DEM Parti tarafından düzenlenen Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cem Karaca Kültür Merkezi’nde dün başlamıştı.
İki gündür devam eden konferans, farklı ülkelerden siyasetçi, hukukçu ve müzakere uzmanlarını bir araya getirdi.
Dün başlayan konferansın açılış konuşmalarını DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan yapıldı.
Hatimoğulları, Türkiye’de demokratik çözüm ve kalıcı barışın ancak toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla mümkün olabileceğini vurguladı. Hatimoğulları, uluslararası deneyimlerden öğrenmenin önemine dikkat çekerek, “Barışa giden yol ancak geniş bir toplumsal mutabakatla açılabilir” dedi.
Bakırhan ise çatışmaların sonlandırılması ve yeni bir siyasal zemin oluşturulmasının sabır ve kapsayıcı bir dil gerektirdiğini ifade etti. Barış süreçlerinin dünyada uzun soluklu mücadelelerle inşa edildiğini hatırlatan Bakırhan, “Toplumun iradesiyle büyüyen bir barış diline ihtiyaç var” diye konuştu.
Konferansa Güney Afrika, İrlanda, Bask ve Katalonya’dan gelen siyasetçi ve uzmanlar kendi ülkelerindeki barış süreçlerini aktararak demokratik çözüm arayışlarının küresel boyutuna dair değerlendirmelerde bulundu.
Konferansın ikinci gününde, cezaevlerinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ da mesaj gönderdi.
Edirne Cezaevi’nden gönderdiği mesajda Demirtaş, dünya halklarının derin bir krizden geçtiğini belirterek barışın zorunlu bir ihtiyaç hâline geldiğini dile getirdi.
Adalet, eşitlik ve özgürlük temelinde bir toplumsal düzenin gerekliliğine vurgu yapan Demirtaş, "“Barış; herkesin kendini bu toprakların eşit ve özgür yurttaşı olarak gördüğü bir düzende mümkündür. Sayın Öcalan’ın cesur ve kararlı duruşu bu süreçte değerlidir. Diyalog kanallarının açılması Türkiye’de kaygı duyan herkes için yeni bir zemin yaratacaktır.” dedi.
Demirtaş ayrıca yürütülen sürecin bir bölünme değil, halkların “onurlu birliğini sağlayacak tarihi bir süreç” olduğunu ifade etti.
Kandıra Cezaevi’nden mesaj gönderen Figen Yüksekdağ ise barış ve demokrasi mücadelesinin değerine dikkat çekti.





