdeki sorunların çözülmemesi nedeniyle emeklilere huzur içinde yaşayabileceği imkan verecek maaşın sunulamadığına dikkat çekerek yazısını bu sözlerle tamamladı:
"Toplumda normalin ötesinde bir çalışan – emekli yekunu oluşmuş. (Aktüeryal denge bozulmuş) Sonunda da bütün gönül okşayıcı sözlere rağmen sanki emeklinin yük gibi algılandığı bir noktaya gelinmiş. 1000 lira vermenin bütçeye getireceği yükü konuşmak tam da bu psikolojiyi yansıtıyor. 7 bin 500 lirayı ne yaparsanız paranın pul olduğu bu dönemde emeklinin yarın kaygısını giderebilirsiniz ki? Emekliye vereceğinizi, yine, emekli dahil bir yerlerden çıkaracak iseniz – ki öyle olacak- bu devri daim ya da fasit daire nasıl düze çıkar ki?"