Şu şehri yaşanır kılalım

Abone Ol

Hakkâri, bundan öte yok gayri. Diyorlardı eskiden. Ve o deyişin üzerinden çok süre ve o köprülerin altından çok sular aktığı halde değişmeyen ve halen burada yaşayanlara hayatı zorlaştıran, yaşanmaz kılan uygulama ve durumlar yine söz konusu.

Türkiye’nin en doğusundaydık. Kuş uçmaz kervan geçmez denilen yerin en başındaydık. Şimdi günde binlerce araba ve eşya taşıyan yüzlerce vasıta bu şehre girip çıkıyor. Çoğu şeyler batıdaki şehirleri aratmayacak seviyede.

Ya hayat şartları ya şehirleşme durumu...!

Tek yoldan girilen ve tek yoldan çıkılan tek şehirdir Hakkâri. Başka bir yol, alternatif bir yol yoktur. Belki düşünülmüştür ama yapılamamıştır.

Ve tek yollu şehrin tek caddesinde sürüyor hayat.

Her ne kadar trafik bu yolda çift şerit halinde bile ise yol ve kaldırımlar dardır. Her şeritte iki vasıta ancak yan yana geçebilir. Ve dar kaldırımları işgal altındadır. Bu yıllar ve yıllardır böyle.

Hangi belediye başkanı seçilmişse ve hangi vali gelmişse buna bir çözüm bulamamış ve kara düzen sürüp gitmiştir, gitmektedir.

İlk defa buraya gelen birisi şehir merkezinde pazarın kurulduğunu veya panayır olduğunu düşünür. Gerçek öyle değildir. Caddenin her iki tarafındaki kaldırımlar işgal edilmiş ve vatandaşların gelip gitmeleri engellenmiştir.

Bir bakıyorsunuz ilkbaharda boydan boya pancar satan satıcılar, bir bakıyorsunuz yazın sebze ve meyve ile diğer ürünler sıralanmış ve satıcılar buralarda müşterilerine ürünlerini satmaya çalışıyorlar. Keza bu durum sonbaharda da devam ederek ancak kışa kadar sürüp giden bir karmaşa, bir düzensizlik, bir zulüm ve bir başıboşluk devam edegelmektedir.

Valisi görür, belediye başkanları görür, zabıtalar görür, halk görür. Kimse ses çıkaramaz. Kimse vatandaşları rahatsız eden ve şehri şehirden çıkaran bu kepazeliğe bir çözüm bulmaz, bulamaz.

Zaten çıkmaz sokak durumundaki şehir iyice çıkmazlara sokularak vatandaş ve halk canından bezdirilir.

Bunları müsait bir yere götürme, çarşıyı ferah ve insanların rahatça gidip gelebileceği bir yer konumuna bırakmayı kimse akıl etmez. Akıl etse bile kimse bir çözüm bulamaz. Çözümü uygulayamaz.

Ağustos ayını yarıladık. Eylül ile beraber okullar açılacak ve bu karmaşa ve zulümden öğrencilerimiz de nasibini alacak her yıl olduğu gibi.

İki yıldır ilimizde görev yapan ve başarılı icraatlarla gündemde olan Ali Çelik valimizden bu konuya acil bir el atmasını, satıcı esnafların mağdur olmamasını ve müsait bir yerde bunların toplatılarak buradan halka satış ve ticaretlerini yaptırmalarını istemekteyiz.

Başta olumsuz tavır takınanlar olacaktır. Kira yok, yer işgaliye parası yok. Denetim yok. Kontrol yok. Ne fiyat verirlerse halk yutuyor zaten. Bunu kaçırmak istemezler. Ama halkın huzuru ve rahatı o birkaç kişinin kazancından çok daha önceliklidir.

Şehir ise bilelim. Pazar yeri ise bilelim. Panayır ise bilelim. Buna bir ad takalım.

Bu karmaşayı, bu keşmekeşi ve bu başıboşluğu artık ortadan kaldırma zamanı gelmedi mi?

Çünkü değil Türkiye’nin herhangi bir ilinde, Türkiye’nin 900 küsur ilçesinde bile böyle bir rezaleti bulamazsınız.