Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, boşanma davası sürecinde eşlerden birinin hayatını kaybetmesinin, henüz karara bağlanmamış tazminat taleplerini ortadan kaldırmayacağına hükmetti. Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre kararda, mirasçıları da ilgilendiren ve malvarlığı haklarını etkileyen taleplerin tarafın ölümü ile konusuz kalmayacağı vurgulandı.
İstanbul Anadolu 15. Aile Mahkemesi’nde görülen davada koca, eşinin sağlık sorunlarını bilmesine rağmen yakın akrabasının düğününe katıldığını, burada COVID’e yakalandığını ve kendi sağlığını tehlikeye attığını öne sürdü. Davacı kadın ise kocasının evden ayrıldıktan sonra uzun süre kendisini arayıp sormadığını, maddi ve manevi destekte bulunmadığını iddia etti.
Mahkeme, çiftin boşanmasına ve tarafların eşit kusurlu sayılmasına karar verdi. Davacı kadına uygun miktarda nafaka bağlanırken, her iki tarafın maddi ve manevi tazminat talepleri reddedildi.
Kararın ardından davacı kadın, tazminat taleplerinin reddi ve nafaka miktarı yönünden istinafa başvurdu. Davalı erkek herhangi bir başvuru yapmadı. Süreç devam ederken, erkek 18 Eylül 2024’te vefat etti. Kadın, 25 Eylül 2024 tarihli dilekçesiyle davanın düşürülmesini istedi.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 56. Hukuk Dairesi, taraflardan birinin ölümü nedeniyle istinaf talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmetti. Gerekçede, boşanma hükmünün 2 Şubat 2023’te kesinleştiği, mirasçıların kusur tespiti yönünden davaya devam edemeyeceği ve ölümden önce hükme bağlanmış bir tazminat bulunmadığı ifade edildi.
Karar temyiz üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nce incelendi. Daire, oy birliğiyle istinaf kararını bozdu. Kararda şu değerlendirme yer aldı:
“Talep edilmiş tazminat ve nafaka borçları terekeye geçebilecek niteliktedir. Davacı kadının kusur belirlemesi ve fer’i taleplerine ilişkin istinaf başvurusu esastan değerlendirilmelidir. Ölüm, bu yönleri konusuz bırakmaz.”
Türk Medeni Kanunu’nun 28. ve 181. maddelerine atıf yapılan kararda, yalnızca kişisel hakların ölümle sona ereceği, mali hak ve borçların ise mirasçılara intikal edeceği vurgulandı.
Bu karar, boşanma davalarında eşlerden birinin dava sürecinde ölmesi halinde henüz sonuçlanmamış maddi ve manevi tazminat ile nafaka taleplerinin düşmeyeceğini açıkça ortaya koyuyor.
Böylece, aile hukukunda ölüm nedeniyle davanın konusuz kalacağına ilişkin yanlış yorumların önüne geçilmiş; mirasçıların hak kaybına uğramaması yönünde önemli bir içtihat oluşturulmuş oldu.