Şemdinli’de ilkokulda resim yapmaya başlayan ve şimdi 21 yaşında olan Harun Sönmez, kendi dünyasını ve hayal gücünü yansıttığı farklı çizimlerle yeteneğini günden güne geliştiriyor.

4278052B 1726 45Dc Bc03 Eb864090Ee08 (1)

Yaptığı resimlerle kendini keşfetmeye başladığını söyleyen Sönmez, “ Şemdinli’de yaşıyorum şu an üniversiteye hazırlanıyorum. Resim çizme serüvenim ilkokulda başladı. İlk önce doğayı çizmeye başladım, işte ne gördüysem çizdim. Daha sonra kendimi keşfetmeye başladım.  Giderek daha iyi çizmeye başladım. Gerçekten bazı şeylerin olması için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Kendim için çabalamaya çalışıyorum, ama şunu fark ettim. Toplum olarak sanata çok değer vermiyoruz. Resmin asıl amacı insanın iç huzurdur. Nasıl istersen öyle yaparsın insan eline kalemi kâğıdı aldığı zaman içinden ne geçiyorsa iç dünyası o an ne yansıtıyorsa onu kalemle kâğıda resmeder. Mesela bir gün Mitoloji okurken Şahmeran’a denk geldim ve hikâyesi çok ilgimi çekti gerçekten resmetmeliyim diye düşündüm. Elime aldım kalemi kâğıdı öncelikle bir şablon çizdim. Daha sonra boyalarla renk verdim. Yer altı dünyası ile yeryüzü dünyasını yani yılanların ve insanların dünyasını çizdim.  Şuan ileri derece karakalem çalışmaları yapıyorum, mitolojiye büyük bir ilgi duyuyorum aynı zamanda duvar resmi, tuval gibi çalışmalar da yapıyorum” dedi.

6B25178E C755 43D4 9C89 827Ec9Ffd878

Yılanların Şahı: Şahmeran Efsanesi

Tarsus'ta binlerce yıl önce yedi katlı yer altında yaşayan yılanlar varmış. Maran adı verilen bu yılanlar, akıllı, şefkatli; barış içinde yaşarlarmış. Maranların kraliçesine Şahmeran denirmiş. Şahmeran genç ve güzel bir kadınmış. Efsaneye göre, Şahmeranı gören ilk insan Cemşab'mış. Cemşab geçimi için odun satan fakir bir ailenin oğluymuş. Bir gün Cemşab ve arkadaşları bal dolu bir mağara keşfetmişler. Balı çıkarmak için Cemşab'ı aşağıya indiren arkadaşları paylarına daha çok bal düşmesi için onu orada bırakıp kaçmışlar. Cemşab mağarada bir delik görmüş ve buradan ışık sızdığını fark etmiş. Cebindeki bıçak ile deliği büyütünce, ömründe görmediği kadar güzel bir bahçe görmüş. Bu bahçede eşi benzeri olmayan çiçekler, havuz ve pek çok yılan görmüş. Uzun yıllar burada yaşamış ve Şahmeran'ın güvenini kazanmış. 

Yıllar sonra, ailesini çok özlediğini söyleyip gitmek için yalvarmış. Bunun üzerine Şahmeran kendisini salıvereceğini, ancak yerini kimseye söylemeyeceğine dair söz vermesini istemiş. Şahmeran'a söz verip ailesine kavuşan Cemşab uzun yıllar verdiği sözde durarak Şahmeran'ın yerini kimseye söylememiş. Bir gün ülkenin padişahı hastalanmış. Ülkenin veziri hastalığın çaresinin Şahmeran'ın etini yemek olduğunu söylemiş ve her yere haber salınmış. Cemşab kuyunun yerini söylemeye zorlanmış. Cemşab mecbur kalıp kuyunun yerini gösterince Şahmeran bulunup dışarı çıkarılmış. Şahmeran Cemşab'a; "Beni toprak çanakta kaynatıp suyumu Vezire içir, etimi de Padişaha yedir" demiş. Böylece vezir ölmüş padişah da iyileşip Cemşab'ı veziri yapmış.
 Efsaneye göre Şahmeran'ın öldürüldüğünü yılanlar o günden beri bilmemektedirler. Tarsus'un, Şahmeran'ın öldürüldüğünü öğrenen yılanlar tarafından bir gün istila edileceği rivayet edilir.

78B46793 3948 4F06 8Dec 3Ec4D3F26964

8614Eaf4 1Bb4 4C03 939B A40976410D2C

Kaynak: NİRGÜL UYSAL