Doğu bölgelerinde süt sağan ve geçimini bundan kazanan kadınlara 'berivan' deniliyor. Çobanlık ve berivanlığın günümüze kadar hep zorlukları anlatılsa da bu mesleklerin eğlenceli yönleri de bulunuyor. Hakkari İl Sesi Gazetesi olarak bu mesleğin hem eğlenceli hem de zor yanlarını yerinde gözlemledik. Her meslekte olduğu gibi hayvancılığın da zor yanları olduğu kadar eğlenceli yanları da var.
30 yıldır berivanlık yapan Berivan Alkan, “Biz Ertoşiyiz orada hayvancılık yapıyorduk. Sonra Yüksekova’ya göç ettik ve burada da hayvancılık yapmaya devem ettik. Berivanlık çok zor ama güzel bir iş hayvanlarımı çok seviyorum. Hepsinin isimleri var ve beni tanıyorlar. Çocuklarım gibi seviyorum. Arkadaşlarımızla sabah erkenden kalkıp ev işlerimizi yapıp süt sağma eşyalarımızı ve çobanın yemeğini hazırlıyoruz. Ardından araçla yaylaya geliyoruz. Hayvanlarımızı sağıp sütümüzü soğuk suya koyuyoruz. Sonra beraber keyifli bir yemek yiyoruz. Arkadaşlarımızla eğleniyoruz. Akşamüzeri sütümüzü eve götürüyoruz. Sütümüzü peynir ve yoğurt yapıyoruz. Ben çocukluğumdan beri hayvanların içindeyim bu yüzden hayvanları çok seviyorum” dedi.
24 yıldır çobanlık yapan Mahmut Alkan, “Doğanlı Köyü’nde yaşıyorum, yaklaşık 24 yıldır çobanlık yapıyorum. Bu işi çok seviyorum. Çobanlık her zaman çok güzel ve parası helal olan bir iştir. Sabah erkenden kakıyor, hayvanlarımı otlatıyorum. Öğlen suya getiriyorum. Sonra berivanlar gelip sağıyorlar. Tekrar dağlara götürüp otlatıyorum. Zor olmasına rağmen yıllardır bu işi severek yapıyorum. Temiz hava ve hayvanlar insana huzur veriyor” diye konuştu.
20 yıldır Berivanlık yapan evli ve 5 çocuk annesi Siti Korkmaz, “Babamın evindeyken berivanlık yapıyordum. Evlendikten sonra da yapmaya devam ediyorum. Berivanlık yapmak zor ama eğlenceli ve her gün spor da yapmış oluyoruz. Evdeki işlerimizi bitirip buraya geliyoruz. Hem işlerimizi yapıyor hem bu zor işimizi eğlenceli hale getirmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Yaylada 8 yıldır çobanlık yapan Zahir Akan, “8 yıldır Yüksekova’da çobanlık yapıyorum. Çobanlık zor ama başka iş olmadığı için yapmaya mecburum. Hayvanlarımızı dağlarda otlatıyoruz. İşimiz sabah erkenden başlıyor ve gece geç saatlerde bitiyor. Hayvanlar uyuduktan sonra bizde dinlenmeye geçiyoruz. Tekrar sabah erkenden kalkıp hayvanlarımızı otlatıyoruz. Berivanların gelmesine yakın aşağıya su içmeye indiriyoruz. Berivanlar hayvanları sağdıktan sonra tekrar otlatmaya götürüyoruz. İyi yanı hayvanların ve yeşilliklerin içinde olmak diyebilirim” şeklinde konuştu.