<div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: arial, sans-serif; font-size: 12.8px;"><span style="color:#B22222;"><u><strong>HABER: HAKKARİ İLSESİ GAZETESİ</strong></u></span></div><div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: arial, sans-serif; font-size: 12.8px;"> </div><div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: arial, sans-serif; font-size: 12.8px;">Hakkari Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bağlı Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğünde görev yapan Sosyolog Tevfik İtah ve Psikolog Ahmet Taşçı tarafından Aile Eğitim Programı(AEP) kapsamında Hakkari İŞKUR Personeline yönelik “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele” konulu seminer verildi. </div><div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: arial, sans-serif; font-size: 12.8px;"> </div><div style="color: rgb(34, 34, 34); font-family: arial, sans-serif; font-size: 12.8px;">Yapılan seminerde, “Kadına Yönelik şiddetin en temel nedenlerinden birisinin aile içi ilişkilerin olduğu, aile de adalet sağlanmadıkça kadınların politika, iş yaşamı ve diğer alanlarda eşitliğinin mümkün olmayacağını, mevcut olan aile kurumlarıyla ilgili anlayışların, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin yeniden ve yeniden üretilmesine sebep olduğu, kadınların ve kız çocuklarının dünya düzeyinde aile içi şiddet ve/veya yakın ilişki şiddetiyle karşılaştıkları bilinen bir gerçek olduğu, dolayısıyla özellik Hakkari coğrafyası için bu tür şiddetin ihmal edilmesi ve görmezden gelinmesi mümkün olamayacağı, Kadına yönelik şiddetin evde, iş yerinde, sokakta ve diğer bütün yerlerde karşımıza çıktığı, özellikle günümüzde aile içi ve yakın çevresel ihmaller nedeniyle; kadınların ve kız çocuklarının tecavüze uğraması, kaçırılması, ekonomik, duygusal, psikolojik, fiziksel, töre saiki gibi nedenlerle şiddet gördükleri bir gerçektir. Cinsiyet eşitsizlikten kaynaklanan kadına yönelik şiddetin temel problemi toplumsal adaletin sağlanmasına engel olmasıdır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir insan hakkı ihlali olan kadına yönelik şiddet; kadınların sosyal, ekonomik ve siyasal yaşamda yerlerini alma haklarından çeşitli biçimlerde yoksun kalmalarına, bunun da ötesinde fiziksel ve ruhsal sağlık sorunları yaşamalarına, sakat kalmalarına ve hatta yaşamlarını yitirmelerine neden olmaktadır. Aile içi şiddetin kendini en yoğun hissettirdiği kadına yönelik şiddet kuşaktan kuşağa aktarılarak bir yandan aile içinde diğer yandan toplumsal alanda refah ve huzurun sağlanmasını engelleyen, sosyal ve ekonomik kalkınmanın önünde ciddi bir engel olan, coğrafi sınır tanımaksızın varlığını sürdüren toplumsal sorundur. Aile içi şiddetle mücadele toplumun tüm kesimlerinin ortak ve kararlı mücadelesini ve bütüncül bir yaklaşımı gerekli kılmakta olup; yürütülecek çalışmalarda, disiplinler arası yaklaşım ve çok sayıda kurum ve kuruluşun önleme, koruma, cezalandırma ve politika boyutuyla sürecin içinde yer alması önem arz etmektedir. Bakanlığımız, Aile içi şiddet özellikle kadına yönelik şiddetin kabul edilemez olduğu inancıyla çalışmalarını sıfır tolerans ilkesiyle; kadına yönelik şiddetle mücadelede yasal çalışmalar, eğitim ve farkındalık artırma çalışmaları, kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonu artırma, şiddet mağduru kadınların korunması ve desteklenmesine yönelik kurumsal mekanizmaların güçlendirilmesi başlıkları altında çok boyutlu ve tüm tarafların katkısı ile kararlılıkla sürdürmektedir. Bu bağlamda; Hakkari İlinin sosyo-ekonomik yapısını da dikkate alarak verilen eğitimde; eğitimin amaç ve hedefleri, erkek/kadın eşitsizliği, aile içi şiddetin mağdurları kimler, şiddetin nedenleri, kadınlara ve erkeklere yönelik rol, özellik ve sorumluluklarının nasıl öğrenildiği, ayrımcılığın tanımı, kadın ve erkek kalıplarını nerelerden öğrendiğimiz, fırsat eşitsizliği, şiddetin tanımı, dünyada aile içi şiddetin yaygınlığı, kız çocuklarının istismar ve ihmaliyle ilgili aile içi şiddetin türlerinin neler olduğu, fiziksel, ekonomik, cinsel ve psikolojik şiddet nedir, şiddetin çocuklar üzerinde etkisi, çocukların aile içi şiddetten neler öğrendiğini, şiddetin nedenlerine yönelik geliştirilen ekolojik model, aile içi şiddetle mücadelenin önemi, özellikle kadına yönelik uluslararası antlaşmalarda ve ulusal mevzuatımızda ele alındığında ve kadına yönelik şiddetin yasalarımıza göre suç olduğu, kadına yönelik şiddetle ilgili mücadele de ulusal düzenlemeler, anayasada kadın/erkek eşitliğine ilişkin düzenleme, ailede eşitlik ilkesi, 20 mart 2012 de yılında yürürlüğe giren 6284 Sayılı Kanun, ihbar yükümlülüğü, şiddete maruz kalındığında başvurulacak kurumlar, ŞÖNİM ne demek, ALO 183 nedir, vb. konular hakkında konuşuldu.</div>