Hakkâri kenti oldum olası hep üvey evlat muamelesi gördü.

Yollarımız bakımsız, şehrimiz bakımsız, kurumlarımız sahipsiz, siyasi parti temsilcilerimiz cesaretsiz ve yetkisiz yani olumsuzluk namına ne varsa bu şehirde var.

Biz bunları yazınca sanki muhalefet etmişiz gibi oluyor.

Biz muhalefetin ötesinde gerçeği yazıyoruz.

Yazınca da kendini gazeteci sanan memur arkadaşlar yetkililerin arkasında saf tutarak istihkâm yaratmaları biraz komik kaçıyor sadece.

Yoksa bu ili sevseler bu kentin eksikliklerini yazsalar umarım halk buna rağmen onlara sempati duyar.

Fakat nerde onlardaki o cevher.

Mesela Yeniköprü ve Depin mevkiindeki yol kontrolleri vatandaşın canına tak etmiş kimsenin yazdığı yok.

Oralarda hem vatandaş sıcaktan bunalıyor, hem de ne işe yaradığı pek belli olmayan arama ve taramalarda herhangi önemli bir materyalin (ihbar olmadığı sürece) veya aranan şahsın bugüne kadar yakalandığı haberi kamuoyuna yansımış değil.
Yeniköprü kontrol noktasında ayrıca bir çevre kirlenmesi ve felaketi var ama maalesef kimse ilgilenmiyor.
Binlerce pet su şişesi, meyve suyu şişeleri ve diğer çöpler yolun her iki yanında adeta birer küçük tepecik oluşturmuş vaziyette.

Belediye Başkanımız burası hakkında bilgi sahibi değil mi?

Ya da daha açık bir deyimle buralar ne zaman temizlenecek?

Hakkâri SGK İl Müdürlüğü’nde geçen yıl Temmuz ayından bu yana 8 müdür değişikliği yaşandı.

Yani anlayacağınız bir yıl içinde hükümet Hakkari SGK İl Müdürlüğüne belli aralıklarla 8 kişiyi kuruma müdür olarak atamasına rağmen hiç birisi kurumda bir-iki aydan fazla çalışmamış, torpilini bulan batı illerine kapağı atarak Hakkari’ye hizmet etmekten imtina etmişlerdir.

Peki, bu kurumda Müdür olarak çalışacak Hakkârili bir memur yok mu?

Öyle ya madem yabancı müdürler bu halka hizmet etmekten imtina ediyorlarsa Hakkârili bir memurun SGK İl Müdürü olarak asaleten tayini niye yapılmıyor?

Halkımız bunu merak ediyor.

Belediye su için yine işin kolayına kaçtı ve Berçelan Yaylası ile Golan Yaylalarından su getirecek isale hattı yapımına başlayarak geçen yıldan beri Hakkâri’nin tüm ana cadde ve sokaklarını kazdılar.

Özellikle Golan yaylasından getirilen su kaynağı zaten sıkıntılı değil mi?

Kamuoyuna yansıyan haberlere göre daha önce birçok kere Belediye ve köylüler arasında anlaşmazlık mevcut ve bu sorun gelecekte de önümüze gelme ihtimali yüksek.

Çünkü birçok kere şehir şebeke suyuna kimliği belirsiz kişiler tarafından zarar verilmiş ve kent halkı susuzlukla karşı karşıya kalmışlardır.

Şehir büyüyor, biz hala aynı kaynaktan yeni şebeke hatları yapıyoruz.

Hâlbuki Depin mevkiinde boşa akan çaydan kente içme suyu olarak şebeke döşenmesi fikrine fazla elektrik masrafımız olur diye kimse yanaşmıyor.

Anlayacağınız yeni şebeke bile kente yetmeyecek ve yine iki günde bir su kullanımı eziyetine devam edeceğiz.

Belediye, su, dedim de aklıma yaklaşık iki yıldır kazılan yollardan nefes alamayan vatandaşın halini soran yok.

Hastaneler yollardan çıkan toz ve pislikten dolayı mikrop kapan ve nefes darlığı çeken hastalardan geçilmiyor.
Yağcı gazetecik! Yetkililere yağ çekme peşinde Hakkâri şantiyeye dönmüş derdinde.

Ekonomi deseniz Hakkâri esnafı dibe vurmuş durumda.

İki yıldır İl-ilçe muhabbeti ticareti öylesine bir daralma noktasına getirmiş ki, hükümetin vergi ve SGK ertelemelerinin de can suyu olmaktan çıktığını, hükümetin bölgeye yönelik acil bir ekonomik paket açıklaması ve vatandaşı bu psikolojiden çıkarması için yeni tedbirler alması gerekiyor.

İki komşu ülkeye sınırı bulunan bu kadim kentin uluslararası ticaretin geçiş noktası olması hasebiyle nakliye güzergâhı olarak antrepo ve diğer yatırımların yapılması;

Doğa yapısı olarak turizme yönelik yatırımların yapılması;

Dağlarından çıkan madenlerin iyi işletilmesi ve halkın refahını artırması için bu madenleri işleyecek tesislerin kurulması elzem bir hal almış durumda.

Hakkâri halkı üvey evlat muamelesi görmekten bıkmış durumda.

Bu serhat şehri ayağa kaldırmak, batıya yapılan yatırımın binde birinin bile buraya yapılması bu kentin insanlarının, esnafının, köylüsünün hayat standardını değiştireceği gibi, bölgenin güvenlik sorununa da çözüm getireceğini ifade edebilirim.