Türkiye'ye çarşamba günü ulaşan Merz, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelecek.
Görüşmenin iki ülke ilişkilerinde son dönemde görülen yakınlaşmanın devamı açısından önemine dikkat çekiliyor.
Rusya'nın Avrupa tarafından giderek daha büyük bir tehdit olarak algılandığı bir dönemde gerçekleşen görüşmelerde, güvenlik ve savunma sanayi konularının öne çıkması bekleniyor. Enerji, göç ve ticaret alanları da tarafların gündeminde olacak.
Merz, Mayıs ayında Almanya Şansölyesi olarak göreve başlamıştı.
İki tarafın da özel önem verdiği görüşmenin hazırlıkları 17 Ekim'de yine Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Alman Dışişleri Bakanı Johann David Wadephul tarafından yapıldı.
Fidan ve Wadephul'un ikili ilişkiler, güvenlik ve savunma sanayi gibi alanlarda karşılıklı olarak olumlu mesajlar vermesinin ardından yine yoğun bir gündemle yapılacak Erdoğan-Merz görüşmesinin Ankara-Berlin ilişkilerinde yeni bir dönemi başlatma olasılığı her iki tarafın da beklentileri arasında görülüyor.
Ticaret ve enerji gibi alanlarda son dönemde giderek artan işbirliğinin memnuniyet yarattığı, Erdoğan-Merz görüşmesinde bu konularda yeni olanakların değerlendirileceği kaydediliyor.
Ziyaret, Avrupa'da güvenlik ve savunma konularının en öncelikli gündem maddesi olarak görüldüğü bir dönemde gerçekleşiyor.
Giderek artan Rus tehdidine karşı büyük bir silahlanma paketi açıklayan ve Avrupa Birliği'ni (AB) de bu yönde teşvik eden Almanya'nın bu süreçte işbirliği yapılacak ülkeler arasında NATO müttefiki Türkiye'yi de değerlendirdiği biliniyor.
Almanya, 2019'da Türkiye'nin Suriye'ye sınır ötesi operasyon düzenlemesine tepki olarak silah satışına kısıtlama getirmişti. Ancak Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgaliyle başlayan süreçte değişen jeopolitik ve güvenlik değerlendirmeleri sonucunda bu kısıtlamalar aşamalı olarak kaldırıldı.
Alman Dışişleri Bakanı Wadephul, Ankara'da yaptığı açıklamada, Türkiye'ye kısıtlamanın söz konusu olmadığını vurgularken, "Türkiye bizim için güvenilir ve merkezi bir NATO ortağıdır ve bu nedenle savunma sanayilerimizin birbirleriyle en yakın şekilde işbirliği yapması doğaldır," ifadelerini kullandı.
Merz'in Ankara ziyaretinin, Türkiye ile İngiltere arasında, Eurofighter Typhoon savaş uçaklarının satışına ilişkin anlaşmanın imzalanmasından sadece birkaç gün sonra gerçekleşiyor olması da bu konuda taraflar arasındaki olumlu gidişatın bir göstergesi olarak görülüyor.
Almanya; İngiltere, İtalya ve İspanya ile birlikte bu savaş uçaklarını geliştiren konsorsiyumun ortağı. Uçakların üçüncü bir tarafa satışı için tüm ortakların onayı gerekiyor.
Bu ortamda gerçekleşecek Erdoğan-Merz görüşmesinde güvenlik ve savunma sanayi alanlarında yeni işbirliği olanaklarının ele alınması bekleniyor. Türkiye'nin başta silahlı ve silahsız drone olmak üzere savunma sanayindeki üretim kapasitesi Avrupalı tüketicilerin de giderek dikkatini çekiyor. 
Türkiye, ikili savunma işbirliğinin yanı sıra, 'aday ülke' sıfatıyla AB'nin bu konudaki fonlarına erişimi için Almanya'nın desteğini istiyor.
AB, silah ve askeri ekipman üretiminin desteklenmesi için Avrupa için Güvenlik Eylemi (SAFE) adı altında 150 milyar Euroluk bir mali enstrüman geliştirdi. AB dışındaki ülkelere de belli koşullarla açık olan programa Türkiye'nin katılımı Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından engelleniyor.
Almanya'nın bu engeli aşmak için taraflarla müzakere içinde olduğu biliniyor.
Erdoğan'ın Merz ile görüşmesinde bu konuyu gündeme getirmesi ve bu engellemenin NATO güvenliğini de tehlikeye attığı mesajını vermesi bekleniyor.
Türkiye, bu yönde geliştirilecek kurumsal işbirliğinin, tartışmaları süren Avrupa yeni güvenlik mimarisinin oluşum sürecine de katkısı olacağını öngörüyor ve özellikle AB üyesi olan NATO müttefiklerinden bu bakış açısını gündemde tutmalarını istiyor.
Türkiye-Almanya ilişkilerinin son 10 yıldır değişmez konu başlıklarından biri düzensiz göç konusunda işbirliği.
Suriye iç savaşının Avrupa'ya kitlesel göç vermeye başladığı dönemde Türkiye-AB arasında 2016'da yapılan göç işbirliği anlaşmasının arka planında Almanya ve o dönemin başbakanı Angela Merkel vardı.
Suriye'de durumun şu an tamamen değişmiş olsa da göç konusu Ankara-Berlin hattında önemini koruyor.
Bunun bir nedeni Türkiye'nin hâlâ önemli bir transit ülke olması, diğer nedeni ise Türkiye'den başta Almanya olmak üzere AB ülkelerine yapılan iltica başvuruları.
Alman basınının verdiği sayılara göre, iltica başvurusu kabul edilmeyen yaklaşık 22.000 Türk vatandaşının Türkiye'ye gönderilmesi söz konusu. Ancak diplomatik kaynaklar, son iki senedir müzakere edilen bu konuda henüz orta yol bulunamadığını ve gönüllü dönenler hariç bu sayıda bir azalma olmadığını kaydediyorlar.
Bu konunun da Erdoğan-Merz görüşmesinde ele alınması bekleniyor.
Ankara açısından önemli olan konu ise Suriye'nin yeniden ayağa kaldırılması için AB'nin yaptırımları tamamen kaldırması ve mali destek sağlanması. Suriye'de Beşar Esad yönetiminin devrilmesinden bu yana yarım milyon Suriyeli'nin ülkelerine döndüğü, ülkede güvenlik ve yaşam koşullarının iyileşmesi durumunda bu sayının artacağı değerlendiriliyor.





