Bu yıl çok şükür geçmiş yıllara nazaran bol kar ve yağmur yağışı oldu.
İçme suyu sıkıntımız yok.
Yalnız buna rağmen hala mahallelere iki günde bir su verilmektedir.
Gelecek yıl yeterli yağış olmazsa su sıkıntısı tekrar gündeme gelecek. Çünkü içme suyunu depolayacak ne yeterli sayıda depomuz var ne de su havzası.
Su kaynaklarımız bol yalnız bunu şehre akıtacak bir plan program hala yapılamamış ve hala Berçelan ve Golan’dan gelen kar sularına muhtacız!
Mesela Depin mevkiimdeki boşa akan ve her daim gürül gürül akan dereden şehre suyu bir türlü getirmedik, getirtemedik.
Bu yüzden hala iki günde bir su dağıtımı yapılıyor mahallelere 2000’li yıllarda.
Nüfusu 20 milyona dayanan İstanbul ve ülkemizin diğer kentlerinde su kesintisiz akarken biz hala gün aşırı su almamızın sıkıntısını çekiyoruz bu çağda.
Neyse asıl konumuza dönelim.
Sular bu yıl bol ve tazyikli, akıyor.
Böyle olunca da hemen her mahalle ve caddede su bağlantılarında sızmalar ve patlaklar oluşmakta cadde ve sokaklar su altında kalmaktadır. Gördüğümüz kadarı ile Belediyemiz bugüne kadar hala arızalanan su bağlantılarını tamamıyla bitirmemiş.
Ötesinde su bağlantılarının yapılan tamirinde açılan çukurlar toprakla doldurulmuş asfaltta yama yapılmamış.
Hem ara cadde ve sokaklarda, hem ana caddelerde trafikte tozdan geçilmiyor.
Aslında daha vahimi doğalgaz için açılan kazılarda üstünkörü bir şekilde doğalgaz firmasınca asfaltta kaplama yapılmakta, asfaltla toprak adeta karıştırılarak çukurlar kapatılmaktadır.
Geçen yazımızda da değindiğimiz gibi ilimizde doğalgaz dağıtımını ve pazarlamasını yapan Akmercan şirketi hesabına göre plan ve program yapıp üç yıl geçmesine rağmen hala şehrin yüzde ellisine bile doğalgaz dağıtımını yapmamıştır.
Üstelik ana caddelerde bulunan konutlara ve işyerlerine Karayolları yüksek ücret istiyor diye doğalgaz hattı götürmemekte diretiyor.
Bu konuda mağdur vatandaş derdini kime yazacağını şaşırmış durumda.
Adeta Karayolları ile Akmercan arasında top gibi ortalarda dönüyor, Valilik te bu durumda ilgili firmayı uyardığına dair bir emare de göremiyoruz.
DİPNOT: Hükümetin basını susturmak halkın sesini kısmak için Meclise gönderdiği tasarıyı kabul etmiyoruz ve protesto ediyoruz.
Basın bir milletin sesidir hürdür sansür edilemez.