Ordu'da yaşayan Sedat Özdemir ve Mahmut Keskin çeyrek asırdır Hakkari'de arıcılık yapıyor. İkinci memleketleri olarak gördükleri Hakkari'de en kaliteli balı üretmek için çalışan Keskin ve Özdemir, Hakkari balının kalitesini anlattı. 1990 yılından beri kendi köyünde arıcılık yapan Hakkarili Talat Özbek ise Hakkari balı için ARGE çalışması yapılması gerektiğini düşünüyor.
Hakkari şehir merkezine 25 kilometre mesafedeki Geçitli Köyü ile 30 kilometre uzaklıktaki Kamışlı köylerinde kovanlarını kurup doğa ile iç içe kara kovan balı üretimi yapan arıcılar 2024 bal sezonundan umutlu.
Ordu’da dedesinin başlattığı, babasının devam ettirdiği arıcılığı bir miras gibi alıp sürdüren Mahmut Keskin, “39 yaşındayım. 25 yıldır arıcılık yapıyorum. Bundan öncesi üçüncü kuşağız. Dedem, babam ve ben bu işi yapıyoruz. 1982 senesinde babam buraya gelmiş. Babamlar doğunun birçok iliniz gezmiş. Muş, Erzurum, Bingöl, Bitlis, Van yani doğu illeri içinde coğrafik olarak bal akım miktarı olarak en güzel burayı bulmuşlar. Nektar akışı yoğun geldiği için burayı tercih etmişler. Yani biz de 25 seneden beri geliyoruz. Babamlar 36 seneden beri buralarda arıcılık yaptı” dedi.
Hakkari balının kalitesi ile nam yaptığını dile getiren Keskin, “Buranın doğası olsun iklimi olsun, yüksek rakımı olsun. Balın kalitesi olsun Türkiye’de sayılı ballar arasında. Çok güzel bir rehası ve kıvamı var. Yani şeker oranı çok düşük. Şuanda gözüktüğü gibi ortalık pembesi olsun, moru olsun onlarca çeşit çiçeği var. Görüntüsü çok güçlü. Eskiden Hakkari yöresinde Osmanlı Sarayına bal gidermiş kara kovan balı. Yani eskiden beri bir kalitesi var Hakkari balının. Kalitesi de çok güzel rehası da çok güzel. Türkiye’de sayılı ballar arasında Hakkari yöresinin balı. Türkiye’nin birçok yerine hatta yurtdışına bile buradan bal gidiyor” şeklinde konuştu.
Kent merkezine 30 kilometre uzaklıkta bulunan Kamışlı köyünde 1990 yılından beri arıcılık yapan Talat Özbek ise Hakkari balının patentinin alınması gerektiğini söyledi.
Hakkari’de klasik arıcılık yapıldığı için istenilen verimin alınamadığını belirten Özbek, “İlimizde arıcılık genellikle mevsimseldir. Flora tutarsa güzel olur. Burada zengin bir doğamız var. Eksiğimiz arıcıların teknik bilgileridir. Yani biraz daha teknoloji ve araştırmacı yönümüz daha az. Klasik arıcılık yaptığımız için verimimiz az oluyor. Dışardan gelen gezgin arıcılar daha çok kendi bilgileri kültürleri biraz önde olduğu için biz bir tık gerideyiz. Biz arıcılar olarak ARGE çalışması yapmamız gerekir. Yöredeki, dünyadaki ve ülkemizdeki arıcılık konusundaki çalışmaları araştırırsak daha çok verim alırız” dedi.
2024 sezonunun arıcılık için çok güzel geçtiğini anlatan Özbek, şunlar kaydetti: “2024 sezonu çok güzel geçti. Yağışı çok aldı. Şuan dikeni, kazık köklü çiçeklerden daha çok nektar alıyoruz. 10 gün sonra bu bölgede süzmeye başlayacağız. Ağustos’un sonunda da nasip olursa kara kovana başlayacağız. Polen değerimiz çok, daha endemik bitkilerimiz çok. Bunu tespit etmek için üniversitenin tıbbi aromatik bitki konusunda araştırma yapan üniversite görevlileri bunu tasdiklemesi lazım patent almamız lazım. Yani Hakkari balının kalitesi polendeki çiçek zenginliğindendir. Gezgin arıcıların bu iki yılda artan maliyetlere rağmen Hakkâri’yi tercih etmeleri balın kalitesindendir. Ama satışta bizi olumsuz etkiliyor”
31 yıldır Hakkari’de arıcılık yapan Ordulu Sedat Özdemir de aile olarak Hakkari’yi sevdiklerini belirterek, “1075 yılından beri arıcılık yapıyorum. Arıcılık hayatımın 20 -25 yılı diğer vilayetlerde doğu bölgelerinde geçirdim 31 yılıdır da Hakkâri’deyim. İnsanları çok hoş, insanları sıcakkanlı. Doğal ortamı balı da temiz. İnsanlarla çok hoş geçiniyoruz. Daha iki hafta öncesi iki kızım torunlarım buradaydılar. Çocuklar daha çocukken ilkokuldayken geldiler. Evelenmişler torun sahibi olduk. Yine bura geldiler demek ki sevmişler. Yani bir kardeş gibi olduk. Biz de bu köyün bir bireyiyiz. Arıcılığın yanında bahçe de yapıyorum” dedi.
Hakkari balının çok kaliteli olduğunu ifade eden Özdemir, “Mesleğimiz arıcılık balcılık. Hakkari balının kalitesinin sırrı gevendir, tüsüdür, kengerdir. Bunlar balda olmazsa olmazdır aromalar açısından. Hakkari balı çok kaliteli o yüzden buralardayız. Hakkari balı şekerli dahi olmuş olsa tahlille gittiği zaman çeker çıkmıyor. Demek ki doğadaki bir bitki türü bunu değiştiriyor yani. Öyle bir özelliği var Hakkâri balı deyince hangi tüccar olursa olsun alıyor. Eskiden coğrafi olarak çok zahmetler çekiyorduk. Ama şuanda öyle değil. Her şey çok gelişti. Yollar asfalt. Tırla geliyoruz. Eskiden pikaplarla aktarmalı geliyorduk” ifadelerini kullandı.