Aslen Yüksekovalı olan 47 yaşındaki Özeken, maddi imkansızlıklar nedeniyle ilkokuldan sonra eğitimine devam edemedi. Henüz 12 yaşındayken kaynakçılığa çırak olarak başladı. Yıllar boyunca farklı ustaların yanında çalışarak kendini geliştirdi. Askerlik görevini tamamladıktan sonra Şemdinli’ye yerleşerek kendi atölyesini açtı.
Yaklaşık 20 yıldır Şemdinli’de yaşayan usta, bugün üç oğluyla birlikte çalışıyor. Şimdiye kadar 15’in üzerinde çırak yetiştirdi. Kardeşlerinin de bu mesleği öğrenmesini sağlayan Özeken, onların farklı şehirlerde kendi işlerini kurduklarını belirtiyor.
Zamanla azalan iş potansiyeline dikkat çeken kaynakçı, teknolojinin gelişmesi ve büyük müteahhitlerin dışarıdan ekip getirmesi nedeniyle yerel esnafın mağdur olduğunu vurgulayan usta, “Eskiden işlerimiz daha bereketliydi. Bugün iş hacmimiz yüzde 70 azaldı. Müteahhitler işleri Van’dan yürütüyor. Hem süreç uzuyor hem de bizler iş yapamaz hale geliyoruz” dedi.
Sadece geçim amacıyla değil, aynı zamanda üretmek için çalışan Özeken, atölyesinde hurda parçalardan askeri araç ve tarım makinesi maketleri yapıyor. Bu çalışmaların bölgedeki zanaatkârlığın hala ayakta olduğunu gösterdiğini ifade eden usta, yeterli malzeme ve destek sağlanması durumunda bu projeleri daha büyük ve işlevsel hale getirebileceklerini belirtti.
Çırak bulmakta zorlandıklarını ve gençlerin meslek edinmeye olan ilgisinin giderek azaldığını söyleyen Özeken, “Günümüz gençleri bu işleri yapmak istemiyor. Herkes kolay para kazanmak istiyor. Oysa zanaat öğrenmek hem geçim kapısı hem de onurlu bir iştir. Gençlere tavsiyem, eğitimlerine devam etsinler ama mutlaka bir meslek de öğrensinler. Bu işler altın bilezik gibidir” şeklinde konuştu.