BÜŞRA AKBAŞ YAZDI
Öğretmenini kurşunlayan, felç kalmış kızının bileklerini kesip öldüren, arkadaşının başını taşla ezip hastanelik eden, kendinden farklı düşünen bir topluluğun dini inançlarıyla dalga geçen, kabahati kendinden büyük bir dizi yakışıksız olaya sebep olan içi dağılmış, ruhu pörsümüş bir grup var. Bunun gibi, hatta daha beteri olayların listesi uzayıp gider. Görüldüğü üzere can çekişen yalnızca örnekteki masumlar değil. İnsanı insan yapan merhamet de eksiliyor ve böylece her şey yolundan sapıyor. İnsan ruhundaki çürüme ve çökme duyarlı birçok insanı da tehlikeyle baş başa bırakıyor.
Peki, bunun asıl sebebi süslü ambalajlarla gizlenmiş, içeriği kirletilmiş yediklerimiz mi; gözlerden ruha sirayet eden izlediklerimiz mi? Yoksa uzaklaştığımız, bizi bize bağlayan değerlerimiz mi? Ruhumuza kadar etki eden, insanı insan olmaktan çıkaran faktörler neler olabilir? Bizler neyin uğrunda neyi kaybettik?
Kalplerimizin üzerindeki köprüleri yıktık. Bu sebeple ruhlarımız görünmez prangalar eşliğinde, karanlığın orta yerinde yapayalnız kaldı. Ve bu karanlık, bu mahkûmiyet bir geleceği karartır vaziyette artmaktadır. Bu karanlık her yaştan, her statüden ve her inançtan insanı etkilemektedir.
Açıkçası bu durumu yalnızca gençlere indirgemek haksızlık olacak. Neticede rol model aldıkları arasında elbette ki kendi çevreleri ve büyükleri de var. Küçüklükten itibaren kendisine örnek saydığı büyüklerinin, kendi rolleri dışında davrandığını görmesi; maruz kaldığı olumsuz ve sayısız görüntü sizce de çocukların fıtratını bozmuyor mu? Yanlış anlaşılmasın, yapılanları asla meşru görmüyorum. Hatta en ağır şekilde cezalandırılmaları gerekiyor, kastım yalnızca sembolik bir ceza değil. İcabında caydırıcılık özelliği olacak bir yaptırımdan söz ediyorum. Doğrusu bu da oradan buradan alınmış, insandan olma kanunlarla pek mümkün görünmüyor.
Bununla birlikte söz açılmışken değinmek istediğim bir başka mesele de şudur: Değişen dünyaya ayak uyduramayan yalnızca gençler değil, büyükler de ara bir yerde sıkışıp kalmış vaziyetteler. Ayak izlerimizi takip edenler var, bu yüzden evvela kendimizden başlamalıyız düzeltme işine.


