Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda gerçekleştirilen program saygı duruşuna bulunulması ve İstiklal Marşı okunması ile başladı.
Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda, Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Başkanlığı ile Ticaret İl Müdürlüğünce düzenlenen programa katılan Hakkari Valisi Ali Çelik, Ahiliğin önemine değindi.
Bugünün, esnaf ve zanaatkarlarının kendi sorunlarını ifade edebildiği bir gün olduğunu belirten Çelik, şöyle konuştu: "Esnaflık en güçlünün ayakta kalması değil, herksin bir arada birlikte ayakta kalması gerekiyor. Birbirini amansızca yok eden ahlak anlayışı değil, birbirini büyüten, geliştiren ve destekleyen bir sistem oluşturulmalı. İnsanın başkasına muhtaç olmadan yaşayabilecek donanımları kazanması ve kendini geliştirmesi gerekiyor. İnsanın kendisi için yapabileceği en değerli şeylerden biri yetkin olmaktır. Bir şeyi yapabilir durumda olmak ve kimseye muhtaç olmadan hayatını idame ettirmesi gerekiyor. Bu kültür ve doku, Anadolu coğrafyasının her noktasına yayılmış. 1300 yıl önce Ahilik Teşkilatı, bu topraklara ait olan kadim geleneklerimiz ve inançlarımız, değerlerimiz çevresinde inşa edilmiştir. Ahilik, birbirine emanet olan ve birbirine saygı duyan bir topluğun oluştuğu güzel bir karakterdir."
Hakkari'de Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Muharrem Tekin ise Ticaret Bakanlığı, Esnaf ve Sanatkârlar Genel Müdürlüğü her yıl organize ettiği ve Hakkari’de Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği öncülüğünde kutlanan bu yıl ki 37. Ahilik haftası kutlamaları kapsamında yaşadıklarını için mutlu olduklarını söyledi.
Esnaf odalarına benzer bir işlevi olan Ahilik, iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel meziyetlerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzeni olduğunu ifade eden Tekin, şunları kaydetti.
'' Günümüzün esnaf odalarına benzer bir işlevi olan Ahilik, iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel meziyetlerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzendir. Ahilik aynı zamanda demokrasinin en önemli göstergesi olan örgütlenmenin de ilk modelidir. Bugünün dünyasının, özellikle de bugünün küresel ekonomik sisteminin, Ahilik Kültüründen alacağı, öğreneceği çok önemli dersler var. Haksız rekabetin, insanı sadece tüketici olarak gören anlayışın, Ahilik kültüründen çok şey öğrenmesi gerekiyor. Dünyanın kaynaklarını sınırsızca tüketen, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan sistem ve zihniyetin, Ahilik Kültürü ile dayanışmayı, dostluğu, paylaşmayı ve kardeşliği öğrenmesi gerekiyor. Ahilik geleneğimizde, sınırsız kazanma hırsı, para biriktirme telaşı, mal yığma kaygısı yoktur. Rakibini, komşusunu ezme, onları iflas ettirme diye bir anlayışı bulamazsınız. Ahi Evran-ı Veli tarafından kurulan Ahilik Teşkilatı, toplumsal yaşamın ortak paydası olan insan üzerine kurulmuştur. Ahilik Teşkilatı insanlar arasında ki ticari ve toplumsal ilişkilerde dürüstlük, iş ve meslek ahlakına saygı, hak ve hukuka riayet etme, saygı ve güler yüzlü olma ilkelerini temel ilke almıştır. Daha geniş bir açıdan bakacak olursak, Ahilik; bir yandan tek tek fertlerin ahlaki erdemleri bakımından donanımlarını, onları iyi birer birey yapmayı amaçlayan, öte yandan da bireylerin oluşturduğu aileden, millete ve hatta topyekûn insanlık âlemine varıncaya kadar bütün toplumsal yapıların huzurlu, barış ve esenlik içinde yaşamalarını hedef kılan amaç ve çalışma tarzı açısından topluma hizmet sevdası ve aşkıyla, bir tür özel yönetmelik sayılabilecek iş-meslek-ahlak disiplini; usta-kalfa-çırak hiyerarşisi doğrultusunda çalışmayı bir tür ibadet kabul eden ticari, ekonomik, toplumsal, eğitsel ve kültürel faaliyetlerde bulunan bir sivil toplum kuruluşudur. Bir toplum ortak değerlerini korudukça birlik ve beraberliği devam eder. Ahilik anlayışı içerisinde toplumun yalnız bir grubunun değil bütün katmanlarının bu değerlere saygı göstermesi, ona içten bağlanmasıdır. Bu bağda bireyler arasında ayrıcalık gözetilmez, herkese eşit davranılır. Burada ölçü, hak ve adalettir. Çalışmak ve üretmek, alın teri ile kazanmak Ahilikte bir “ ahlak ” kuralıdır. Ahi kendi kendine yeterli insan olmalıdır. Kimseye yük olmayacak kendi elinin emeği ile ayakta kalacak; bununla da kalmayacak ekmeğini herkesle paylaşabilen bir birey olmalıdır. Ahilik düzeninde, iş ve meslek ahlâkını mecburi kılan kurallar geliştirilmiştir. Kendinden önce başkalarını düşünmek ve kollamak, hak ettiğinden fazlasını istememek, kanaat ve tevazu ölçüleri içerisinde “hırs” ve bencillikten uzak durmak, kendi yeteneğine uygun bir işle meşgul olmak, sanatını mutlaka bir üstattan öğrenmek ve birliğin, beraberliğin korunması için herkese saygı, sevgi göstermek, Ahiliğin mutlaka uyulması gerekli görülen, ahlak kurallarıdır. Bu itibarla Ahilik bütün dünya toplumlarının örnek alması gereken bir insanlık ve ahlak sistemidir. İşte onun için yüzyılların içinden süzülerek gelen bu geleneği ve bu kültürü muhafaza etmek, güçlendirmek ve gelecek nesillere aktarmak zorunda olduğumuzu belirtmek isterim. Rızkının peşinde olan, helal haram ayrımını hayatı boyunca gözeten, kazandığı zaman şımarmayan, zor durumda olduğu zamanlarda da hayır dileyen ve sabır gösteren esnaf ve sanatkâr kardeşlerimiz ekonominin mana tarafını en iyi bilen ve yaşayan kişiler olarak her türlü övgüyü hak etmektedirler. Esnaf ve Sanatkârlar; sosyolojik anlamda azla yetinen, toplumun en kanaatkâr ve inançlı kesimini oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı çoğu zaman esnaf, ekonominin yükünü taşımakta, sosyal dayanışmanın tüm fedakârlığını üstlenmekte ve günümüzde kepengini açık tutabilmenin zorluğunu yüklenmektedir. Eğer Esnaf ve Sanatkâr ekonomik koşullardan şikâyetçi ise, siftah etmeden dükkân kapatıyorsa, sattığı malın yerine yenisini koyamıyorsa, özetle geçim ve ayakta kalma derdine düşmüşse, toplumun diğer kesimlerinin ekonomik gidişattan memnun olduklarını söylemekte gerçekçi bir yaklaşım olmaz. Esnaf ve Sanatkâr bugün ayakta kalma mücadelesi vermekte ve giderek de nefesi tükenmektedir. Günümüzde Özellikle zincir marketler, mahalle bakkalının, küçük esnafın yaşam alanını daraltmış, nefes borusunu tıkamıştır. Satın alma gücü sınırlı olan vatandaş, bin bir hile ile kendisine bağlayan zincir marketlere yönelince, mahalle bakkalı geleneksel olarak “bakkal amca” sahneden çekilmek zorunda kalmış; küçük sermayenin, alın terinin, göz nurunun yerini acımasız rekabet düzeninde büyük sermaye almıştır. Gönüllerin ve ruhların da huzur bulduğu bir ekonomik sistem inşa edilecekse, bunda esnaf ve sanatkârımızın payı ve desteği çok fazla olacaktır. Bu anlamda; Esnaf ve sanatkârımız bu zamana kadar en zor şartlar altında üzerine düşen her sorumluluğu fazlasıyla yerine getirdi ve getirmeye de devam ediyor. Ülkenin temel direği olan ve etki alanı itibariyle her tarafa hitap eden ve mahalle, sokak aralarında bizlerin yanında bulunan esnafımız zorlaşan ekonomik şartlar karşısında tükenmektedir. Oysa tarih boyunca özellikle de sosyal ve ekonomik çalkantıların olduğu, büyük krizlerin yaşandığı dönemlerde esnaf ve sanatkârlarımızın bir denge ve istikrar unsuru olduklarını hepimiz biliyoruz. İlimiz özelinde, Öncelikli sorunlarımız arasında; neredeyse her tarafa açılan zincir marketler başı çekmektedir. İlimizde, her mahallemize hatta her sokağımıza zincir marketlerin açılmasına izin verilmiş ve esnafımız zor durumda bırakılmıştır. Zincir mağazaların bakkal, manav, kırtasiye ve hırdavatçı esnafı karşısında ciddi bir haksız rekabet gücü oluşturduğu açıktır. Bu haksız rekabet ortamından başta bakkallar olmak üzere, 54 meslek dalındaki esnaf ve sanatkârımız olumsuz etkilenmiş ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlardır. Kayıt dışı işyeri açma ve kayıt dışı istihdamın yaygın olması, ayrıca kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde sosyal amaçlarla açılan kantinler vb. gibi işletmeler devlet imkânlarının da kullanılmasıyla haksız rekabete sebebiyet vermektedir. Sonuç olarak; genelde Hükümetin, yerelde de yöneticilerin biran evvel, esnafı soluklandıracak yeni tedbirlerin alınmasına acil ihtiyaç olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. Sözlerime son verirken, Gösterdiğiniz nezaketten ve sabırdan dolayı şükranlarımı sunuyorum. Bu vesile ile tüm Hakkâri esnafımızın bu güzel ve anlamlı haftasını kutluyor; bereketli ve bol kazançlar içerisinde yeni yıllara, yeni Ahilik haftalarına ulaşmalarını diliyorum. Yılın Ahisi, Kalfası ve çırağı seçilen arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Teşriflerinizden dolayı Sayın Valim başta sizlere ve bütün katılımcılarımıza şükranlarımı arz ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.''
Konuşmaların ardında Ahilik ile ilgili sinevizyon gösteriminin ardından kentte yılın ahisi, kalfası ve çırağına plaket ve belge takdim edildi.
Hakkari'de Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Muharrem Tekin Hakkari Valisi Ali Çelik’e plaket takdim etti.
Yılın Ahisi Ulaşım dalında Mustafa Şahinoğlu, Yılın Kalfası Bilişim Teknolojisi Dalında Faruk Çatal, Yılın Çırağı tatlı yapımında Merve Temizer seçildi.
Programa Vali Yardımcı Furkan Berber, Hakkari Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sait Taylan, İl Ticaret Müdürü Salih Çiftçi, Hakkari Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Abdi Arslan, Yüksekova Şoförler ve Otomobilciler Odası Selami Durna,Milli Eğitim Müdürü Nurettin Yılmaz, İşkur Müdürü Ahmet Kızılkaya, KOSGEB Müdürü Cihat Gür, SGK Müdürü Rıfat Ertuş, TÜGYAP Hakkari Şubesi Başkanı Serkan Besi, esnaflar ve öğrenciler katıldı.