İsrail askerleri, günlerce süren yoğun bombardıman ve topçu ateşi sonrasında, bir milyondan fazla Filistinlinin yaşadığı şehrin dış mahallelerinde bir üs kurdu.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres, saldırının "kaçınılmaz olarak neden olacağı ölüm ve yıkımı önlemek" için acil ateşkes çağrısını yineledi.
İsrail, uluslararası tepkilere rağmen Gazze Şehri'nin tamamını ele geçirme planını uygulamaya devam ediyor.
Ordu sözcüsü kara harekatının hazırlıkları için birliklerin Zeytun ve Cebeliye bölgelerinde faaliyet gösterdiğini söyledi.
İsrail ordusu ayrıca sağlık yetkililerine ve uluslararası insani yardım kuruluşlarına Gazze Şehri'nin tahliyesi için hazırlanmalarını söyledi.
Ordu yetkilileri, Gazze'nin güneyinde hastaların ve yaralıların kabul edilmesini için "düzenlemelerin yapıldığını" da duyurdu.
Gazze'de Hamas'a bağlı Sağlık Bakanlığı "sağlık sisteminden geriye kalanlara da zarar verecek adımları kabul etmediklerini açıkladı.
Birleşmiş Milletler ve yardım kuruluşları da Gazze Şehri'ni boşaltamayacak durumda olanlar ya da boşaltmak istemeyenler için bölgeden ayrılmayacaklarını açıkladı.
Filistinliler 21 Ağustos Perşembe günü şehrin doğusunun ağır bombardıman altında olduğunu bildirdi.
BM'ye göre Gazze'deki 36 hastanenin 18'i kısmen faaliyet gösterebiliyor. Bu hastanelerin 11'i Gazze Şehri'nde.
BM ve sivil toplum örgütleri hafta başında İsrail'in Gazze Şehri'ne düzenleyeceği saldırının "insani açıdan korkunç etkilerinin olacağını" bildirdi:
"İnsanlar neredeyse onlara orada hizmet etmeye yönelik kararlılığımızı yineliyoruz ve hayat kurtarabilecek desteği verebilmek için Gazze Şehri'nde kalmaya devam edeceğiz."
Ayrıca "Gazze'nin güneyindeki hastanelerin kapasitelerinin kat be kat üstünde faaliyet gösterdiğini ve kuzeyden daha fazla hasta kabulünün hayatları tehlikeye atacağı" açıklamasını yaptılar.
Gazze Şehri'ni işgal planı ay başında İsrail Güvenlik Kabinesi'nde kabul edilmişti.
Savunma Bakanı İsrael Katz'ın 19 Ağustos'ta onayladığı saldırı planının haftasonundan önce kabineye sunulması bekleniyor.
İsrail, aktif görevdeki personeli operasyona kaydırabilmek için 60 bin yedek askeri Eylül ayı başından itibaren göreve çağırdı.
Gazze Şehri'ndeki yüz binlerce Filistinli'ye burayı terk etmeleri emri verilerek Gazze Şeridi'nin güneyindeki bölgelere gönderilmesi bekleniyor.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, acil ateşkes çağrısını yineledi, operasyonun kaçınılmaz olarak daha fazla ölüm ve yıkım getireceği uyarısını yaptı.
Binyamin Netanyahu hükümetinin planına, İsrail'in müttefiklerinden de kınama geldi.
Son olarak Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, planın "iki halk için de felaketle sonuçlanabilecek ve tüm bölgeyi kalıcı bir savaş döngüsüne sürükleme riski olan" bir adım olduğu uyarısını yaptı.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) "yerinden edilmelerin ve çatışmaların daha da artmasının, Gazze'nin halihazırda felaketi yaşayan 2,1 milyonluk nüfusunu daha da zora sokacağını" vurguladı.
İsrail ordu sözcüsü Tuğgeneral Effie Defrin 20 Ağustos'ta yaptığı basın toplantısında "Hamas'a verdikleri zararı daha da derinleştireceklerini" söyledi ve "Yer üstü ve yeraltındaki terör altyapısını yok ederek halkın Hamas'a olan bağımlılığını koparacağız" dedi.
Efrin ordunun operasyona başlamak için beklemediğini de ekledi; "Ön hazırlıklara başladık ve İsrail ordusu halihazırda Gazze şehrinin dış mahallerini kontrol ediyor" dedi.
Cebeliye mahallesinde bir, Zeytun mahallesinde de iki birliğin görev yaptığını söyleyen Efrin, burada yakın zamanda silah dolu bir tünel bulduklarını da iddia etti.
"Sivillere verilen zararın minimuma indirilmesi için" Gazze Şehri'ndeki nüfusa tahliye emri verdiklerini de belirtti.
Gazze'de Hamas yönetimindeki Sivil Savuma dairesinin sözcüsü Mahmud Bassal, AFP'ye yaptığı açıklamada Zeytun ve Sabra mahallelerindeki durumun çok tehlikeli ve dayanılamaz olduğunu söyledi.
İsrail hükümeti geçen ay Hamas ile dolaylı olarak yapılan ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması görüşmelerinin sonuçsuz kalması sonrası, tüm Gazze Şeridi'ni işgal etmeyi hedeflediklerini paylaşmıştı.
Hamas hafta başında, Mısır ve Katar'ın önerdiği son ateşkes teklifini kabul ettiğini açıkladı, ancak İsrailli yetkililer "tüm rehinelerin tek seferde serbest bırakılması" koşulunu yineledi ve ateşkes teklifine resmi bir yanıt vermedi.