Başkan Gürses açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Hepimiz çok iyi biliriz: Tıp eğitimi almamış birine muayene olmazsınız, hukuk fakültesi okumamış birine davanızı teslim etmezsiniz. Çünkü her mesleğin uzmanlığı, birikimi ve vicdani sorumluluğu vardır.
Peki söz konusu çocuklarımız olduğunda neden aynı hassasiyeti göstermiyoruz? Neden eğitim bilimlerinden geçmemiş, pedagojik formasyon almamış, alanına hâkim olmayan kişileri ‘öğretmen’ diye sınıfa gönderiyoruz? Adına da ‘ücretli öğretmenlik’ diyerek yarayı süslemeye çalışıyoruz.”
Hakkâri’nin bir süredir “ücretli öğretmen cennetine” dönüştüğünü ifade eden Gürses, bunun öğrencilerin geleceği için büyük bir risk oluşturduğunu belirtti:
Bugün ortaokul ve lise çağındaki çocuklarımızın önemli bir bölümünün dört işlem yapamadığını, okuma-yazmada ve okuduğunu anlamada zorlandığını tüm eğitimciler görüyor. Bu tablo bir kader değil, yanlış politikaların ve günübirlik çözümlerin sonucudur. Bu yıllar deneme-yanılma dönemi değildir; ama biz çocuklarımızı alanında uzman olmayan kişilere teslim ederek geleceklerini tehlikeye atıyoruz. Sorun bireylerde değil, sistemi böyle kuranlardadır.”
Şükrü Gürses, Milli Eğitim Bakanlığının Hakkâri’ye yaptığı 360 öğretmen atamasını da yetersiz buldu:
“Bazıları bunu büyük bir adım gibi gösteriyor ama sahadaki gerçek çok serttir. Hakkâri’nin öğretmen açığına 360 atama yara bandı bile değildir. Kanayan bir yaranın üzerine küçük bir pamuk koymak gibidir. Bu şehrin binlerce öğrencisi tam donanımlı öğretmenleri hak ediyor.”
Eğitimin “boşluğu dolduralım da nasıl doldurursak dolduralım” anlayışıyla yürütülemeyeceğini belirten Gürses, eksik öğretmen atamalarının ileride daha büyük sorunlara yol açacağını söyledi.
Türk Eğitim-Sen olarak mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan Gürses açıklamasını şöyle tamamladı:
“Bu şehrin çocukları kaderine terk edilemez. Bu ülkenin evlatları geçici çözümlere mahkûm edilemez. Eğitim günü kurtarma işi değildir, bu milletin geleceğidir. Bugün susarsak, yarın çocuklarımızın yüzüne bakamayız. Hakkâri’nin çocukları nitelikli öğretmeni ve adil imkânları hak ediyor. Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz.”




