İtirafçı Nevzat Bahtiyar'ın ifadelerinin ardından evinde ve ahırında DNA örnekleri arandı. Türkiye İçişleri Bakanlığı'ndan tanık koruma programında görevli uzmanlar da Diyarbakır'a geldi.
Sözcü’den Özgür Cebe’nin haberine göre, Diyarbakır’da kuran kursundan çıktıktan sonra kaybolan ve 19 gün sonra cesedi bir çuval içinde dere yatağında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran soruşturması derinleştirildi.
İtirafçının cezaevinden çıkarılarak ek ifadesinin alınması üzerine köye giden jandarma ekipleri Nevzat Bahtiyar’ın evinde ve ahırında yeniden DNA incelemesi yaptı. Cezaevinde birbirleriyle görüşmelerine izin verilmeyen Güran ailesi bireylerinin kameralı özel odalarda tutuldukları ve dışarıdaki aile bireylerinin dahi görüşmelerine izin verilmediği belirlendi.
Bazı kişiler gizli tanık olarak ifade verebilir
Soruşturma kapsamında gerek şüpheli, gerekse bilgisine başvurulan bazı kişilerin gizli tanık olarak ifade verebilecekleri öğrenildi. Bununla ilgili İçişleri Bakanlığı'nın tanık koruma programında görevli 3 kişilik uzman bir heyeti Diyarbakır’a gönderdiği ortaya çıktı.
Cinayetle ilgili soruşturmada itirafçı Nevzat Bahtiyar’ın ek ifadesinden sonra soruşturma genişletildi.
Bahtiyar yeni itirafında, “Cesedi yerde yatar vaziyette gördüm. Ağzından köpük gibi bir sıvı gelmişti. Salim’den aldıktan sonra önce ahırın penceresinden içeri bıraktım" demesi üzerine jandarma olay yeri inceleme ile JASAT ekipleri yeniden köye gitti.
Güran ailesi aleyhine ifade verdiği için can güvenlikleri olmadığı gerekçesiyle ailesinin boşalttığı köy evinde ve evin bitişiğindeki ahırda yeniden inceleme yapıldı. “Cesedi pencereden ahıra bıraktım” dediği pencere içinde ve çevresinde, boşaltılan evde ikinci kez amca Salim, anne Yüksel, ağabey Enes ve Nevzat Bahtiyar’a ait olabileceği değerlendirilen parmak izi, tırnak, kan, tükürük, salya, kıl örnekleri olabileceğine dair DNA bulgusu incelemesi yapıldı. Ahırın yanı sıra boşaltılan evde de benzer örnekler olabileceği gerekçesiyle titizlikle inceleme yapıldı.
2 saat süren incelemenin ardından JASAT ekibi, aldıkları numunelerle birlikte köyden ayrıldı.
Üçüncü kez ifade değiştirdi
Önceki gece cezaevinden çıkarılarak adliyeye getirilip 3 savcı tarafından ifadesi alınan ve 3. kez ifadesini değiştiren Bahtiyar şöyle dedi:
“Salim beni ağabeyi Arif’in evine çağırdı. Evde bir oda hariç tüm odaların kapıları kapalıydı. Salim beni solda bulunan odalardan birine götürdü. Narin’in yerde hareketsiz yatar vaziyette olduğunu gördüm. Ağzında köpük şeklinde sıvı vardı. Salim bana, ‘Yüksel’le birlikte olduğumuzu gördüğü için bu kızı ben öldürdüm. Sen de benim suç ortağımsın. Olaya tanık olduğun için cesedi yok edeceksin. Yoksa oğlunun kafasına sıktırırım. Bunu yok et ve sonrasında sana 200 bin lira vereceğim’ dedi. Cesedi birlikte battaniyenin içine bıraktık. Salim cesedi kucağıma verdi ve cesetle birlikte evden çıktım.
"Gerekirse parçala dereye at"
Kapı önünde Narin’in terlikleri vardı. Salim’in isteğiyle alıp battaniyenin içine koyduktan sonra aracıma bırakmak için evime doğru gittim. Cesedi ilk önce bana ait ahıra pencereden bıraktım. Ardından ahırdaki çuvalı aceleyle cesedin başından geçirdim. Çuvalı bağlamamıştım. Battaniyeyi arkamdan aracıyla gelen Salim’e verdim. Salim, ‘Cesedi gerekirse parçala, sonra dereye at’ dedi.
Arif’in evine doğru baktığımda Narin’in annesi Yüksel yüzünü ellerinin arasına alarak ağlıyordu. Cesedi dereye götürüp gizledim. Narin’in bir ayağı çuvalın dışında kalmıştı. Telaşla yaptığım için bağlayamadım. Olaydan birkaç gün sonra Salim’le yolda karşılaştık. Benimle kaş göz işareti yaparak selamlaştı.
Cesedi bıraktığım yeri Salim’in görüp görmediğini bilmiyorum. Ancak Eğertutmaz deresi köyün yüksek yerlerinden görülmektedir. Bu nedenle Salim beni arkadan izleyerek cesedi nereye bıraktığımı görmüş olabilir. Ben Narin’i kesinlikle öldürmedim.”