Küresel iklim değişikliğinin etkileri Van Gölü Havzası'nda endişe verici boyutlara ulaştı. Yağışların geçen yıla oranla ciddi oranda azalması ve artan sıcaklıklar nedeniyle buharlaşmanın şiddetlenmesi, bölgenin can damarı olan Van Gölü'nü ve çevresindeki sulak alanları kuruma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı.
Van Gölü'nün Gevaş, Edremit, Erciş ve Muradiye kıyılarında sular gözle görülür şekilde çekilirken, en dramatik tablo Özalp ilçesinde yaşandı.
Yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapan Akgöl ve Tuz Gölü, bu yaz tamamen kuruyarak hayalet birer araziye dönüştü.
Bölgedeki barajlar, akarsular ve diğer su kaynaklarının seviyelerinde de ciddi düşüşler gözlemleniyor.
"Asıl sorun yağış azlığı değil, şiddetli buharlaşma"
Konuyu değerlendiren Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, asıl tehlikenin yağış azlığından çok, artan sıcaklıkların neden olduğu buharlaşma olduğunu vurguladı.
Alaeddinoğlu, durumu şu sözlerle açıkladı:
"Van Gölü kapalı bir havza. Bu yıl, yağışların düşük olduğu bir dönemdeyiz. Ancak temel sorun, sıcaklıktaki artışa bağlı olarak yaşanan buharlaşmadır. Düşen yağmur, toprağa ve su kaynaklarına ulaşamadan büyük ölçüde buharlaşıp atmosfere karışıyor. Bu yüzden göllerimiz de su kaybediyor."
Prof. Dr. Alaeddinoğlu, iklim değişikliğinin mevsimsel dengeyi de bozduğunu belirtti. Eskiden Temmuz ve Ağustos aylarını kapsayan kurak sezonun artık Haziran'dan başlayıp Eylül'e kadar uzadığını ifade eden Alaeddinoğlu, "2024 yılı yağış açısından verimliydi ancak 2025 maalesef öyle olmadı. Geçen yıla kıyasla yaklaşık 100 milimetrelik bir yağış açığı var ki bu çok ciddi bir kayıp" dedi.
"Van Gölü yok olmayacak ama küçülecek"
Geleceğe yönelik senaryoların daha ağır olabileceği uyarısında bulunan Alaeddinoğlu, Van Gölü'nün tamamen yok olma riskinin bulunmadığını, çünkü tuzlu ve sodalı yapısı nedeniyle tarımsal sulamada kullanılmadığını söyledi.
Ancak önemli bir tehlikeye dikkat çekti:
"Van Gölü'nün suyu hiçbir şekilde kullanılamıyor. Eğer tatlı su olsaydı, muhtemelen çok daha kötü bir senaryoyu konuşuyor olurduk. Yine de göl, uzun vadede alan kaybedecek. Özellikle akarsuların göle döküldüğü sığ kıyılarda bu çekilmeyi çok daha net göreceğiz. Kuruyan kıyılar, gölün alan kaybettiğinin en somut göstergesidir."