Ali Babacan, partisinin İstanbul Gaziosmanpaşa ilçe kongresinde konuştu.
Babacan, “Tam bir aydır bazı fotoğraf kareleri üzerinden çok şey yazıldı, çizildi. Bana ve partimize bin bir türlü rol biçildi. Şunun altını bir kez daha çizmek isterim: Bizim siyaset anlayışımızın özünde dürüstlük vardır, samimiyet vardır, tutarlılık vardır. Biz siyaseti milletimizin gözü önünde, milletimizle beraber ve şeffaf bir şekilde yapıyoruz. Kulislerde, kapalı odalarda siyaset yapanlardan değiliz. Kürsülerde ne söylüyorsak, meydanlarda da, ekranlarda da aynı şeyleri söylüyoruz” ifadelerini kullandı.
AK Parti’den ayrılma gerekçelerini hatırlatan Babacan, “Biz inandığımız ilke ve değerler için, kurucusu olduğumuz partiden ayrıldık. Parti iktidardayken, iktidarın tüm imkânlarına sahipken ayrıldık. Kimse bize git demedi, ihraç edilmedik. Yanlışların yanında olmanın vebali vardır dedik, bu sebeple ayrıldık” diye konuştu.
Babacan “CHP’nin oylarıyla seçildiler” şeklindeki değerlendirmelere de cevap vererek şöyle devam etti:
“2,5 yıldır bıkmadılar, usanmadılar. ‘Şu kadar milletvekili verdik, CHP oylarıyla seçildiler’ diyorlar. Hadi oradan! Hadi oradan. Ben DEVA Partisi’nin hakkını kimseye yedirmem. Siz gidin, eski genel başkanınızla kavga edin. Ben AK Parti’nin ilk kurucularındanım. Partinin adında ‘adalet’ ve ‘kalkınma’ vardı. Çünkü adalet olmadan kalkınma olmaz. Ama bugün ne adalet kaldı, ne kalkınma. Bizim ayrılma sebeplerimiz kişisel değil, ilkeseldir. O ‘kök sebepler’ hâlâ orada duruyor. Bugün itibarıyla ne Tayyip Bey’den ne parti yönetiminden bu sorunların farkında olduklarına dair bir beyan duyuyoruz. Sorunların çözülmesiyle ilgili bir irade de görmüyoruz. Doğruyu söylemek bazen yalnız bırakır, ama yanlışlar karşısında susmak vicdanı öldürür. Ne yalnızlık korkusuyla doğruları söylemekten vazgeçeceğiz, ne de yanlışlar karşısında susarak vicdanımızı öldüreceğiz. Türkiye’yi hukukta, adalette, demokraside en dibe düşürüp sonra da ekonomide şampiyonlar ligine çıkaramazsınız. İşte tam da bu sebeple biz bu ülkenin yönetiminin tümüne talibiz. Ülkeyi yönetmeye en hazır olan da biziz… Biz her zaman doğruya doğru, yanlışa yanlış dedik. Tek başımıza da kalsak hakkın ve adaletin yanında durduk. Bu yüzden alnımız ak, başımız dik. Bizim ne falanca partiyle ne filanca partiyle sorunumuz var. Bizim sorunumuz millete refahı çok görenlerle, menfaat şebekelerini doyurmakla meşgul olanlarla. Hak bildiğimiz yolda, alnı ak başı dik biçimde yürümeye devam edeceğiz. Allah utandırmasın.”





