HAKKARİ – Hakkari Üniversitesi ev sahipliğinde 15–17 Ekim 2025 tarihleri arasında düzenlenen TRB2 IV. Uluslararası Eğitim Bilimleri Kongresi, “Eğitim ve Aile” temasıyla tamamlandı.
Beş ülkeden akademisyenlerin, öğretmenlerin, eğitim yöneticilerinin ve öğrencilerin yoğun katılım gösterdiği kongre, aile kurumunun değişen toplumsal koşullar karşısındaki rolünü çok yönlü olarak ele aldı.
Üç gün süren etkinlikte yüzü aşkın bildiri sunuldu, üç konferans, bir panel ve on bir farklı atölye çalışması gerçekleştirildi. Ayrıca yazma eserlerin sergilendiği özel bir alan büyük ilgi gördü.
Katılımcılar, teknolojik gelişmelerin, ekonomik dalgalanmaların ve sosyal dönüşümlerin aile yapısını nasıl etkilediğini tartışarak, güçlü bir toplumsal yapı için “ailenin yeniden merkezî konuma taşınması” gerektiği yönünde ortak görüş bildirdi.
Kongrede sunulan bildirilerde, teknolojik ilerlemeler, sosyal medya etkisi, ekonomik istikrarsızlıklar ve değerler sistemindeki çözülmelerin aileyi doğrudan etkilediği vurgulandı.
2025 TÜİK verilerine atıfta bulunulan oturumlarda, her üç evlilikten birinin boşanmayla sonuçlandığı, boşanmaların çoğunlukla evliliğin ilk üç yılında yaşandığı ve velayetin büyük oranda anneye verildiği ifade edildi.
Uzmanlar, boşanma oranlarının yükselmesinin sadece bireysel değil, toplumsal bir krize dönüştüğünü, babasız büyüyen çocuklarda davranış ve kişilik bozukluklarının arttığına dikkat çekti. Katılımcılar, aile yapısının dönüşümünü sadece izlemek yerine, “değerleri koruyarak uyum sağlamak” gerektiğini belirterek, eğitim politikalarının bu süreci desteklemesi gerektiğini vurguladı.
Kongrede, Türkiye Maarif Modeli’nin aileyi merkeze alan değer temelli eğitim anlayışı dikkat çekti.
Panelde yapılan sunumlarda, Maarif Modeli’nin yalnızca akademik başarıyı değil, ahlaki, kültürel ve sosyal sürekliliği hedeflediği, bunun da çocukların ve gençlerin aile bağlarını güçlendirdiği ifade edildi.
Katılımcılar, masallar, ninniler, aile içi ritüeller ve kültürel mirasın eğitim süreçlerinde yeniden canlandırılmasının, bireyleri dijital risklerden ve sosyal yabancılaşmadan koruyabileceği görüşünde birleşti.
Sonuç bildirgesinde, evlilik yaşının yükselmesi, doğurganlığın azalması ve çocuksuz aile oranının artması gibi eğilimlerin toplumsal sağlık açısından alarm verdiği kaydedildi.
Ailenin dağılması ve destek mekanizmalarının zayıflamasının, bireysel yalnızlığı artırdığı, ruhsal hastalıkları tetiklediği ve toplumsal dayanışmayı azalttığına dikkat çekildi.
Kongre, aile kurumunun güçlendirilmesi için eğitim politikaları, sosyal destek mekanizmaları ve farkındalık kampanyaları arasında koordineli bir iş birliği çağrısında bulundu.
Düzenleme Kurulu adına açıklamada bulunan Prof. Dr. Fuat Tanhan ve Prof. Dr. Hayati Çavuş, kongrenin bölgesel bir sinerji oluşturduğunu belirterek, elde edilen bilimsel çıktıların eğitim politikalarına katkı sağlayacağını ifade etti.
Tanhan, “Ailenin güçlendirilmesi sadece bir toplumsal görev değil, aynı zamanda geleceğimizin sigortasıdır” derken, Prof. Dr. Çavuş ise “Maarif Modeli’nin merkezinde aile olmalı; çünkü sağlıklı toplum, güçlü aileyle başlar” ifadelerini kullandı.
Kapanış oturumunda, TRB2 V. Uluslararası Eğitim Bilimleri Kongresi’nin 2026 yılı Ekim ayında Bitlis Eren Üniversitesi ev sahipliğinde yapılacağı duyuruldu.
