Kürt müziği üzerine tarihten günümüze yapılan araştırmalara bakıldığında, bu konuda araştırma yapanların sayısının giderek arttığı, bunların arasında Dieter Christensen, Felix von Luschan gibi birkaç yabancının olduğu, Kürtler arasında ise son 20 yılda Zeynep Yaş, Mehmet Bayrak, Cevad Marwani, Weysi Varlı vb. gibi isimlerin Kürt müziği üzerine araştırmalar yaptığı ve yapmaya devam ettiği görülmektedir.
Son yıllarda Kürt müziği üzerine araştırma yapan ve dertlenen isimlerden biri de hiç şüphesiz Serdar Canan'dır .
Serdar Canan, Mimar Sinan Üniversitesi'nde etnomüzikoloji alanında lisans ve yüksek lisans tezlerini farklı isimler altında tamamladıktan sonra, 2009 yılında Kürt müziği üzerine araştırmalar yapmaya başladı. "Hakkari ve Çevresindeki Geleneksel Halk Oyunları ve Müzikal Özellikleri" başlıklı tezi, öncelikle Hakkari ve çevresinin folklorunu, müzik tarzlarını ve melodilerini tanıtıyor.
Elbette Serdar Canan ismini hep müzik araştırmalarıyla, yani etnomüzikolog olarak duyduk ama şimdi Japonya'daki konserlerinden sonra şarkılarını da Kürtçe lehçelerde duymaya başladık.
Serdar Canan'ın sesi uzun zamandır kulağımda değildi ve kendi kendime, bugün veya yarın bir araya gelip etnomüzikoloji alanındaki çalışmaları ve müziği hakkında güzel bir sohbet yapacağımızı söylüyordum. Ah, işte o gün bugün. Van'daki Hancî kahvesinin avlusunda, serin rüzgarda buluştuk ve Serdar'la barış ve şehir hikayelerimizi paylaştık.
Serdar Canan, konuşmasında birçok konuya ve soruna dikkat çekerek bianet kurdiye'ye şunları söyledi:
"Sadece Hakkari'den müzik çalmak istemiyorum. Elbette, topladığım birkaç şarkıyı güncelleyip düzenleyip sonbahar ve harikalar gibi söyleyeceğim. Ama biz sadece Hakkari ile sınırlı değiliz, Kürdistanlıyız."
