HABER: İRFAN TEMEŞ - HAKKARİ İLSESİ GAZETESİ

Hakkari Valiliği ve Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından Çanakkale Deniz Zaferi’nin 103. Yıldönümü ve 18 Mart Şehitleri Anma Günü dolayısıyla şehit yakınları ve gazilere yönelik yemek verildi. 

Hakkari Evinde düzenlenen yemek programına Vali Cüneyit Orhan Toprak, eşi Dr. Funda Toprak, Belediye Başkan Vekili Cüneyt Epcim, Vali Yardımcısı Mehmet Nurullah Karaman, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ferdi Korkmaz, Dağ ve Komando Tugay Komutan Vekili Albay Umut Öztürk, İl Emniyet Müdürü S. Suvat Dilberoğlu, Güvenlik Korucular Derneği Başkanı Sadi Özatak, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü H. Salih Kaya ve yaklaşık 250 şehit ve gazi ailesi katıldı. 

Burada bir konuşma yapan Vali Cüneyit Orhan Toprak, Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin kazanılmasının 103’üncü yıl dönümü ve aynı zamanda da Şehitleri Anma Günü olarak idrak ettiklerini ifade etti. 

“Biz onlara ne kadar şükran beslesek ne kadar onları minnetle ansak azdır”

Hakkari’de yaşayan şehit yakınları, gazi yakınlarıyla bir araya gelmeyi arzu ettiklerini belirten Vali Toprak, “Bir araya gelmeler gerçekten bizleri çok mutlu ediyor. Sizleri yanımızda görmek, sizlerle beraber olmak ve aynı havayı teneffüs etmek bizler için bir gurur vesilesi. Çünkü kutsal bildiğimiz değerler uğrunda vatanımız, ülkemiz, milletimiz, bayrağımız, toprağımız, namusumuz uğruna her birinizin ailesinden şehitler verildi. Siz bu aile fertlerini feda etmiş oldunuz. Onun için memleketimizin Hakkarisinden Edirne’ye, Sinop’tan Mersin, Adana’ya kadar bütün köşelerinde rahat bir şekilde nefes alıp hayatımızı sürdürebiliyorsak. Yiyip, içiyorsak, eğitim hayatımız devam ediyorsa, bu memleketimiz için şehit olmuş bu çok kutsal kişiler ve gazilerimizin sayesindedir. Çünkü ülke savunması olmadığı takdirde, asayiş olmadığı takdirde, bütün saldırılar püskürtülmediği takdirde şuan da kullandığımız idrak ettiğimiz yolundan, ulaşımından, eğitiminden, sağlığından, bayındırlık hizmetlerinden hiçbir hizmetin bir kıymeti bulunmamaktadır. Öncelik vatanımızın bütünlük, birlik esenlik içerisinde başı dik bir şekilde bağımsız, özgür bir şekilde olması lazım ki diğer hizmetlerimiz de vatandaşlarımıza verilebilsin. Bunun olmadığı yerleri, ülkeleri şuan hep beraber çok net olarak görüyoruz. Binalar yıkılmış bombardıman altında enerji yok, su yok, sağlık hizmeti yok hepsinden önemlisi can güvenliği yok. Bu ülkelerde şuan bizim faydalandığımız hiçbir hizmet akla gelmiyor. Çok sonraki hizmetler olarak akla geliyor. İşte bunun temini yönünde sizin yakınlarınız, evlatlarınız, babalarınız, kardeşleriniz bunun bilinciyle hareket ederek şehit oldular canlarını bizlere ve bu ülkeye feda ettiler. Biz onlara ne kadar şükran beslesek ne kadar onları minnetle ansak azdır. Yüce Allah’ta onun için bazı surelerde onların aslen ölmediklerini, diri olduklarını fakat bizim bilemeyeceğinden bahsediyor. Yani onlar Allah katında en yüksek mertebeye çıkmış en yüce makamı yükselmiş kişiler. Yine peygamber efendimiz de aynı şekilde eğer elinde imkan olsa şehit olup dini için ülkesi için, namusu için şehit olup tekrar dünyaya dönüp tekrar tekrar şehit olma arzusunu ifade etmiştir.”

ifn_3518.jpg

“Hakkarili kardeşlerimle gurur duyuyorum”

Edirne’deki, İstanbul’daki vatandaşların rahat bir şekilde nefes alabiliyorsa, Hakkari’nin sağlam durmasından kaynaklandığını ifade eden Vali Toprak sözlerine şöyle devam etti; “Kendine has coğrafyasından dolayı bulunduğu bölgenin özelliğinden ve hain terör örgütünün de burayı yani burada yaşayan insanlarımıza zindan etmelerinden dolayı çok yüksek oranda şehitlerimiz var. Bunlarında çoğunluğunu korucu kardeşlerimiz teşkil ediyor. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleriyle Mehmetçiklerimiz ile beraber verilen bütün görevleri icra etmek için bu rahmetli kardeşlerimiz, gazilerimiz görev yerlerine gözlerini kırpmadan intikal ettiler. Ve şehit oldular, gazi oldular. Hatta bugün bile korucularımız yine Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ile beraber en zorlu şartlarda en zorlu coğrafyalarda hizmetlerine, görevlerine can siperine devam ediyorlar. Yine her dakika şehit olacaklarını, gazi olacaklarını bile bile en ufak tereddüt göstermeden jandarmamız ile beraber, kara kuvvetlerimiz ile beraber, polisimiz ve özel hareket polisimiz ile beraber görevlerini icra ediyorlar. Bu da bu bölgeden yaşayan insanlarımızın ne kadar kahraman olduklarını ne kadar vatan, millet, manevi değerlerimize sahip olduklarının göstergesidir. Bunun için her vesilede söylüyorum bugün de ifade etmek istiyorum. Ben Hakkarili kardeşlerimle gurur duyuyorum. Buraya geldikten sonra zaten var olan milletimize olan aşkımız burada kat be kat daha fazla arttı. Edirne’deki, İstanbul’daki vatandaşımız rahat bir şekilde nefes alabiliyorsa, huzurlu bir şekilde kendini hissedebiliyorsa bu Hakkarimizin öncelikle sağlam durmasından kaynaklanmaktadır. Hakkari burada sınavı laiki ve hakkıyla yerine getirmiş olmasaydı bırakın bizim sadece coğrafyamızın Türkiye rahat edemezdi. Ama Yüksekova gördüğümüz, bugün burada gördüğümüz sizler göstermektedir ki kim ene oyun planlar planlarsa planlasın amacına ulaşamayacaktır. Milattan önce 2 binli yıllardan beri tarih yazmış olan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ile beraber burada yerel halktan seçtiğimiz korucularımız ile aynı güç, disiplin fedakarlık, iman, bayrak ve vatan aşkıyla verilen görevleri icra etmişlerdir. Kalanlarda bizlere emanettir. Yani burada bulunan kişilerin her türlü problem, sorunu, sıkıntısı bizim yerine getirmek zorunda olduğumuz, borcunda olduğumuz meselelerdir. Biz öyle insanların, öyle ataların  torunlarıyız ki Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkaledeyken ben sizlere taarruzu değil ölmeyi emrediyorum emrini hiç gözünü kırpmadan yerine getiren ataların torunlarıyız.” Şeklinde konuştu. 

Program Kur'an-ı Kerim tilaveti ve okunan dualarla sona erdi. 

ifn_3485.jpg

ifn_3503.jpg

ifn_3543.jpg

ifn_3535.jpg

ifn_3495.jpg

Editör: Haber Merkezi