Hatimoğulları, Beyoğlu'ndaki toplantıda Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri, Suruç ve 10 Ekim Aileleri ile bir araya geldi.
Toplantıda konuşan Hatimoğulları, tarihin ve hafızalarının acılarla dolu olduğunu belirterek, Eren Bülbül'ün annesinin, Başka annelerin evlatlarını kaybetmesine rıza gösteremem. Barışı savunmayayım da ne yapayım. sözlerinin onurlu ve kıymetli bir duruş olduğunu ifade etti.
Evlatlarımızı değil, silahları gömelim. diyen annelere borçlu olduklarını söyleyen Hatimoğulları, Şüphesiz barışı herkes konuşabilir. Şüphesiz bu süreci herkes zaten konuşuyor ama bu süreçte en kıymetli barış mesajı, yüreği en çok yanan siz değerli annelerin ve kadınların vereceği mesajdır ve tarihi öneme sahiptir. dedi.
Hatimoğulları, sürecin gelişimine katkı vermek için TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun tarihi bir öneme sahip olduğunu, 100 yıllık gelecekleriyle ilgili çok önemli bir görevi ve misyonu bulunduğunu kaydetti.
Tülay Hatimoğulları, konuşmasını şöyle tamamladı:
Elbette ki her şey bu komisyonda konuşulacak, sorunlarımızın tamamı bu komisyonda masaya yatırılacak ve bir çözüm bulunacak diye düşünmüyoruz. 100 yıllık bir mesele olan, Türkiye'nin demokratikleşmesinin önündeki en temel engellerden biri olan Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi için bu konuda somut adımların atılması ve yol alınmasının sağlaması için bu komisyonun varlığını korumasını son derece önemli buluyoruz. Bu komisyon sadece tartışan değil, çözüm üreten bir komisyon olmalı. Bu komisyon demokrasiyi geliştiren, Türkiye'nin önünü açabilecek yasaların oluşumuna katkı verecek bir komisyon olmalı.