HAKKARİ - Hakkari'nin yüksek rakımlı yaylalarında, özellikle de Cilo Dağları ve çevresinde bulunan "Dirheler" veya "Dev Evleri" olarak adlandırılan yapılar, bölgenin gizemli ve zengin tarihine ışık tutan önemli kalıntılar olarak biliniyor.

Hakkari’nin yüksek rakımlı yaylalarında, özellikle Cilo Dağları ve çevresinde bulunan ve halk arasında “Dirheler” ya da “Dev Evleri” olarak adlandırılan taş yapılar, bölgenin gizemli tarihine ışık tutuyor. Binlerce yıl öncesine dayandığı düşünülen bu yapılar, hem mimari özellikleri hem de efsanelerle örülü hikâyeleriyle dikkat çekiyor.

Dirheler’in kesin yapım tarihi tam olarak bilinmiyor. Ancak bu yapıların tarih öncesi dönemlere kadar uzandığı belirtiliyor. Yapıların inşasında bölgede bolca bulunan taşlar kullanılmış; taş bloklar, harç kullanılmadan üst üste özenle yerleştirilmiş.

Genellikle tek ya da birkaç odalı, dikdörtgen ya da kare planlı inşa edilen bu evlerin duvarları oldukça kalın. Bazı yapılarda nişler ve raflar da bulunuyor. Çatılarının ise büyük ihtimalle taş levhalar ya da ahşap malzemelerle kapatıldığı düşünülüyor.

Dirheler çoğunlukla yüksek rakımlı ve ulaşılması zor bölgelerde yer alıyor. Bu özellikleri, yapıların savunma ya da gözetleme amacıyla inşa edilmiş olabileceğini düşündürüyor.

Nitekim, Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Cilo bölgesindeki yaylalarda bulunan dirheler üçlü veya dörtlü gruplar hâlinde, birbirini görebilecek ve koruyabilecek şekilde yapılmış.

Araştırmacılar, bu yapıların Asur saldırılarına karşı haber alma kuleleri ya da yaylaya çıkan sürüleri ve köylüleri korumak için yapılmış küçük savunma yapıları olabileceğini belirtiyor. Ayrıca, hayvancılıkla geçinen toplulukların yaz aylarında konakladıkları yayla şehirleri olarak da işlev gördükleri tahmin ediliyor.

Yerel inanışlara göre bu taş yapılar devler tarafından inşa edilmiştir. Bu nedenle “Dev Evleri” adıyla anılmaktadır. Halk arasında, yapıların içinde gizemli hazinelerin saklı olduğuna dair söylenceler de yaygındır. Bu inanışlar, Dirheler’i Hakkari’nin kültürel hafızasında güçlü bir yere oturtuyor.

Hakkarili Araştırmacı Yazar İhsan Cölemergi, Dirheler’in 3 bin yıl öncesine, Urartu-Asur çatışmalarının yoğun olduğu döneme ait olabileceğini belirtiyor.

Hakkari'de MÜSİAD'ın yenilediği okul açıldı
Hakkari'de MÜSİAD'ın yenilediği okul açıldı
İçeriği Görüntüle

Çöelmerikli,, Yüksekova Sat Yaylası, Oğul Köyü Şelalsesi ve Ava Ore Şelalesi ile Kavaklı (Marinüs) Mezrası, Taşbaşı Köyü (Keletan) yaylası Dierhelerin en yoğun bulunduğu alanlar arasında yer aldığı bilgisini paylaştı.

Prof. Veli Sevin ve Prof. Oktay Belli'nin kitaplarında bu yapılara değindiğini vurgulayan Çölemergi, Hakkari'deki Dev Evlerin Urartular ile Asurlar arasındaki mücadelelerde haberleşme ve gözetleme noktaları olarak kullanılmış olabileceğine dikkat çekti.

Bazı taş blokların 9 ton ağırlığında olduğu tespit edilirken, yapıların birbirleriyle görsel iletişim sağlayacak şekilde konumlandığı da belirtiliyor.

Dirheler, yalnızca taş yapılardan ibaret değil; aynı zamanda Hakkari’nin yaylacılık kültürünün, savunma sistemlerinin ve mitolojik zenginliğinin birer simgesi. Ancak bölgenin zorlu coğrafi koşulları ve güvenlik sorunları, bu yapıların araştırılması ve korunmasını güçleştiriyor.

Muhabir: Zeki DARA (ÖZEL HABER)