Erzincan'ın İliç ilçesindeki maden ocağında, 13 Şubat'ta meydana gelen heyelanda tonlarca toprak yığını altında kalan 9 işçiden 5'inin daha cansız bedenlerine ulaşılması ile çalışmalar sonlandırıldı. Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’nda kimlik tespitleri tamamlanan işçilerin cenazeleri bugün Erzincan'da düzenlenen törenle memleketlerine gönderildi.
İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen heyelanda 9 işçi tonlarca toprak yığını altında kaldı. İş makineleri ve yüzlerce personelin katıldığı aramalar sonunda Uğur Yıldız, Adnan Keklik, Ramazan Çimen ve Kenan Öz'ün cansız bedenine ulaşıldı. Talihsiz madenciler, yakınlarının gözyaşları arasında memleketlerinde son yolculuklarına uğurlandı. Kesintisiz süren arama çalışmaları sonunda toprak altındaki Mehmet Kazar, Fahrettin Keklik, Abdurrahman Şahin, Şaban Yılmaz ve Hüseyin Kara’nın da cansız bedenlerine ulaşıldı.
Toprak altından çıkarılan işçilerin cenazelerinin tanınmaz halde olması nedeniyle Diyarbakır Adil Tıp Kurumu’nda ailelerden alınan DNA örnekleri ile karşılaştırma yapıldı. Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’ndaki işlemlerin ardından göçük altında kalan işçilerin tamamının toprak altından çıkarıldığı kesinleşti. Adli Tıp'tan alınan cenazeler kara yolu ile Erzincan'a getirildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın da katılımıyla Terzibaba Camisi'nde cenaze töreni düzenlendi. Erzincan Müftü Yardımcısı Medet Şahin'in kıldırdığı cenaze namazı sonrası 5 işçi defnedilmek üzere memleketlerine uğurlandı.
Evli, 2 çocuk babası Fahrettin Keklik ile evli ve 2 çocuk babası Şaban Yılmaz’ın cenazeleri bugün İliç'te ikindi namazına müteakip Yusuf Ziya Demir Camisi’nde kılınacak cenaze namazının ardından ilçe mezarlığında defnedilecek. Evli 3 çocuk babası Mehmet Kazar’ın cenazesi Osmaniye’ye, evli 1 çocuk babası Abdurrahman Şahin'in cenazesi Sivas merkeze, bekar olan Hüseyin Kara'nın cenazesi ise Sivas’ın Gürün ilçesine gönderildi.
Erzincan İliç'teki altın madeninde 13 Şubat'ta yaşanan heyelanla ilgili başlatılan soruşturmada 13 kişi tutuklanmış, 2 kişi ise adli kontrol şartı ile serbest bırakılmıştı.
'İĞNE İLE KUYU KAZDIK'
Cenazelerin taşınmasına yardım eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar tören sonrası yaptığı açıklamada 13 Şubat'ta İliç'te meydana gelen maden kazasında kaybedilen 9 kişinin devletin bütün imkanları seferber edilerek ilk günden itibaren yoğun bir şekilde arama faaliyetlerinde bulunduklarını söyledi. Çok zorlu bir süreç ve çok zor bir iş olduğunu belirten Bayraktar, "Zira 10 milyon ton toprak aktı, İliç'teki maden kazasında. 9 kardeşimiz o toprağın altındaydı. Adeta iğneyle kuyu kazdık, samanlıkta iğne arar gibi onları aradık. İlk günden hem onların ailelerine hem İliç halkına, Erzincanlılara ve milletimize verdiğimiz söz 'Mutlaka bu kardeşlerimiz bulacağız, ailelerine teslim edeceğiz' olmuştu. Çok şükür bugün sözümüzü tutabildiğimiz için ben şükrediyorum. Bu konuda çok büyük bir gayret gösterdik. Büyük bir fedakârlıkla arkadaşlarımız, tüm ekiplerimiz yoğun çalıştılar. AFAD ekiplerimiz, tüm bakanlıklarımız, oradaki sahadaki arkadaşlarımız kendi canlarını hiçe sayarak büyük bir özveriyle vazifelerini yerine getirdiler. 2 ay sonra ilk kardeşimize, sonra diğer kardeşlerimize, bugün 5 kardeşimize burada cenaze merasimi tertip etmek suretiyle son görevimizi yerine getirmiş olduk" ifadelerini kullandı.
'DEVLET OLARAK AİLELER İÇİN İMKANLARIMIZI SEFERBER EDECEĞİZ'
Bu sürede özveriyle gayret eden operatöründen gözlem için orada duran herkese teşekkür den Bakan Bayraktar, şöyle konuştu:
"Bizi sabırla bekleyen ailelere de şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Çok zor bir süreç yaşadılar. Haber alınamayan gecikilen her gün onlar için zordu. Büyük bir metanetle bizim samimiyetle gayret içinde olduğumuzu gördükleri için sabır içerisinde süreci bizimle beraber geçirdiler. Onları her aşamada bilgilendirdik. Bu süreci bütün açıkçası vekillerimiz, sayın valimiz ve bütün arkadaşlar büyük olgun içerisinde, koordinasyon içerisinde götürdük. Başından beri kazanın oluşuyla alakalı sürecin ilerlemesiyle alakalı sizler de çok büyük emek verdiniz. Şeffaf bir şekilde takip ettiniz kamuoyunu bilgilendirdiniz. Şunu ifade etmiştim. Bu olayın bizim için önceliği 9 madencimize ulaşmaktı. Bugün itibarıyla bu süreci tamamlamış bulunuyoruz. Buranın çevreyle alakalı tedbirlerini almaya başladık. Gerek suyla, gerek siyanürle alakalı bütün tedbirleri aldık. Onlar da çok şükür planladığımız şekilde devam etmekte. Sahadaki toprağın kaldırılmasıyla ilgili çok büyük aşama kaydettik. Onun da sonuna yaklaşıyoruz. Çok ciddi bir ilerlememiz var.
Şimdi önümüzde 2 aşama daha kaldı. Bunlardan bir tanesi başından beri birlikte olduğumuz bu ailelerin herhangi bir mağduriyet yaşamaması. Çok büyük acı yaşadılar. Çok büyük kayıpları var. Devlet olarak imkanlarımızı seferber edeceğiz. Burada içlerinde pırıl pırıl genç kardeşlerimiz çocuklarımız var. Onların geleceğiyle alakalı bütün tedbirleri alacağız. Yapılması gereken her şeyin takipçisi olacağız.
Diğeri, bu olayın ilk gününden itibaren kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi, olayda kusuru olan kim varsa bunun ortaya çıkarılması noktasındaki idari ve adli soruşturmaydı. Bu bir taraftan başsavcılık tarafından devam ettiriliyor. Onun dışında idari yönden soruşturma. Hadisenin sebeplerinin, kök sebeplerinin anlaşılması ve Allah korusun bu tür felaketin bir daha yaşanmaması için ilgili kurumlarımız, bakanlıklarımız tarafından devam ettiriliyor. Birkaç hafta önce Meclisimizde araştırma komisyonu kuruldu. Orada da çok yönlü bu konu tüm partilerden müşteki komisyon tarafından büyük bir dikkatle takip ediliyor. Eminim, kısa bir süre sonra birkaç hafta içerisinde komisyon da raporunu hazırlayacak ve kamuoyuyla bunu paylaşacaktır. Dolayısıyla biz bu olayda kusuru kim varsa, ne taraftaysa bunu tespit edilip yargıya teslim edilenler var, takip edilecekler var. Bu konuda kamuoyunu bilgilendirmek isteriz."