DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Yeni Yol Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, son günlerde yoğunlaşan dedikodulara yanıt verdi.
"İktidar ve ana muhalefetten daha hazırız"
Babacan, "Bu günlerde bize görev biçenler yine çoğaldı. Dedikodunun bini bir para. Dedikoduları üretenlerin önce şunu anlaması lazım; biz bu ülkenin yönetiminin tümüne talibiz. Çünkü ülkeyi yönetmeye en hazır olan biziz" dedi.
"Sadece ekonomide değil, hükümetin sorumluluk alanının tümünde en detaylı hazırlığı yapan bizleriz" diyen Babacan, "Her türlü iddiaya varım, bu ülkeyi yönetmeye iktidar partisinden de, ana muhalefet partisinden de daha hazırız. İtirazı olan varsa, hodri meydan" ifadelerini kullandı.
Canlı yayında 5 saat tartışma çağrısı
DEVA lideri, iktidar ve muhalefetin liderlerine meydan okudu: "Geçelim kameraların karşısına, canlı yayında 5 saat boyunca eğitim konuşalım, istihdam konuşalım. Siz de anlatın, biz de anlatalım. Kim daha hazır, millet karar versin. Var mısınız? 5 saat dijital dönüşüm ve teknoloji konuşalım. 5 saat yargı reformu konuşalım, 5 saat tarım, 5 saat sağlık. Kim daha hazır görelim."
Babacan, "İktidara öbeklenmiş menfaat şebekesi dağıtılmadan bu ülkede gelir ve servet adaleti sağlanamaz. Bunu anlamayanlarla da bizim anlaşmamız mümkün olmaz" diyerek sözlerini sürdürdü.
Çözüm süreci: "Polise düşman diyemezsiniz"
Babacan, Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun çalışmalarını değerlendirerek, komisyonun nihai rapor aşamasına geçmesi gerektiğini belirtti.
"Komisyonun artık nihai bir rapor aşamasına geçmesi gerekiyor. Gecikiyoruz arkadaşlar; hayırlı işler, acele ediniz, bizim düsturumuz budur" diyen Babacan, raporun örgütün fesih ve tasfiyesi ile ilgili bir hukuk çerçevesi oluşturacağını söyledi.
"Barışın dili bu değil"
DEVA lideri, süreçte dikkatli olunması gerektiğini vurgulayarak, "Önemle vurgulamak isterim ki, son derece hassas bir süreçten geçmekteyiz. Bin yıllık kardeşlikten bahsederken, barış dilini hâkim kılalım derken herkesin sözüne, sloganına dikkat etmesi gerekir" uyarısında bulundu.
"Kusura bakmasınlar, hiç kimse bizim ne polisimize ne de askerimize 'düşman' diyemez, dedirtmeyiz. Diyenler karşılarında bizi bulur. Kanunun gereği olarak görevini yapan polisimizden 'düşman' diye bahsedilmesi barışın dili olamaz" dedi.
"Millet gerçekten aç"
Babacan, Türkiye'de yaşanan ekonomik krizin boyutlarına dikkat çekerek, "Millet gerçekten aç. Sırtını devlete dayamamış her bir sektör kan ağlıyor. Ülkede şu an milletin ekmeğini, devlete çöreklenmiş bir menfaat şebekesi yiyor" değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'de toplam servetin yüzde 40'ının nüfusun yüzde 1'inin elinde bulunduğunu vurgulayan Babacan, "Toplumun fakir yarısı toplam servetin sadece yüzde 4'üne sahip. Üstüne basa basa söylüyorum: Türkiye'de büyük bir servet transferi yaşandı, yaşanıyor. Çünkü bunlar fakirden alıyor, zengine veriyor" dedi.
Asgari ücret çağrısı
"Asgari Ücret Komisyonu bu hafta ilk toplantısını yaptı. O masadakiler için asgari ücret sadece bir rakam olabilir. Ama bizim için bir ailenin sofrasıdır, bir çalışanın onurudur, bir emekçinin hakkıdır, bir çocuğun yarınlarıdır" diyen Babacan, iktidara seslendi:
"Gelin eğip büktüğünüz rakamları artık bir kenara bırakın. Asgari ücreti vatandaşlarımızın umut ve güvenini artıracak şekilde gerçek enflasyon üzerinden belirleyin."
"Başını sokacak ev bulamıyorlar"
DEVA lideri, barınma krizine de değinerek, "Siz 'Aile Yılı'nde evlenin, yuva kurun' diyorsunuz ama insanlar bırakın ev almayı, yuva kurmayı; kirayı dahi karşılayamaz duruma geldi. Başını sokacak bir ev bulmak artık pek çok vatandaşımız için tamamen imkansız hale geldi" ifadelerini kullandı.
Bütçede faiz yükü
Babacan, 2026 bütçesine dikkat çekerek, "Toplayacakları her 100 lira verginin 21 lirası faize harcanacak. Son 10 yılın en büyük oranı bu. Yani, yeni salacakları vergilerin asıl amacı, artan faiz yükünü karşılamak. Milyonlardan toplayıp bir avuca aktarmak" dedi.
"Torba yasa, IMF'den beter. IMF programlarına bile bu kadar zalim vergi düzenlemeleri olmaz" diyen Babacan, "Hiç merak etmeyin, bu ülkeyi IMF programlarından, IMF borcundan biz kurtardık. Ülkemizi bu zalim uygulamalardan kurtaracak olanlar da yine bizler olacağız" diye konuştu.
Gazze'de ateşkes "memnuniyet verici"
Babacan, Gazze'de geçici de olsa ateşkes mutabakatına varılmasının, insani yardımların ulaşmaya başlamasının ve Gazze'nin yeniden inşa sürecinin önünün açılmasının memnuniyet verici olduğunu belirtti.
"Birleşmiş Milletlerin yanı sıra Türkiye, Mısır ve Katar gibi ülkelerin şu ya da bu şekilde sürece dâhil olması, bölgesel diplomasi kanallarının işlemesi, barış yolundaki adımlar içerisinde bir umut oluşturmuştur" dedi.
Ancak Babacan, ateşkese rağmen hak ihlallerinin sürdüğüne dikkat çekti. Gazze kaynaklı haberlere göre ateşkesin ilanından bu yana İsrail'in 80 askeri saldırı gerçekleştirdiğini, 97 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini, 230'un üzerinde yaralının olduğunu söyledi.
KKTC seçimini kazanan Erhürman'a tebrik
Babacan, sözlerine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Tufan Erhürman'ı tebrik ederek başladı.
"Bu seçimlerde demokratik olgunluğunu ve kendi geleceğini tayin etme kararlılığını bir kez daha ortaya koyan Kıbrıs Türk halkını gönülden kutluyorum. Bizim için Kıbrıs milli bir davadır" diyen Babacan, seçim sonuçlarının adada çözüm perspektifinin yeniden canlandırılması için bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
"Garantör ülke olmanın sorumluluğu"
"Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da garantör ülke olmanın sorumluluğu ile Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve refahı için kararlılıkla çaba göstermeye devam edecektir" diyen Babacan, "Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin ve Kıbrıs Türkü'nün dışlandığı hiçbir masa kalıcı çözüm üretmeyecektir" uyarısında bulundu.
DEVA Partisi Ali Babacan, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kumar, uyuşturucu ve kara para ile anılan bir yer olmaktan çıkmasını, Akdeniz'de hukukun egemen olduğu bir fırsatlar ülkesi olarak anılmasını gönülden temenni ediyorum" dedi.