İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Genel-İş Sendikası ile Büyükşehir Belediyesi arasındaki toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanmasının ardından işçilerin başlattığı grev sonrası Belediye İş Sendikası'na bağlı çalışanlar için alınan işten çıkarma kararına ilişkin açıklamalarda bulundu. Tugay, "Bugün yaklaşık bin 30 çalışanla yollarımızı ayırmak için resmi prosedürü yerine getirmiş bulunuyoruz" dedi. AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ise konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde yaşanan toplu işten çıkarmalar, CHP belediyeciliğinin iflas ettiğini bir kez daha açıkça ortaya koymuştur" dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Genel-İş Sendikası arasındaki toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde sonuç çıkmayınca işçilerin başlattığı grev sonrası 7'nci günde uzlaşı sağlandı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, grev sonrası Belediye İş Sendikası'na bağlı çalışanlar için alınan işten çıkarma kararına ilişkin açıklamalarda bulundu. Egemenlik Binası'nda toplantı düzenleyen Tugay, "2019 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin (İzBB) 26 bin 500 civarında çalışanı vardı. 2024'te devraldığım zaman 37 bin 700 çalışan vardı. Bazen sendika yöneticileri ve başka kişilerce 'Kaç kişi aldın?' diye suçlandım. Bazı pozisyonlarda personel eksikliğiyle hizmet yapabilmeniz mümkün değil. Temizlik, park bahçe, yol ya da otobüs şoförü gibi alanlarda personel eksikliğini kabul etmemiz mümkün değil. Ancak şu an personel sayısı 34 bin 218. Geçen süre içinde azalttığımız rakamı hesaplayabilirsiniz. Bu arkadaşlarımızın 28 bini işçi. 6 bini memur" dedi.

'ÖNLEM ALMAK ZORUNDAYIZ'

Temmuz ayında Hazine ve İller Bankası'ndan gelen gelirin 3 milyar 800 milyon TL olduğunu söyleyen Tugay, "Bunun dışında bazı gelirlerimiz var ama temelde gelirlerimiz budur, diğerleri eser miktardadır. Bu gelirin 3,5 milyarlık kısmı işçilere ve SGK ile vergilere verilecek. Sözleşmeli memurlara ve memurlara 850 milyon TL. Bunun yanına hangi gideri kısınca bütçeyi rahatlatabiliriz bilmiyorum ama bütçedeki oran sürdürülemez. Burada bir önlem almak zorundayız. Daha önce sendika ile anlaşmazlığımızı anlatmaya çalışmıştım. İki örgütlü sendika var, biri DİSK Genel-İş diğeri TÜRK-İŞ'e bağlı Belediye-İş. Temel anlaşmazlık benden önceki başkanın Belediye-İş ile imzaladığı o sözleşme oldu. Diğer çalışanlar tarafından 'Oradaki artışı biz de istiyoruz' dendi. Onun da nedeni diğer sendikaya bağlı çalışanların yüksek ücret almalarıydı" ifadelerini kullandı.

'ÜCRET ARTIŞININ GÜNCELLENMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİK'

Her şeyden önce Genel-İş Sendikası'nın yöneticilerine böyle bir rakama imza atamayacaklarını ve yükün altından kalkamayacaklarını anlattıklarını söyleyen Tugay, "Onlar aynı noktada kaldı. Daha sonra Belediye-İş'in sendika yöneticilerine gittik, artışların belediye bütçesini anormal olarak zorladığını diğer sendikanın da talepleriyle anlaşmazlık noktasına geldiğini söyledik. Ne yazık ki ne İzmir'deki şube yöneticileri ne de Ankara'daki yöneticilerden olumlu sonuç alamadık. Hakkımızı hukuk yoluyla aradık, dava açtık ve devam ediyor. Bu ücret artışının günün şartlarına uygun olmadığını, güncellenmesi gerektiğini söyledik ancak dava sonuçlanmadı. Bu tür süreçlerde mahkeme genelde TİS'e müdahil olmuyor. Bu nedenle de sonuç alacağımızı düşünmüyorum. Eğer bu durumu düzeltemezseniz, üyeniz olan bazı çalışanlarla yolumuzu ayırmak zorunda kalacağız. Eğer bu tür önlemler almazsak belediyeyi sürdürebilmemiz mümkün değil. Şu ana kadar maalesef olumlu bir dönüş olmadı. İlgili iş yasasından aldığımız mevzuat hakkıyla bir ay öncesinden bildirimde bulunduk. Bugün yaklaşık bin 30 civarında çalışanla yollarımızı ayırmak için resmi prosedürü yerine getirmiş bulunuyoruz. Bu anlayışsız ücret artışını durdurmaları ve sorumlu bir tutum içine girmeleri gerekiyor. Yapmazlarsa bazı işçiler onlar yüzünden işlerini kaybetmiş olacak. Çaresiz kaldığımız için bazı çalışanların işlerine son vermek zorunda kalacağız" açıklamalarında bulundu.

'BELEDİYENİN İÇİNDE KURULACAK KOMİSYON İLE İŞE ALIM YAPILACAK'

Belediye İş Sendikası'nda çalışanların en düşük maaşının şu anda yaklaşık 80 bin TL olduğunu söyleyen Tugay, "Eylül ayından itibaren 130 bin TL civarında maaş alacaklar. İşveren maliyeti şu an çalışan başına 143 bin TL, eylül ayından itibaren 180 bin TL olacak. Sendika sorumluluğu almak zorunda. Belediye-İş Sendikası yöneticisi 'Önce bankamatikleri işten çıkartsın' demiş. Benim bildiğim belediyede bankamatik yok, benim bilmediğim bir ismi biliyorsa söylesin; hemen çıkartayım. Böyle bir iftirayı kabul etmiyorum. Böyle sorumluluktan kurtulamazlar. Bazı kararlar aldık. Bundan sonra İzBB'ye bir personel asla herhangi bir partiden olduğu için alınmayacak. Herhangi birinin yakını olduğu için alınamayacak, bürokratın ya da bir siyasetçinin yakını olduğu için alınmayacak. Bu benim İzmir halkına namus sözümdür. Bundan sonra İzBB personel ihtiyacı olduğu için alınacak. Belediyenin içinde kurulacak komisyon ile işe alım yapılacak. Başvuran herkesin başvuruları o komisyonca değerlendirilecek. En başarılı olacağına inandığımız insanı alacağız. Bununla da kalmayacağız. Dünyada örneği var mı bilmiyorum ama Türkiye'de bir ilk. Arka planda bu işi denetleyecek halk komitesi de kuracağım. Bir havuz olacak ve insanlar oraya gönüllü olarak başvuracak. Bu kurul, istihdam kurulunun verdiği kararı denetleyerek bana raporlayacak. Herhangi bir şeyde yanlış olunca müdahale edeceğim. Bundan sonra böyle bir dönem olacak" dedi.

'İzBB'DE ÇALIŞAN SENDİKA YÖNETİCİLERİNİN TAMAMINI DA İŞTEN ÇIKARACAĞIZ'

Türkiye, İsrail'in İran'a yönelik hava saldırısını kınadı
Türkiye, İsrail'in İran'a yönelik hava saldırısını kınadı
İçeriği Görüntüle

Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'ye örnek olmasını umuyorum. Başka türlü bu yanlışlardan kurtulamayacağız. Şeffaflığı sağlayacağız. Bundan sonra yapacağımız her türlü harcama halkımızla paylaşılacak. İzBB hiçbir bilgiyi gizlemeyecek. Sendikalarımıza halkımızın da düşünceleri olarak tekrar hatırlatmak isterim. Lütfen adil olun. Asgari ücretin ve emekli maaşının bu kadar kötü olduğu ortamda aynı şekilde sokaklara dökülmelisiniz. İçinde bulunduğunuz durumun fırsatlarından faydalanarak belediyeye yakınlarınızı sokmamalısınız. İzBB'de çalışan, özellikle geçen 5 sene içinde işe alınan sendika yöneticilerinin yakınlarının da tamamını da işten çıkaracağız. Bu benim görevim. Bundan sonra hatalarla ilgili üzerimize düşeni yapacağız."

'EMEKÇİYİ KAPININ ÖNÜNE KOYMAKLA SORUMLULUKTAN KAÇAMAZ'

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ise "İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde yaşanan toplu işten çıkarmalar, CHP belediyeciliğinin iflas ettiğini bir kez daha açıkça ortaya koymuştur. Binlerce emekçiyi bir gecede ya da zamana yayarak işinden, aşından etmek; ne bir yönetim başarısıdır ne de vicdana sığar. Cemil Tugay, göreve gelir gelmez, önceki dönemin yanlışlarını gerekçe göstererek emekçiyi kapının önüne koymakla sorumluluktan kaçamaz. Bugün belediyenin içine düştüğü mali kriz, bizzat CHP'li yönetimin yıllardır süregelen savurganlığının, liyakatsiz kadrolaşmasının ve siyasi hesaplarla yapılan keyfi işe alımların sonucudur. Siz, belediyeyi partinizin arka bahçesi haline getirdiniz. Milletvekillerinizin, genel başkan yardımcılarınızın ve Ankara'dan gelen talimatların etkisiyle belediyeyi bankamatik personellerle doldurdunuz. Şimdi bu yanlışların bedelini, gariban emekçilere ödetiyorsunuz. Tunç Soyer döneminde, siyasi sadakat esas alınarak yapılan binlerce keyfi atama, CHP'nin İzmir'i nasıl yönettiğinin en somut göstergesidir. Cemil Tugay da bugün, geçmiş dönemin tüm bu sorumsuzluklarının faturasını işçiye kesmeye çalışmaktadır. Sorumlu işçi midir? Elbette hayır. Sorumlu sizsiniz. AK Parti olarak bu işçi kıyımının takipçisi olacağız. İzmir halkı da yapılan bu büyük vebalin hesabını, günü geldiğinde sandıkta soracaktır. Hiç şüpheniz olmasın" ifadelerine yer verdi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı - DHA