HAKKARİ – Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’ın, 27 Eylül 2024 tarihinde üniversite yerleşkesinde şüpheli şekilde yaşamını yitirmesinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen olay hâlâ aydınlatılamadı.

Hakkari’de Amatör Spor Kulüplerine nakdi destek
Hakkari’de Amatör Spor Kulüplerine nakdi destek
İçeriği Görüntüle

Hakkari Barosu Kadın Hakları Merkezi, yaptığı basın açıklamayla sürecin karartıldığını belirterek, adaletin geciktirildiğini değil, engellendiği ileri sürüldü.

Açıklamayı, merkezin Başkanı Leyla Alipur okudu, Baro açıklamasında, soruşturmanın başından itibaren şeffaf yürütülmediğine dikkat çekildi. Dosyaya getirilen gizlilik kararı, ailenin ve avukatların bilgi taleplerinin reddedilmesi, Adli Tıp raporunun aylarca gönderilmemesi ve delillerin geciktirilmesi eleştirildi.

Hakkari Barosu Kadın Hakları Merkezi adına yapılan açıklamada, “Rojin’in ölümü, bu ülkede kadınların yaşamlarının sistematik biçimde değersizleştirildiğinin ve genç kadınların devletin koruması altındayken dahi güvende olamadığının acı bir göstergesidir. Yurt yönetiminden üniversite idaresine, kolluk kuvvetlerinden ilgili bakanlıklara kadar uzanan bir ihmal zinciri, yalnızca Rojin’in yaşamını değil, kadınların eğitim, özgürlük ve güvenli yaşam hakkını da hedef almıştır.” denildi.

Avukatların ısrarlı çabaları sonucunda dosyaya eklenen raporda, Rojin’in bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA profili tespit edildiği hatırlatılan açıklamada, bu kritik bulguya rağmen etkin bir soruşturma yürütülmediği ve dosyanın cinsel saldırı ihtimali yönünde genişletilmediği kaydedildi.

Diyarbakır ve Van Baroları Kadın Hakları Merkezleri’nin de sürece dahil olarak ilgili kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduğu anımsatılan açıklamada, “Rojin Kabaş’ın ölümü münferit bir olay değildir. Bu ölüm, Şule Çet, İpek Er ve Gülistan Doku davalarında olduğu gibi, kadınların yaşam hakkını korumayan patriyarkal adalet sisteminin bir sonucudur. Kadınların yaşamları, devletin ihmali ile yargının sessizliği arasında kaybolmaktadır. Her bir ‘şüpheli kadın ölümü’, devletin yerine getirmediği adaletin acı bir sonucudur.” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: İhmal zincirinde yer alan tüm kişi ve kurumların yargı önünde hesap vermesi gerekiyor. : “Adli Tıp Kurumu’nun gecikmesinden yurt yönetiminin sorumluluğuna kadar her düzeyde hesap sorulmalı, soruşturma süreci şeffaf biçimde yürütülmeli, gizlilik kararı derhal kaldırılmalı ve deliller yeniden, etkin biçimde incelenmelidir.”

Rojin için adalet talebimiz yalnızca bir dosyanın aydınlatılması isteği değildir. Bu mücadele, bu ülkedeki tüm kadınların yaşam hakkı, özgürlüğü ve güvenliği için verilen ortak bir mücadeledir. Rojin’in ölümü aydınlatılmadan hiçbir kadın gerçekten güvende değildir. Bu nedenle her gün yeniden soruyoruz: Rojin Kabaş’ın katilleri neden gizleniyor? Rojin’e ne oldu?”

Muhabir: Zeki DARA