Türkiye Sigorta Birliği (TSB) verilerine göre sigorta sektörü trafik branşında 2006'dan beri zarar ediyor. 2015'te 2.35 milyar TL zarar eden sektör, 2016'da ise sadece 19 milyon TL kar elde etti. Borsa İstanbul'da Aksigorta , Anadolu Sigorta ve Güneş Sigorta işlem görüyor. TSB'nin 2017 yılı ilk altı aylık sonuçlarının değerlendirildiği toplantıda konuşan Çağlar, trafik sigortasındaki 11 yıllık zararın 7.3 milyar TL'ye ulaştığını, tavan prim uygulamasıyla sektörün zararının bu yıl 2.3 milyar TL'ye, tahmini hasar-prim oranının yüzde 125'e çıkmasını tahmin ettiklerini söyledi.

Bu yıl da 2015 rakamının yakalanacağını söyleyen Çağlar, 2012 ve 2015 yıllarında yazılan zararın diğer branşların kârını da götürdüğüne dikkat çekerek, "Bu şu anlama geliyor; kötü sürücüyü finanse ederek vatandaşın konut poliçesinin de fiyatını artırıyoruz. Sektörün yüzde 75'i yabancı, yurtdışındaki ortaklarımız da bir anlamda kötü sürücüyü finanse etmiş oluyor" dedi. Çağlar, şöyle devam etti: "Trafikten kâr beklentimiz yok ama geçmiş 11 yıla bakınca da hiçbir yıl kâr ettiğimizi gösteremiyoruz. Bunu da kabul ediyoruz ama o zararı makul bir ortamda, diğer poliçelerle birlikte taşıyabilirsek diye de ümidimizi sürdürüyoruz" dedi.

Trafikteki zarar diğer ürünlerin de karlılığını götürdüğünde dramatik fiyat artışları olduğunu söyleyen Çağlar, "2012'de trafik sigortasında yüzde 30'lar civarında fiyat artışları oldu, 2015'te neredeyse ikiye katlanır hale geldi, tarihimizin en büyük zararını yazdık. Fiyatların o kadar arttığı bir ortamda bile 2016 sonunda trafikte karımız sadece 19 milyon TL oldu" dedi.

Gelecek yıl serbest tarifeyi geçilmesini beklediklerini söyleyen Çağlar, "Serbest tarifede iyi sürücünün fiyatını düşürüp kötü sürücüye yüksek fiyat uygulayacağız. Ancak Hazine genel gidişata bakıyor, ne zaman olacağı konusunda son söz Hazine'de" dedi. Hazine Müsteşarlığı, 2015'ten itibaren zorunlu trafik sigortası primlerinde meydana gelen yükselişin toplumun geniş bir kesimini etkilediğini belirterek, 12 Nisan'dan itibaren azami prim (tavan fiyat) uygulamasına geçti.

Buna göre düzenlenecek zorunlu trafik sigortası poliçelerine ilişkin her bir araç grubu, basamak ve trafik yoğunluğu ile kaza istatistikleri göz önünde bulundurularak belirlenen il grupları bazında zorunlu trafik sigortalarına ilişkin azami primler belirlendi. Öte yandan Temmuz itibariyle zorunlu trafik sigortasında hasar frekansı yüksek basamak veya araç grupları için "Riskli Sigortalılar Havuzu" uygulaması hayata geçirildi. Havuz kapsamındaki trafik sigortası poliçelerine ilişkin prim ve hasar, sigorta şirketleri arasında paylaştırılacak. Bu sigortalıların primi Hazine Müsteşarlığı tarafından tespit edilecek.

Çağlar, tavan prim uygulanmasıyla trafikte 2017 yılının ilk 6 ayında prim üretiminin bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11.5 azaldığını, poliçe sayısının ise yüzde 4.9 artışla 8.6 milyona çıktığını, enflasyon da göz önüne alındığında trafik poliçelerindeki indirimin yaklaşık yüzde 30'lara ulaştığını söyledi.

"Bu tavan fiyatlarla bu zarar sürdürülemez"

Bu yıl trafiğin yine diğer branşlardaki karları götüreceğini söyleyen Çağlar, "Bu tavan fiyatlarla bu zarar sürdürülemez. Bu zararı sektör daha ne kadar taşıyabilir?" dedi. Sektördeki tüm şirketlerin sermayesinin 9 milyar TL olduğunu, sadece 2.3 milyar TL trafikten zarar edildiğinde üç yılda sektörün sermayesinin bitirilmiş olacağını söyleyen Çağlar, "Yabancılar 'Niye iyi sürücü kötü sürücüyü finanse ediyor, neden benim binlerce hissedarım Türkiye'deki kötü sürücüyü finanse ediyor?' diye bakıyor. Bu noktada derdimizi Hazine'ye anlatmaya çalışıyoruz" dedi.

Bu gelişmelerin ardından yabancıların Türk sigorta sektöründe ağırlık azaltma noktasına gelip gelmediklerine yönelik bir soru üzerine Çağlar, "Henüz o noktaya gelmiş değiller. Türkiye'ye daha fazla yatırım yapmayı bekliyorlar çünkü Hollanda'da kişi başına ortalama 6 poliçe düşerken, Türkiye'de bu 1.3. Dolayısıyla Türkiye gerçek anlamda büyünmesi gereken bir yer" dedi ve şöyle devam etti: "Dolayısıyla buradan vazgeçmiş değiller. Ancak şirket her yıl makul bir kârlılık elde ediyor olsa da bütün kârı bünyede bırakarak şirketin büyümesi için kullanıyor."

TSB verilerine göre 2016 yılında sektörde prim üretimi 40.5 milyar TL olurken, bu yılın ilk yarısında geçen yıl aynı döneme göre yüzde 12 artışla 23.1 milyar TL olarak gerçekleşti. Çağlar, sektörün toplam prim üretiminde yılı yüzde 15 büyüme ile tamamlamayacağını tahmin ettiğini söyledi.

Editör: Haber Merkezi