HAKKARİ / YÜKSEKOVA – Hakkari'de 3 bin 400 rakımda ki yaylalarda, hem gelişimi artıran hem de hayvanların rahatlamasına neden olan koyun kırkımı başladı.
Hakkari'nin önemli hayvancılık merkezlerinden olan Yüksekova ilçesindeki sürü sahipleri, sıcakların artmaya başlamasıyla koyunların rahatlaması, et ve süt veriminin artması için yapılan kırkma işleminin telaşını yaşıyor.
İlçedeki, Cilo Dağları'nın zirvelerine yakın yaylalar, yaz mevsimiyle birlikte besicilerin geleneksel koyun kırkımına sahne oldu.
Her yıl temmuz ayında yapılan kırkım, bu sene soğuk geçen havalar nedeniyle biraz gecikmeli başladı.
Köşkönü köyü sakinlerinden 60 yaşındaki besici Ali İşleyen, Sat Yaylası'nda koyun kırkımı yaptıklarını belirterek, "İşimiz besicilik, arı da besliyoruz. Yaz döneminde serin yaylalara çıkıyoruz. Şu an koyun kırkım zamanı. Yayla havası çok güzel" dedi.
Besicilerden 58 yaşındaki Selahattin İrinç ise Sat Yaylalarında olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Burası çok güzel bir yer, serin bir hava var. Bizim çocukluğumuz hayvan beslemekle geçti. Gençken yazın yaylada, tarlada geçerdi zamanımız. Ot biçerdik, çalışarak geçerdi zamanımız. Ancak şimdiki gençlere bu işi yap desen beceremem deyip iş yapmıyorlar, sürekli boş kalma peşindeler. Eğer okur ve memur olabilirlerse yine iyi, ancak okumuyor, buradaki işler de ağır geliyor onlar için" sözleriyle gençlerin mesleğe ilgisizliğine dikkat çekti.
Koyun kırkma işinin zorluğunu vurgulayan Ferdi İrinç ise, "Bu işi bilmeyenlerin başarma şansı yok. Bu işlerle uğraşmayanın dayanılamaz zorlukları olduğunu ifade etti."
38 yaşındaki Mahir İrinç de bu yaz koyunlarını Sat Gölü bölgesindeki yaylalara çıkardıklarını ve havaların soğuk geçmesi nedeniyle kırkıma geç başladıklarını kaydetti. Besiciliğin zor bir iş olduğunu belirten İşleyen, "Yapacak başka işleri olmadığı için besicilik yaptıklarını, emek verilmesi gereken bir iş bizimki. Bizden sonraki nesillerin bu işi sürdürmelerini isteriz ama biraz zor çünkü gençlerimiz genelde İstanbul'a çalışmaya gidiyorlar" diye konuştu.
Kırkım işleminin ardından besiciler, koyunlarını Cilo Dağları'nın eteklerindeki buz gibi soğuk sularda özenle yıkadı.