Putin'in uyarısı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, 26 ülkenin Kiev'e savaş sonrası güvenlik garantileri vereceğini açıklamasından bir gün sonra geldi.

Bu güvenlik garantileri kara, deniz ve hava unsurlarının da bulunduğu uluslararası bir gücün Ukrayna'ya gönderilmesini kapsıyor.

Macron'un atıfta bulunduğu "Gönüllüler Koalisyonu Liderler Zirvesi"nde Türkiye'yi Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz temsil etti.

Ankara'dan Türkiye'nin bu 26 ülke arasında olup olmadığına dair resmi bir açıklama yapılmadı.

Ancak Yılmaz sosyal medyada zirveyle ilgili yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye olarak, kalıcı barışın tesisi için her alanda öncü rol üstlenmeye hazır olduğumuzu, taraflar arasında diplomasi ve diyaloğun öncelenmesi gerektiğini bir kez daha yineliyoruz."

Tunus, Fransa’ya nota verdi
Tunus, Fransa’ya nota verdi
İçeriği Görüntüle

Ankara daha önce de kalıcı barışın sağlanması ve her iki tarafın da kabul etmesi durumunda Ukrayna için hayata geçirilecek güvenlik paketi kapsamında aktif bir rol üstlenmeye sıcak baktığının sinyallerini vermişti.

Kaynaklar, Karadeniz'de seyrüsefer güvenliği çalışmalarına liderlik eden Türkiye'nin, güvenlik garantilerine ilişkin ayrıntıların belirlenmesinin ardından kara gücü göndermeyi de değerlendireceğini söylemişti.

Masada hangi senaryolar var?

Putin, Vladivostok'ta düzenlenen Doğu Ekonomi Forumu'nda yaptığı konuşmada, Batılı askerlerin Ukrayna'ya konuşlandırılmasının uzun vadeli barışa katkı sağlamayacağını belirtti.

Ağustos ayında Alaska'da Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında yapılan zirve, Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy ile görüşme ve olası bir barış anlaşmasına dair umutları kısa süreli de olsa artırmıştı.

Ancak Alaska görüşmesinden sonra, İngiltere ve Fransa öncülüğündeki "Gönüllüler Koalisyonu" Kiev'e bir anlaşma sağlanması halinde güvenlik garantisi vermek için yoğun çalışmalara başladı.

Macron, gönderilecek birliklerin amacının "yeni bir büyük saldırıyı önlemek" olduğunu, cephe hattında savaşmayacaklarını söyledi. Ancak hangi ülkelerin yer alacağına dair ayrıntı vermedi.

Zelenskiy ise 4 Eylül'de günü Paris'te alınan kararları "ilk somut adım" diye niteledi.Ukrayna'da yıkılmış bir binaABD'nin ne ölçüde dahil olacağı henüz net değil. Macron, bunun önümüzdeki günlerde belli olacağını belirtti.

Trump, ABD'nin desteğinin "muhtemelen" hava desteği şeklinde olabileceğini söylemişti.

Zelenskiy de ABD Başkanı ile görüşmesinde "Ukrayna semalarının azami korunmasının" ele alındığını açıkladı.

Putin'den Moskova'da buluşma teklifi

Ukrayna ve Batılı müttefikleri, geniş kapsamlı bir barış anlaşması arayışına girmeden önce bir ateşkes yapılması gerektiğini savunuyor.

Moskova ise buna karşı çıkıyor.

Putin, "Uzun vadeli barışı getirecek kararlar alınırsa, yabancı askerlerin burada bulunmasının anlamı kalmaz" dedi.

Rusya'nın böyle bir anlaşmaya "tam olarak uyacağını" da ekledi.

Ancak Ukrayna ve Batılı müttefikleri bu sözleri inandırıcı bulmuyor.

Putin ayrıca Moskova'da Ukrayna ile zirve yapmaya hazır olduğunu ve güvenliği sağlayabileceğini söyledi.

Zelenskiy ise bu öneriyi Putin'in samimi olmadığına yönelik kanıt olarak niteledi.

NATO bizim düşmanımız'

Zelenskiy, "İkili ya da üçlü fark etmez, her formatı destekliyoruz. Ancak Rusya görüşmeleri sürekli ertelemek için her şeyi yapıyor" dedi.

Batılı liderler de Moskova'nın zaman kazanmaya ve daha fazla Ukrayna toprağı ele geçirmeye çalıştığı görüşünde.

Putin ise Şi Cinping ve Kim Jong Un ile görüşmesinden bir gün sonra ordusunun Ukrayna'da tüm cephelerde ilerlediğini öne sürdü..

Moskova, Ukrayna'ya Batılı asker gönderilmemesi gerektiğini açıkça söylerken, Ukrayna'nın güvenlik garantörlerinden biri olmayı da istiyor.

Kiev ve müttefikleri bu fikri kesin bir dille reddediyor.

Putin'in sözcüsü Dmitriy Peskov, BBC'ye yaptığı açıklamada, "NATO'ya ya da başka bir ülkeye ait yabancı güçler Rusya için tehlike oluşturur çünkü biz NATO'nun düşmanıyız" dedi.

Ayrıca Avrupa ülkelerini "savaşı sürdürmeye yönelik kışkırtıcı çabalara sahip olmakla" eleştirdi.

Hangi ülkeler Ukrayna'ya asker gönderebilir?

Şu ana kadar çok az ülke Ukrayna'ya asker göndermeyi açıkça taahhüt etti.

ABD ise zaten böyle bir ihtimali dışlamış durumda.

Avrupalı diplomatlar, şimdiden böyle bir söz verilmesinin Putin'in Batı karşıtı söylemini güçlendireceğini düşünüyor.

Buna rağmen İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın sözcüsüne göre Batı, Ukrayna'ya artık "sarsılmaz bir taahhütte" bulundu ve ABD de bu sözün arkasında.

Almanya Başbakanı Friedrich Merz ise önceliğin Zelenskiy'nin de yer alacağı bir zirvede ateşkesi sağlamak, ardından da "güçlü güvenlik garantileri" vermek olduğunu belirtti.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Rusya'nın Batı'nın Ukrayna'ya asker göndermesi konusunda veto hakkı olmadığını vurguladı:

"Neden Rusya'nın bu konuda ne düşündüğüyle ilgilenelim? Ukrayna egemen bir ülke. Karar onlara ait."

Rusya'nın işgalinin üzerinden üç buçuk yıl geçerken, Putin bu hafta "tünelin ucunda bir ışık" gördüğünü ve "çatışma sona erdiğinde Ukrayna'nın güvenliği için seçenekler bulunduğunu" söyledi.

İngiltere Savunma Bakanı John Healey ise Trump'ı överek Putin'i müzakerelere çektiğini ve "hiçbir seçeneği kapatmadığını" ifade etti.Moskova ise başlangıçta bir ateşkesi reddediyor ve savaşın ancak tam bir barış anlaşmasıyla sona ereceğini söylüyor.

Elysée Sarayı'ndan bir kaynak, 4 Eylül'deki görüşmeler öncesinde, tam bir barış anlaşması olmadan da yıllarca süren ateşkeslerin tarihte örnekleri olduğunu hatırlattı.

Kaynak, Kuzey ve Güney Kore arasındaki sınırın yıllardır ABD askerlerinin caydırıcı varlığıyla korunduğunu anımsatarak, bunun Ukraynalılar için son derece önemli bir örnek olduğunu söyledi.

Muhabir: Zeki DARA